Advertisement
HABERLER ABONE OL

FULYA ÖKTEM / BLOOMBERG HT EDİTÖRÜ

Altın 2011’deki rekorunu kırdıktan sonra kurumlar altın fiyatı tahminlerini yukarı yönlü güncellemeye başladı. Yatırımcılar ise yön arayışında altın tahmincilerinin zirve tartışmasını izliyor. “Altının fiyatı makul seviyede mi” sorusuna verilen cevap yatırım kararının temelini oluşturuyor.

Enflasyon, likidite bolluğu, krizler ve benzeri nedenlerle altına talep ne zaman artsa, altın standardını savunanlar tezlerini daha yüksek sesle dile getirmeye başlıyor.

ALTIN ENFLASYONA KARŞI KORUNMA MI?

Altın standardını savunanların en büyük argümanı altının gerçek fiyatının zaman içinde değişmemesi ve “gerçek” bir şey olan altının, dolaşımdaki parayı değersizleştiren enflasyona karşı en iyi korunma olduğudur. Altın standardı savunucuları tüm nominal fiyat değişikliklerinin sadece enflasyonist beklentilerdeki değişim sonucu olduğuna inanıyor.

ABD’de Reagan ve George H.W. Bush hükümetlerinde danışman olarak görev yapan Bruce Bartlett, The New York Times’daki köşesinde ekonomistler Jastram ile Harmston’ın enflasyona göre ayarlanmış gerçek altın fiyatının çok uzun süre değişmediği yönündeki araştırmasının altın standardı savunucularının başvurduğu kaynaklardan olduğunu ancak standartçıların "çok uzun süre" bölümünün “yüzyıllar boyunca” anlamına geldiğini gözden kaçırdığını vurgulamıştı. Bartlett’a göre altının kısa vadeli fiyatı temel para politikasında hiçbir şey ifade etmez ve seyrek işlem gören bir piyasa olarak altın sıklıkla manipülasyona, balonlara ve çöküşe eğilimli olacak.

** Enflasyondan arındırılmış altın ile spot altının aynı fiyat hareketlerini gösterdiği grafiğe bakınca altın standardı savunucularının enflasyon tezi biraz sarsılmış görünüyor.

Grafikte;

Beyaz renk - Enflasyondan arındırılmış altın fiyatı

Yeşil renk - Spot altın fiyatı

ALTININ GERÇEK DEĞERİ NE?

ABD’de federal asgari ücret saat başına 7.25 dolar. Buna göre bir işçi günde 58 dolar kazanıyor. Peki altın standardı terk edilmeseydi aynı işçi bugün ne kadar kazanacaktı?

Ford’un 1915’teki meşhur günlük 5 dolar ücret kararı, alım gücü ve değer hesaplamalarında sıklıkla kullanılır. 1915’te altının onsu 20 dolar civarındaydı. Buna göre 1915’te bir işçinin günlük ücreti 0.25 ons altına denk geliyordu. Altın standardı devam etseydi işçinin ücreti bugünün parasıyla günlük 490 dolar olacaktı.

Benzer durum gümüş için de geçerli. 1970’lere kadar çalışanlar yaklaşık 3 bin yıldır ücretlerini gümüş veya gümüşe bağlı olarak (gümüş dinar, gümüş standardına bağlı dolar vb) alıyordu. Asgari ücretler üzerinden yapılan hesaplar gümüşün tarihi olarak olması gerekenden 70 kat daha ucuz olduğunu işaret ediyor.

** Alım gücü tarafından bakıldığında altın standardı savunucularının tezi güçleniyor.

NEDEN ALTIN ALIYORUZ?

Araştırmalara göre altın alımlarının çoğu korku tarafından motive ediliyor. Bunun ötesinde yükselen fiyat da ek satın alma eğilimi yaratıyor. Buna dayanarak altın yatırımcılarının bir süreliğine kendi gerçeklerini yarattığı söylenebilir.

Omaha Kahini olarak anılan ünlü yatırımcı Warren Buffett, şirketi Berkshire Hathaway'in hissedarlarına yazdığı bir mektupta; “Altının endüstriyel ve dekoratif faydaları vardır ancak bunlar taleple sınırlıdır. Bu dezavantajın yanında eğer bir ons altınınız varsa sonsuza kadar bir ons altınınız vardır” ifadelerini kullanmıştı.

Tarih boyunca alışveriş aracı, tasarruf aracı ve en son güven liman olan altına insanoğlu bir değer atfettikçe “altın balonu” hep var olacak.

Peki, altının gerçek değeri ne? Altın yüksek mi, düşük mü? Bunun ölçüsünü kimse bilmiyor.

ALTIN EŞSİZ Mİ?

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, Bloomberg HT’ye yaptığı değerlendirmede, altın fiyatlarının enflasyona göre düzenlendiğinde gerçek zirvesinin hala çok altında seyrettiğini vurguladı.

Altının yatırım araçlarından biri olduğunu ve bazı dönemlerde diğer varlıklardan daha iyi giderken bazen geride kalabildiğini belirten Şant Manukyan, bu nedenle her yıl devamlı kriz çağıranların altın analizlerini pek ciddiye almadığını söyledi.

Şant Manukyan, görüşünü şöyle detaylandırdı: “2009-2019 döneminde karşılaştırmalı olarak altın doğru yatırım değildi. Son 3 ayda ise iyi bir performansı var. Diğer bir önemli nokta enflasyon dönemlerinde sadece altın yükselmiyor. Konut fiyatları da yükseliyor, petrol de vs vs. Bu nedenle altının eşsizliği enflasyon korunması olması da değil. Altın eşsiz çünkü kimsenin alacağı veya vereceğini temsil etmiyor. Hukuki bir statü veya korumaya ihtiyacı yok. Karşı taraf riski taşımıyor. Nispeten kolay hareket ettirilebiliyor ve küresel olarak aynı değerden işlem görüyor.”

“ALTIN FİYATLARI KISA VADEDE UCUZ DEĞİL”

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan; “Altın fiyatları kısa vadede ucuz değil ve hafif bir deflasyon bile reel faizleri yükselteceğinden sert bir satış gelebilir. Ancak para sisteminin değişmeye başladığı bir dönemde finansal aktörlerin son 20 yılda çok hırpalandığını da göz önüne alırsak altının sağladığı güven bir süre daha alıcıları kendisine çekecektir” ifadelerini kullandı.

BITCOIN – ALTIN KARŞILAŞTIRMASI

Sıklıkla altınla karşılaştırılan, hatta dijital altın olarak anılan öncü kripto para Bitcoin’i de değerlendiren Şant Manukyan, Bitcoin’in en önemli özelliğinin 21 milyonla sınırlı olmasından ziyade ilk kez insan eli ile karşı taraf riski taşımayan bir menkul yaratılmış olması olduğunu söyledi. Şant Manukyan; “Elimizde daha önce sadece doğanın harikası olan Altın vardı, şimdi bir aday daha var” değerlendirmesinde bulundu.