Advertisement
HABERLER ABONE OL

Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı Tebliği'nde 4857 sayılı iş Kanunu'nun 39'uncu maddesi ile Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 522'nci maddesi gereğince, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin asgari ücretini tespit etmekle görevli Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 1 Aralık'ta başladığı çalışmalarını 16 Aralık'a kadar sürdürdüğü belirtildi.

Komisyonun yaptığı dört toplantı sonucunda milli seviyede tek asgari ücretin tespitine oy birliğiyle, işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin de 1 Ocak 2022 ile 31 Aralık 2022 tarihleri arasında 166 lira 80 kuruş olarak tespitine oy birliğiyle karar verildiği bildirildi.

Kararın gerekçesinde asgari ücretin ödenmesi zorunlu en az ücret olduğu vurgulanarak, "Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca asgari ücret, pazarlık ücreti değildir. Asgari ücretin belirlenmesi sırasında komisyonumuz, bu çerçevede bir karar alınması için çalışmış, işçilerin geçim şartları ve 2022 yılı enflasyon hedefi gibi faktörleri değerlendirmiştir. İşte bu çerçevede hareket eden komisyonumuz, işçinin günlük asgari ücretini 1 Ocak 2022 - 31 Aralık 2022 tarihlerinde 166 lira 80 kuruş olarak belirlemiştir. Asgari Ücret Yönetmeliği'nin 11'inci maddesi gereğince, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nca belirlenen asgari ücret, Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihi izleyen ayın ilk gününden itibaren yürürlüğe girecektir." ifadeleri yer aldı.

EROL OYTUN ERCAN

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini beklentiler doğrultusunda 100 baz puan indirdi. Karar metninde arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki arızi faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin ima ettiği alanın kullanımının tamamlanmasına karar verildiği belirtildi.

Yabancı kurumlardan analistler ve ekonomistler ise TCMB faizleri sabit tutsa bile piyasa güveninin yakın zamanda onarılamayacağını belirtiyor.

Faiz indirim döngüsünün sonlandığına şüpheyle yaklaşan analistler, enflasyonun hızlanmasını ve Türk lirasındaki değer kaybının büyük oranda devam etmesini bekliyor.

“Erdoğan’ın hala tersine bir mesaj vermediği düşünüldüğünde bu faizlerin indirilmesini istediği anlamına geliyor”

Credit Agricole Gelişen Piyasalar Araştırma Müdürü Sebastien Barbe, faizlerin sabit bırakılmasının kur üzerindeki baskıyı bir miktar hafifletebileceğini fakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hala faizlerin düşürülmesini istediğini belirtti. Barbe, “Erdoğan’ın hala tersine bir mesaj vermediği düşünüldüğünde bu hala faizlerin indirilmesini istediği anlamına geliyor” diye ekledi.

“Enflasyonun gelecek aylarda hızlanmasını bekliyoruz. Ama asıl soru hanehalkının Türk lirasına olan güveninin ne zaman kaybolacağı” diyen Barbe, Türk lirası mevduatların azalmasının Türk lirasındaki değer kaybını artıracağını söyledi.

"TCMB mesaj vermemeli, faizleri artırmalı"

ITC Markets Stratejisti Piotr Matys de Merkez Bankası’nın piyasaları faiz indirim döngüsünün durduğuna ikna edecek kredibilitesinin olmadığını ifade etti. Matys, “TCMB faizlerin sabit kalacağına dair mesaj vermemeli. Bunun yerine Türk lirası bir daha rekor düşük seviyeye gerilediğinde faizleri artırmalı” diye belirtti.

“Eğer Merkez Bankası faiz indirimlerini durdurarak dolar kurunu istikrara kavuşturabileceğini düşünüyorsa piyasalar bunun tersini kanıtlayacaktır” diyen Matys, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları düşünüldüğünde TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun yılın ilk yarısında faizleri sabit tutup tutamayacağının yakından takip edileceğini dile getirdi.

"Politika yapıcılar arasında TL'nin değerini korumaya çalışan kimse yok"

Medley Advisor Gelişen Piyasalar Direktörü Nick Stadtmiller ise TCMB’nin 2022’nin ilk yarısında faizleri sabit tutmasını beklediğini ve yakında herhangi bir faiz artırımı da yapmacaklarını düşündüğünü söyledi.

“Para politikası belirlenirken enflasyon tamamen gözardı ediliyor gibi gözüküyor. Belli ki politika yapıcılar arasında Türk lirasının değerini korumaya çalışan kimse yok” diyen Stadtmiller, TCMB’nin sadece TL’deki keskin yükselişleri kontrol etmeye çalıştığını ama cari açığı kapatmak için Türk lirasının değer kaybetmesine izin verdiğini belirtti.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz indirim çağrıları artacak"

Monex Europe Kıdemli Piyasa Analisti Simon Harvey, 2022’nin ilk çeyreğinde enflasyonun yükseleceğini ve bu artışın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz indirimi çağrılarının da artmasına neden olacağını ifade etti.

“Böylece Türk lirası’nın üzerindeki baskı önümüzdeki aylarda sürecektir ve piyasalar 2023’teki seçimler yaklaştıkça faizlerin daha da ineceği konusunda temkinli olacaktır” diyen Harvey, TCMB’nin rezervlerini yeniden azaltmaya başlamasıyla finansal risklerin Türkiye ekonomisinde daha belirgin olacağını vurguladı.

"Bu indirimin son olduğu konusunda şüpheciyim"

Commerzbank Gelişen Piyasalar Ekonomist Tatha Ghose da TCMB’nin faiz kararının beklentileriyle paralel geldiğini fakat faiz indirim döngüsünün sonlandığına şüpheyle yaklaştıklarını söyledi.

“Faiz indirim döngüsünün sonlandığına dair bir işaret verirler diye düşünmüştüm ama bu indirimin son olduğu konusunda şüpheciyim” diyen Ghose, gelecek yılar cari fazla değil cari açık oluşmasını beklediklerini söyledi.

EPGİS 17 Aralık tarihinden itibaren geçerli olmak üzere benzinin litre fiyatına 56 kuruş zam geldiğini açıkladı.

Döviz piyasasına satım yönünde müdahalede bulunan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) rezervlerinde düşüş sürdü.

TCMB verilerine göre 10 Aralık haftası itibariyle brüt rezervler 123 milyar dolara geriledi. Bu rakam geçen hafta 124,1 milyar dolar olmuştu. 19 Kasım haftası itibariyle toplam rezervler 128 milyar doların üzerini görmüştü.

Net rezervler ise 22,5 milyar dolardan 21,2 milyar dolara geriledi.

Swap hariç bakıldığında ise geçen hafta net rezervin eksi 38,8 milyar dolar olduğu görüldü. Bir önceki dönem bu rakam eksi 37,9 milyar dolar olmuştu.

TCMB Döviz piyasasına satım yönünde müdahaleye başlamıştı

TCMB Aralık ayının başında 2014'ten sonra ilk kez döviz satışlarına başlamıştı.

TCMB’nin 1 Aralık tarihindeki ilk müdahalesi yaklaşık 650 milyon dolar, 3 Aralık’taki ikinci müdahalesi yaklaşık 400 milyon dolar, 10 Aralık’taki üçüncü müdahalesi ise yaklaşık 500 milyon dolar seviyesindeydi. TCMB’nin dördüncü ve 2,5 milyar dolarlık son müdahalesi ile birlikte toplam tutar yaklaşık 4 milyar seviyesine yükselmişti.