Negatif ayrışan TL için aşağı yönlü riskler artabilir
-
Türk lirası son günlerdeki düşüşünü bugün de sürdürdü
Türk lirası bugün birçok gelişen piyasa birimi ile negatif ayrışırken, dolar endeksinin yatay seyretmesine karşılık bugün erken saatlerden itibaren değer kaybetmeye başladı. TL, gelişen piyasa para birimlerinin büyük bir kısmının sınırlı düşüş yaşadığı veya artış kaydettiği günde, en fazla değer kaybeden paralar arasında yer alıyor.
Dolar/TL, ABD'de açıklanan işsizlik maaşı başvurularının beklenenden kötü gelmesine rağmen yükselişini sürdürdü. Kur, TSİ 17:40 itibariyle yüzde 0,46 artışla 2,6587 seviyesindeydi.
Türk lirasının bu yıl neredeyse tüm gelişen piyasa para birimlerinden daha fazla değer kaybetmesi, yurt dışında ABD Merkez Bankası Fed'in faiz artışına yaklaşması ve yurt içinde ortaya çıkabilecek siyasi belirsizlikle açıklanıyor.
Dünyanın önde gelen üç bankası, Dolar/TL kurunun, seçimden önce rekor seviyeye ulaşacağı tahmininde bulundu. ING, Societe Generale ve Credit Agricole'ün raporlarında, Türk lirasının seçimler ve ABD ekonomisinin toparlanması sonucu yaklaşan faiz artışı nedeniyle baskı altında olduğu ifade edildi.
Analistler, TL üzerindeki baskının Haziran'da artmaya devam edeceğini belirtirken, rekor tahminleri için ABD verilerine odaklanmak gerektiğini ifade ediyorlar.
Bloomberght.com'a konuşan Phillip Capital Başekonomisti Özlem Bayraktar-Gökşen, dış finansmana ihtiyaç duyan Türkiye'nin Fed'in faiz artışına henüz emin adımlarla gitmemesine rağmen, baskı altında olacağını belirtti. Fed'in faiz artışı ile birlikte piyasalarda 2013'te olduğu gibi şok etkisi yaşanmayacağı tahmininde bulunan Bayraktar-Gökşen “Herhangi bir etkisinin olmayacağı söylemek de basitçe mantıksız görünüyor. Bütün bu çerçevede önümüzdeki süreçte yurtiçi değişkenler tarafını kenara bıraksak dahi TL üzerinde elbetteki bir baskı olacak” diye konuştu.
Türk Lirası'nın son iki haftalık süreçte yüzde 2,6 değer kaybetmesinin başlıca nedenlerinden biri olarak da 7 Haziran seçimleri gösteriliyor. Son dönemde koalisyon ihtimalinin ortaya çıkması da piyasalarda etkili oldu.
BloombergHT.com için değerlendirmelerde bulunan Tacirler Yatırım Analisti Ekin Akbaş ise, TL'deki volatilitenin seçimlere son 1 hafta kala yükselmesinin doğal olduğunu belirtti. TL'de Mayıs ayının başında gözlemlenen pozitif ayrışmanın zaten uzun soluklu olmasının beklenmeyen bir durum olduğunu ifade eden Akbaş “Hem bu pozitif ayrışmayı geri alıyoruz, hem de piyasalardaki belirsizlik ile birlikte negatif ayrışmaya doğru ilerliyoruz. Şu anda, seçim yasaklarının da başlaması ile birlikte kurda rekor kırmaya neden olabilecek yerel bir haberin gelmesi ihtimali düşük” dedi.
Analistlerin TL tarafında belirleyici olacağını belirttikleri bir başla konu da, seçim senaryoları ve sonrasında ekonomi yönetiminin alacağı kararlardı.
Bayraktar-Gökşen, piyasalardaki baz senaryonun Ak Parti hükümetinin daha az milletvekili ile devamı olduğunu belirterek “Bunun akabininde de ne politik mecra da ne de ekonomik politiklar mecrasında "maceracı" bir arayışa girilmeyeceğini ve önümüzdeki 4 yıllık seçimsiz dönemi de düşününce riskleri azaltabilecek bir takım adımların atılabileceğini düşünüyorum. Kısaca volatilitenin yüksek olacağı ancak ağır TL kayıpları ve sonrasında orada kalıcı olması kurum olarak baz senaryomuz dahilinde değil. Peki böyle bir risk var mı, elbetteki var” ifadelerini kullandı.
Odeabank Araştırma Müdürü Erkan Dernek, Fed'in sıkı para politikasına geçiş sürecinde Türkiye'nin etkilenmeye devam edeceğini belirtti ve Haziran ayında yukarı yönlü risklerin artacağı tahmininde bulundu. Dernek “Seçim döneminin tamamlanmasıyla bir miktar daha iyileşme görme şansı varken benzer zamanlarda 5 yıla kadar vadesi olan ABD tahvillierinin faizlerinde artış ihtimali kurdaki iyileşmelerin sınırlı kalarak yukarı yönlü riskleri artırabileceğine işaret ediyor. Daha fazla iyileşme için seçim dönemi sonrası uygulanacak ekonomi programı ve yatırımcıların programa karşı güveni ile ABD tahvil faizlerindeki hareketler etkili olacaktır” yorumlarında bulundu.
Analistlerin volatiliteye katkıda bulunduğunu ifade ettikleri bir başka konu da Yunanistan'ın Euro Bölgesi kreditörleri ile bir türlü anlaşamaması ve eurodan çıkış iddiaları oldu.
Önümüzdeki Cuma günü ABD'den gelecek tarım dışı istihdam verisinin kurun yönünü belirlemek açısından önemli olacağını kaydeden Bayraktar-Gökşen “Cuma günü aslında Yunanistan için de kreditörlerin belirttiği son gün, ancak 5 haziran'a odaklandık (IMF borç ödemesi nedeniyle) haklı olarak ve bu tarih daha çok ön plana çıkıyor. Bu tarihte ise Yunanistan'ın bu kez de batmayacağı anlaşılırsa bu durumda aslında euro tarafında bir miktar güçlenme beklenebilir. Dolayısıyla tarım dışı istihdam kadar Yunanistan mevzusu da önümüdeki kısa vadeli süreçte önemli” dedi.
Yurt içinden ve yurt dışından gelecek veri ve haberlerin Türk lirasının performansı açısından kritik olduğunu ifade eden uzmanlar, Haziran ayında Dolar/TL açısından yukarı yönlü risklerin artabileceği uyarısında bulunuyorlar.
- Gelişen piyasa para birimlerinin bugünkü performansları:
BloombergHT.com Editörü
Enes Tunagür
etunagur@bloomberght.com
Türk lirası negatif ayrışmaya devam ediyor. TL, dolar endeksinin yatay seyretmesine karşılık bugün değer kaybetti. TL, gelişen piyasa para birimlerinin büyük bir kısmının sınırlı düşüş yaşadığı veya artış kaydettiği günde, en fazla değer kaybeden paralar arasında yer alıyor.
Dolar/TL kuru, ABD'de açıklanan işsizlik maaşı başvurularının beklenenden kötü gelmesine rağmen yükselişini sürdürdü. Kur, TSİ 17:20 itibariyle yüzde 0,54 artışla 2,6607 seviyesindeydi.
Türk lirasının bu yıl neredeyse tüm gelişen piyasa para birimlerinden daha fazla değer kaybetmesi, yurt dışında ABD Merkez Bankası Fed'in faiz artışına yaklaşması ve yurt içinde ortaya çıkabilecek siyasi belirsizlikle açıklanıyor.
Dünyanın önde gelen üç bankası, Dolar/TL kurunun, seçimden önce rekor seviyeye ulaşacağı tahmininde bulundu. ING, Societe Generale ve Credit Agricole'ün raporlarında, Türk lirasının seçimler ve ABD ekonomisinin toparlanması sonucu yaklaşan faiz artışı nedeniyle baskı altında olduğu ifade edildi.
Analistler, TL üzerindeki baskının Haziran'da artmaya devam edeceğini belirtirken, rekor tahminleri için ABD verilerine odaklanmak gerektiğini ifade ediyorlar.
Bloomberght.com'a konuşan Phillip Capital Başekonomisti Özlem Bayraktar-Gökşen, dış finansmana ihtiyaç duyan Türkiye'nin Fed'in faiz artışına henüz emin adımlarla gitmemesine rağmen, baskı altında olacağını belirtti. Fed'in faiz artışı ile birlikte piyasalarda 2013'te olduğu gibi şok etkisi yaşanmayacağı tahmininde bulunan Bayraktar-Gökşen “Herhangi bir etkisinin olmayacağı söylemek de basitçe mantıksız görünüyor. Bütün bu çerçevede önümüzdeki süreçte yurtiçi değişkenler tarafını kenara bıraksak dahi TL üzerinde elbetteki bir baskı olacak” diye konuştu.
Türk lirasının son iki haftalık süreçte yüzde 2,69 değer kaybetmesinin başlıca nedenlerinden biri olarak da 7 Haziran seçimleri gösteriliyor. Son dönemde koalisyon ihtimalinin ortaya çıkması da piyasalarda etkili oldu.
Bloomberght.com için değerlendirmelerde bulunan Tacirler Yatırım Analisti Ekin Akbaş ise, TL'deki volatilitenin seçimlere son 1 hafta kala yükselmesinin doğal olduğunu belirtti. TL'de Mayıs ayının başında gözlemlenen pozitif ayrışmanın zaten uzun soluklu olmasının beklenmeyen bir durum olduğunu ifade eden Akbaş “Hem bu pozitif ayrışmayı geri alıyoruz, hem de piyasalardaki belirsizlik ile birlikte negatif ayrışmaya doğru ilerliyoruz. Şu anda, seçim yasaklarının da başlaması ile birlikte kurda rekor kırmaya neden olabilecek yerel bir haberin gelmesi ihtimali düşük” dedi.
Analistlerin TL tarafında belirleyici olacağını belirttikleri bir başla konu da, seçim senaryoları ve sonrasında ekonomi yönetiminin alacağı kararlardı.
Bayraktar-Gökşen, piyasalardaki baz senaryonun Ak Parti hükümetinin daha az milletvekili ile devamı olduğunu belirterek “Bunun akabininde de ne politik mecra da ne de ekonomik politiklar mecrasında "maceracı" bir arayışa girilmeyeceğini ve önümüzdeki 4 yıllık seçimsiz dönemi de düşününce riskleri azaltabilecek bir takım adımların atılabileceğini düşünüyorum. Kısaca volatilitenin yüksek olacağı ancak ağır TL kayıpları ve sonrasında orada kalıcı olması kurum olarak baz senaryomuz dahilinde değil. Peki böyle bir risk var mı, elbetteki var” ifadelerini kullandı.
Odeabank Araştırma Müdürü Erkan Dernek, Fed'in sıkı para politikasına geçiş sürecinde Türkiye'nin etkilenmeye devam edeceğini belirtti ve Haziran ayında yukarı yönlü risklerin artacağı tahmininde bulundu. Dernek “Seçim döneminin tamamlanmasıyla bir miktar daha iyileşme görme şansı varken benzer zamanlarda 5 yıla kadar vadesi olan ABD tahvillierinin faizlerinde artış ihtimali kurdaki iyileşmelerin sınırlı kalarak yukarı yönlü riskleri artırabileceğine işaret ediyor. Daha fazla iyileşme için seçim dönemi sonrası uygulanacak ekonomi programı ve yatırımcıların programa karşı güveni ile ABD tahvil faizlerindeki hareketler etkili olacaktır” yorumlarında bulundu.
Analistlerin volatiliteye katkıda bulunduğunu ifade ettikleri bir başka konu da Yunanistan'ın Euro Bölgesi kreditörleri ile bir türlü anlaşamaması ve eurodan çıkış iddiaları oldu.
Önümüzdeki Cuma günü ABD'den gelecek tarım dışı istihdam verisinin kurun yönünü belirlemek açısından önemli olacağını kaydeden Bayraktar-Gökşen “Cuma günü aslında Yunanistan için de kreditörlerin belirttiği son gün, ancak 5 haziran'a odaklandık (IMF borç ödemesi nedeniyle) haklı olarak ve bu tarih daha çok ön plana çıkıyor. Bu tarihte ise Yunanistan'ın bu kez de batmayacağı anlaşılırsa bu durumda aslında euro tarafında bir miktar güçlenme beklenebilir. Dolayısıyla tarım dışı istihdam kadar Yunanistan mevzusu da önümüdeki kısa vadeli süreçte önemli” dedi.
Yurt içinden ve yurt dışından gelecek veri ve haberlerin Türk lirasının performansı açısından kritik olduğunu ifade eden uzmanlar, Haziran ayında Dolar/TL açısından yukarı yönlü risklerin artabileceği uyarısında bulunuyorlar.