Akkuyu Nükleer Deniz Yapıları'nın temeli atıldı
-
Akkuyu Nükleer Güç Santrali kapsamında Akkuyu Nükleer Deniz Yapıları inşaatının temel atma töreni yapıldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Bugün itibarıyla eğer Akkuyu Nükleer Santrali devrede olsaydı 15 milyon nüfuslu İstanbul'un bütün elektriğini ve Türkiye'nin bütün elektriğinin yüzde 28'ini karşılıyor olacaktı" dedi.
Yıldız, Akkuyu Nükleer Deniz Yapıları İnşaatı Temel Atma Töreni'nde, bugün yeni bir sürecin başladığını belirterek, hiçbir zaman nükleer santral kurulumunda bu kadar somut ve net bir noktaya gelinemediğini söyledi.
Dünya genelinde elektrik tüketiminin yüzde 11'inin nükleer santrallerden karşılandığına işaret eden Yıldız, bu oranın ABD ve Rusya'da yüzde 19, Almanya'da yüzde 16, Fransa'da yüzde 78 seviyesinde olduğunu kaydetti.
ABD'de nükleer santral sayısının 100 olduğunu, 5'inin de inşa aşamasında bulunduğu bilgisini veren Yıldız, "Rusya'da 34 santral var ve 9 tane inşa halinde. Çin'de 24 santral var 24 tane de inşa halinde. Fransa'da 58 santral var. Almanya'da toplam 17 santralin 8 tanesi devreden çıkmış olsa da 9 tanesi devrede kalacak" diye konuştu.
Yıldız, Fukuşima ve Çernobil'de yaşananların dünya nükleer santral teknolojisinde dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, "Fukuşima'dan bütün kesimler derslerini aldı. Akkuyu Nükleer Santral de bundan dersini almıştır. Güvenlik sistemleriyle gelinen nokta diğer bütün yapılardan daha öne geçmiştir" ifadelerini kullandı.
Japonya'nın nükleer güç santralini çalıştırmadığı için geçen yıl enerji için 40 milyar dolar daha fazla fark ödediğine dikkati çeken Yıldız, "Almanya, 8 nükleeri kapattı ama 9 santralle devam ediyor. Almanya'nın nükleer kapattığını söyleyip 9 santralle devam etmesi, Japonya'da nükleer santrallerin kapatıldığı söylenip açılmaya başlanması, ABD'de 100 santralin işletmede olması ve 5 tane daha yapılması, İngiltere'de 2 tane ve Fransa'da 1 tane nükleer inşaatın devam ediyor olması büyük resimde gözden kaçırılmaması gereken önemli bir nokta" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Uluslararası Atom Enerji Ajansı'na 1957'de üye olduğunu ve o günden bu yana sürekli nükleer santral yapmaya çalıştığını belirten Yıldız, şöyle konuştu:
"Cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu yana 92 yılda 62 hükümet geldi, geçti ve bunların ortalama ömrü 1,5 yıl. Yalnız müzakeresi 1,5 yıl süren bir işten bahsediyoruz. Bir müzakere yapıyorsunuz ve hükümet tekrar değişiyor. Yeniden müzakere başlıyor ancak hükümet değişiyor. Bunu şunun için söylüyorum; bir ülkenin siyasi istikrarı o ülkenin uluslararası arenadan ve ilişkilerden arındırılamayacak kadar büyük projeleri kapsıyor. O yüzden Türkiye'de son 12 yılda siyasi irade, nükleer güç santralleri gibi bir çok büyük iş yapmayı başarmıştır."
Akkuyu Nükleer Santralinin 2100 yılına kadar Türkiye'nin elektrik piyasasında olacağını anlatan Yıldız, "İşletme süreci alım garanti süresi ve devam eden 60 yıllık işletme sürelerini ekleyince 2100 yılından bahsediyoruz. 2100 yılına kadar şu veya bu şekilde serbest piyasada çalışacak bir enerji santralinden bahsediyoruz. İnşallah bizden sonraki nesiller, burada çevre şartlarına uygun şekilde denizde balıklarını tutacaklar ve sosyal hayatlarına devam edecekler" diye konuştu.
- "Nükleer enerjisiz bir gelişmiş ülke olmaz"
Yıldız, gelişen, büyüyen ve ilerleyen bir Türkiye'nin gelişmemiş bir enerji sektörü olamayacağına dikkati çekerek, dünyadaki 442 nükleer santralin yarısının ABD, japonya ve Fransa'da bulunduğunu anımsattı. Bakan Yıldız, "Eğer biz 2 trilyon dolar gayri safi yurt içi hasıla, 500 milyar dolar ihracat ve 25 bin dolar kişi başına düşen bir milli gelir hedefliyorsak nükleer güç santralleri bunun ayrılmazı olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin elektrik tüketimi artışında Çin'den sonra dünyada ikinci Avrupa'da ise birinci sırada olduğuna işaret eden Yıldız, şöyle devam etti:
"Tabi ki bizler yerli kaynakları, yenilenebilir kaynakları yapacağız. Birini yapmak diğerinden vazgeçmek anlamına gelmiyor, hepsini yapmak zorundayız. Nükleer güç santralleri 8 bin saatin üzerinde çalışıyor. Biz bunlara baz yüklü santraller diyoruz. Bugün itibarıyla eğer Akkuyu Nükleer Santrali devrede olsaydı 15 milyon nüfuslu istanbul'un bütün elektriğini ve Türkiye'nin bütün elektriğinin 28'ini karşılıyor olacaktı. Bu santral 10 yıl önce yapılsaydı şu ana kadar 14 milyar dolarlık daha az doğalgaz ithal etmiş olacaktır. Yani yerli kaynak mıdır ithal kaynak mıdır? diyenlere bu sözüm...
Bizler nükleer güç santrali olduğunda su kaynaklarını devre dışı bırakmayacağız. Yerli kaynaklar çalışacak tabi ki doğalgaz santralleri de rekabet edebildikleri kadar piyasada kalacaklar. Bizden 10 yıl sonra çocuklarımız 'eğer bugün bu kurulmuş olmasaydı 14 milyar dolar daha fazla para ödeyecektik' diyecekler."
- "2 kilometrelik bir alanda 22 milyar dolarlık yatırım yapılacak"
Yıldız, Türkiye'nin kıyı şeridinin 8 bin 484 kilometre olduğuna işaret ederek, bu bölgede 2 kilometrelik bir alanda 22 milyar dolarlık yatırım yapılacağını bildirdi.
"Burada bu yapılırsa Antalya'daki Mersin'deki turist kaçar" şeklinde değerlendirmelerin yapıldığına değinen Yıldız, "Avrupa'nın en önemli turist kaynağı 3 ülkede, Fransa Paris, İngiltere Londra ve İspanya Madrid. Bir şehre gelen 55 milyon nüfus en fazla Paris'te. 90 kilometre daire çizdiğinizde 7 tane nükleer güç santrali var. Onların turistlerine bir şey olmuyorken bizim turistimize de bir şey olmaz" dedi.
Yıldız, Akkuyu'nun deprem bölgesinde olmadığını, buna rağmen santralin 9 büyüklüğündeki bir depreme göre dizayn edildiğini belirtti.
Bakan Yıldız, Akkuyu'nun inşaatında 10 bine kişinin çalışacağını da ifade etti.
Projede güvenlik gerekçesiyle 1,5 yıllık sarkma olduğunu anlatan Yıldız, şu bilgileri verdi:
"Bu, en yeni nesil bir santralin de önünü açtı. Bütün gelişmişlik endeksleri bu santralde olacak. Şu ana kadar emeği geçen ve geçecek olan herkese teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın vermiş olduğu desteklerden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Biz burada 100 yılın projesi değil, 2100 yılına kadar çalışacak çevreye duyarlı bir projenin su tesislerinin temelini atmış olacağız."
Törene, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Rosatom Genel Müdürü Sergey Kiriyenko, Akkuyu Genel Müdürü Fuad Akhundov, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Zafer Alper ve çeşitli davetliler katıldı.
Törenin sonunda, Bakan Yıldız ve Sergey Kiriyenko, bölgede bir kayanın içine, gelecek nesillere ulaştırılmak üzere zaman kapsülü bıraktılar.