Advertisement
HABERLER ABONE OL

 

ING Türkiye Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Yücel Ölçer, teknolojinin, her sektörü etkisi altına alarak dönüşümün ana belirleyicisi haline geldiğini, bankacılığın da bu etkinin hem iş yapış biçimlerinde hem de müşteri deneyiminde en çok hissedildiği sektörlerin başında geldiğini söyledi. Tüketicilerin günümüzde bankacılık ürün ve hizmetlerini her an, her yerde hızlı, kolay ve kusursuz bir biçimde almayı talep ettiğinin altını çizen Ölçer, verinin toplanması ve işlenmesi, robot teknolojileri ve yapay zekanın bankacılık sektörünü şekillendirdiğini belirtti. Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknoloji programına katılan Ölçer, robotik tarafta büyük yatırımlar yaptıklarını belirterek, "Şu anda bizim organizasyonumuzda 10 arkadaşımız sadece bu robotik teknolojisini yaygınlaştırmak ile görevli. Bu arkadaşlarımız sayesinde bir çok farklı alanda 250'den fazla konu üzerinde robotlarımız çalışıyor. Bunun ileride daha önemli olacağını düşünüyoruz. Robot teknolojileri bölümümüzde 10 kişi ve 19 robotluk bir ekibiz. 2019  yılında çalışanlarımızın yaklaşık 55 saatlik vakit ayırdıkları işlerin robotize edilmesi sağlandı."

'MÜŞTERİ TANIMA SÜREÇLERİ ROBOTLAR SAYESİNDE ÜÇ KAT HIZLANDI'  

Robotları ekip içinde çalışanlardan ayırmadıklarını ifade eden Ölçer, eskiden manuel yapılan müşteri tanıma süreçlerinin robotlar sayesinde üç kat hızlandığının altın çizdi. Robotların, eskiden çalışanların yaptığı, katma değeri göreceli düşük olan işleri yaptığını belirten Ölçer, bu şekilde çalışanlarının da katma değeri daha yüksek işlere odaklandığının altın çizdi. Teknoloji açısından ne yatırım yapılırsa yapılsın, bunun her zaman insanlar tarafından yönetileceğine ve yönlendirileceğine inandıklarını kaydeden Ölçer, "Robotlar konusunda bu kadar odaklanma konusu ise, aslında robotlar arttıkça bizim katma değerli süreçlerimize daha çok vakit ayırabiliyoruz" dedi. Robotların, normalde yapılan işleri anlayarak, bunları öğrenek daha hızlı ve hata yapmadan yapma özelliği olan yazılımlar olduğunu ifade eden Ölçer, "Bunun sonucunda da verimlilik bakış açısıyla bazı işlemleri hatasız yapma oranı daha da yükseliyor. Robotları biz birçok farklı alanda kullanıyoruz. Bunu yaparken de bütün organizasyonunun genelinde bu etkinin olmasını bekliyoruz. Finansal konsolidasyonlar, farklı raporların birleştirilip anlamlandırılması, iki farklı sistem arasındaki bilgi eşitliğinin sağlanması, bir taraftaki bilginin alınıp diğer tarafa yazılması ve ya detaylı raporlamaların yapılması gibi konularda, konularımız daha da önem kazanıyor. Tabi bunları yaparken, robot teknolojisinin en büyük artısı, robot teknolojisinin çok hızlı olması" diye konuştu.

'ROBOTLAR VE YAPAY ZEKALAR İÇİN DE GÜVENLİK VE ETİK KONUSUNDA GELİŞTİRMELER YAPIYORUZ'

İşlem sürelerinde eskiye oranla farklılık olmadığını ama artık bir çok robotun aynı paralelde koşturarak,  normalde yapılan işin 4-5 katı daha fazla sonuç üretebilmeye başladığını belirten Ölçer şöyle devam etti: "Bunları da istediğimiz kadar çoklayabiliyoruz. Burada önemli konu , eskiden biz hep kişi bazlı güvenlik düşünürken, şimdi artık robotlar için de yapay zekalar açısında da güvenlik ve etik konusunda da geliştirmeler, çalışmalar yapıyoruz. Bizim robotlarımızın bilgisayar sistemine erişebilmesi için, aynı bir kullanıcı gibi bir giriş ismi ve şifresi var. Artık robotlarımızın bir ismi var. Roby isminde bir robotumuz var. Roby, her gün sabah uyanıyor. Müşterilerimizin bütün finansallarına teker teker bakıyor. Burada kendileri için sorunlu olabileceğini öngördüğü bir işlem olduğunda bizim çalışma arkadaşlarımızı uyarıyor. Şu anda bakacağı müşterileri biz belirliyoruz ama bir sonraki fazda robotlar artık akıllanmaya başlayacak. Bu da robotlarla yapay zekanın biraz daha yakınlaşması ile olacak. O zaman robotlar standart olarak yaptıkları işleri hangi vadede, ne zaman, hangi müşteriler için yapacağına kendileri  karar verecek veya önceliklendirecekler."

'MÜŞTERİYE GİDEN 10 TEKLİFİN 4'Ü SADECE O KİŞİ İÇİN GELİŞTİRİLİYOR'

Günümüz bankacılığında dijital kanalların, müşteriye çıkılan mobilin ve müşteriye gönderilen tekliflerin kişisel olması gerektiğinin altını çizen Ölçer, "Müşteriye verdiğimiz her 10 teklifin  4 'ünü sadece o kişi için geliştiriyoruz. Kişiye özel teklif çıkıyor. Bunun gibi müşterisine önem veren, müşterisi ile ilişkisini daha da ilerletmek için teknolojiyi kullanan kurumların öne çıkacağını düşünüyoruz" dedi.  

'İCRA KOMİTEMİZ DAHİL HEPİMİZ VERİ EĞİTİMLER ALIYORUZ'

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de veri bilimi alanında  yetişmiş insan kaynağı bulmak ve onları uzun süreli istihdam etmenin çok kolay bir iş değil olmadığını belirten Ölçer, veri konusunun artık sadece belirli ekiplerde oluşan bir yetkinlik olmayacağını, minimum standartlarda bütün çalışanların bilmesini istediklerini söyledi. Mevcuttaki çalışanların veri bilimi konusunda ne seviyede olduklarını testlerle ölçtüklerini kaydeden Ölçer, "Ben dahil olmak üzere bütün icra komitemiz bir sınava giriyor. Sınavın sonucunda veri biliminde hangi alanda doğru biliyoruz, hangi alanda gelişme alanlarımız olduğunu görüyoruz. Buna göre hepimizin katıldığı eğitim programları var" diye konuştu. Verinin doğru şekilde işlenmesi , depolanması, anlamlandırılması ve kullanılması üzerine eğitimler aldıklarının altını çizen Ölçer şöyle devam etti: " Özyeğin Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz ve bu yıl ikincisine start verdiğimiz Veri Bilimi Sertifika Programı organize ettik. banka çalışanlarımız bu programa dahil oluyorlar ve bilgilerini daha da üst seviyeye çekiyorlar."