Binbaşgil: Hedefler için %7-8 civarında büyümeliyiz

Binbaşgil, Forum İstanbul 2012'de yaptığı konuşmada, ekonominin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için arkasında mutlaka sağlam bankacılık sistemi olması gerektiğinin altını çizerek, şu anda Türkiye'nin ''dünyada parmakla gösterilecek'' bankacılık sistemi bulunduğunu vurguladı.

Türkiye'nin bugünkü noktaya gelene kadar birçok zorluk yaşadığını hatırlatan Binbaşgil, ''2000-2001 krizlerini hepimiz biliyoruz.. Ama o günden bugüne çok şey yapıldı. Birçok alanda yeniden yapılanmalar oldu. Banka sermayeleri artırıldı'' diye konuştu.

Bankacılık sektörünün Türkiye'de sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 15-16 civarında olduğuna değinen Binbaşgil, bunun, yurtdışındaki oranlarla karşılaştırıldığında çok iyi bir rakam olduğunu söyledi.

Türk bankacılık sisteminin sermaye yapısının 2023 vizyonunu destekleyebilecek güçte olduğunu vurgulayan Binbaşgil, ''Sermayeniz, gücünüz olmalı ki ekonominin büyümesini destekleyebilin. Türkiye'de bankacılık, ülke büyümesinin arkasındadır'' dedi.

-''Tedbiri elden bırakmamak lazım''-

Akbank Genel Müdürü Binbaşgil, Türkiye'de dünyada örnek gösterilecek modern ve çağdaş bir bankacılık yapıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Bizim yaptığımız uygulamalar, dünyada birçok yerde örnek alınıyor. Burada ülkenin de özelliklerine bakmamız lazım. Bizler şanslı bankacılarız. Türkiye'de çok genç bir nüfus var. Yüzde 50'si, 30 yaşın altında. Dolayısıyla yeni, çağdaş uygulamalar çok hızlı kabul görüyor. Biz de ister bankacılık yapın ister başka iş, müşterilerimiz neyi talep ediyorlarsa buna karşılık vermek durumundayız. Bu kapsamda bankacılığı çağdaş ve modern şekilde, finansal ve altyapı açısından sağlam götürmeye çalışıyoruz. Tabii tedbiri de elden bırakmamak lazım. (Türkiye'nin 2023 hedeflerine)Bu rakamlara ulaşmak için yılda yaklaşık yüzde 7-8 civarında büyüme hızını yakalamak lazım. Türkiye'nin böyle bir büyüme potansiyeli var. Ama öte yandan çözmemiz gereken bazı sorunlarımız da var. Cari açık bunlardan biri... Bu nedenle büyürken, hem bankalar hem de şirketler olarak tedbirli şekilde gitmemiz lazım. Ben, Türkiye'nin önünün açık olduğunu düşünüyorum.''

-''Sermayeye oranla kabul edilebilir riskler alındı''-

Türk bankacılık sisteminde kaldıraç oranlarının sermayeye oranının yurt dışına kıyasla çok küçük olduğuna dikkati çeken Binbaşgil, ''Burada yaklaşık 8,5 kat. Yurt dışında 30-40 katlara kadar çıktığı ülkeler olduğunu biliyoruz'' dedi.

Kaldıraç oranlarının yüksek olduğu ülkelerde bir bankanın aktif büyüklüğü ve sermayesinin çok üzerinde bankacılık yapıldığını anlatan Binbaşgil, bunun çok iyi bir şey olmadığını, yurt dışında çok küçük sermayeyle çok büyük işler yapılmasının krizin çıkma nedenlerinden biri olduğunu anımsattı.

Hakan Binbaşgil, şöyle devam etti:

''Türk bankalarına baktığınızda, biz o kadar çok kompleks şeyler yapmıyoruz. Biz müşterinin kaynağını alıp, bunu sağlam şekilde krediye dönüştürüyoruz. Türkiye'de de çok farklı şeyler yapılıyor, ama özellikle yurt dışında problem olan toksik aset dediğimiz şeyler, çok kompleks ürünler veya tabana yaygın olmayan kaynak yapısı, likiditenin bir anda kuruması gibi şeyler Türkiye'de pek yaşanmadı. En azından sermayemiz kuvvetliydi. Aldığınız risk, sermayeye oranla kabul edilebilir riskti.''