Bloomberght
Bloomberg HT Haberler İtalya, İspanya ve İrlanda zor durumda

İtalya, İspanya ve İrlanda zor durumda

  • İtalya'da borç çizmeyi aştı, İspanya'da ekonomik büyme yavaşlarken İrlanda'da işsizlik oranı yüzde 14,3'e yükseldi

Giriş: 05 Ağustos 2011, Cuma 11:41
Güncelleme: 07 Ağustos 2011, Pazar 13:44

Uluslararası piyasalara son günlerde Avro Bölgesi'ndeki kamu borç sorunun İtalya ve İspanya'ya yayılacağı endişeleri ve dünyanın en büyük ekonomisi ABD'deki zayıf ekonomik verilere ilişkin kaygılar damgasını vuruyor.

ABD'nin federal borçlanma tavanının yükseltilmesi sorununun son anda aşılması bu hafta başında bir nebze küresel piyasaları rahatlatsa bile takip eden günlerde küresel ekonominin yeniden resesyona girebileceği korkusu piyasalarda sert satışlara neden oldu. Ekonomik durgunluk sonucunda hammaddeye olan talebin azalacağı endişeleri de emtia fiyatlarında ciddi gerilemeye yol açtı.

Uluslararası piyasalarda ham petrol fiyatları 5 dolardan fazla değer kaybederek 6 ayın en düşük seviyelerine geriledi.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve İsviçre Merkez Bankası'nın piyasalara müdahaleleri, Avro Bölgesi'ndeki borç krizi ve küresel ekonomideki yavaşlamaya ilişkin endişeleri yatıştırmak için yeterli olmadı.

ECB Başkanı Jean Claude Trichet dünkü faiz toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Mart ayından bu yana ilk kez tahvil alımı yapacaklarını belirtti. BoJ de Japon para birimi yendeki değerlenmeyi önlemek ve ekonomik toparlanmayı desteklemek için döviz piyasalarına müdahale etti. İsviçre Merkez Bankası da önceki gün franktaki değerlenmeyi önlemek için piyasalara müdahale etmişti.

-İtalya ikinci çeyrekte yüzde 0,3 büyüdü

İtalya ekonomisi ikinci çeyrekte sadece yüzde 0,3 oranında büyüdü.

Ulusal istatistik kurumu Istat'ın yaptığı açıklamaya göre, İtalya'nın gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH) yılın ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe göre yüzde 0,3 oranında büyüdü. İtalya ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 0,1 oranında büyüme sağlamıştı.

İtalya ekonomisi ikinci çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre ise yüzde 0,8 oranında büyüdü.

Avro Bölgesi'nin üçüncü büyük ekonomisi İtalya'nın, kamu borcunu azaltması ve Yunanistan'ın yaşadığına benzer bir krize girmemesi için ciddi oranda büyümesi gerekiyor.

İtalya, Avro Bölgesi'nde kamu borcunun GSYH'ye oranı bakımından Yunanistan'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. İtalya'nın kamu borcunun GSYH'ye oranının bu yıl yüzde 120'yi bulması bekleniyor.

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, ülkesinin Avro Bölgesi'nin borç krizinde bir sonraki kurbanı olmayacağı konusunda yatırımcıları ikna etmeye çalışıyor.

Berlusconi ve Maliye Bakanı Giulio Tremonti, büyümeyi destekleme ve kamu finansmanını iyileştirme çabalarına ortak zemin bulmak için dün sendikacılar, finans kuruluşları yöneticileri ve iş dünyasından yetkililerle bir araya geldi.

Berlusconi, borç krizinin daha kötüye gitmeyeceğine inanırken, Tremonti hükümetin önceliğinin vergi ve sosyal yardım sisteminin elden geçirilmesi olacağını ifade ediyor.

İtalya parlamentosu geçen hafta 48 milyar avro tutarındaki tasarruf paketini onaylamıştı.

-İtalya korkusu piyasaları altüst ediyor

Uluslararası piyasalarda yaşanan sert satışlar, Avro Bölgesi'ndeki borç krizi halkasına Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'in ardından İtalya ve İspanya'nın da eklenebileceği endişelerine işaret ediyor.

Avro Bölgesi'nin 3. büyük ekonomisi İtalya, Yunanistan'dan sonra borç oranı en yüksek ülke. Uzmanlar, Yunanistan ya da Portekiz gibi küçük ekonomilerin borç sorununun üstesinden gelinebileceğini, ancak krizin İtalya ya da İspanya gibi büyük ekonomilere sıçramasının kaygı verici olacağını belirtiyor. Zira İtalya'nın temerrüte düşmesi söz konusu olursa bunun maliyetinin 700 milyar avroyu bulabileceği ifade ediliyor.

Ekonomisinin olduğu gibi borcunun büyüklüğüyle de konuşulan İtalya'nın 2008'de GSYH'nin yüzde 89,2'si seviyesinde olan kamu borcunun bu yıl yüzde 120'ye çıkacağı tahmin ediliyor. İtalya'nın 2008 yılında yüzde 5,3 olan bütçe açığı geçen yıl yüzde 5'e, politika faizi de yüzde 4,10'dan yüzde 3,80'e geriledi.

Yaklaşık 4,4 milyon kişinin işsiz olduğu İspanya'nın ise Portekiz'den sonraki halkalardan biri olacağı konuşuluyor. Portekiz'le olan yakın ekonomik ilişkilerden önemli oranda etkileneceği belirtilen İspanya'nın 2008'de kamu borcu GSYH'nin yüzde 30,4'ü, bütçe açığı ise yüzde 9,3 düzeyinde bulunuyordu. Geçen yıl kamu borcunun GSYH'ye oranı yüzde 48,8 olan İspanya'da hükümet, uyguladığı tasarruf tedbirleri ile bütçe açığını bu yıl GSYH'nin yüzde 6'sı seviyesine çekmeyi hedefliyor.

-Kurtarma paketleri

Avro Bölgesi'ndeki borç sorunu halkasının ilk zinciri Yunanistan, geçen yıl Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası (AMB) ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) 110 milyar avroluk finansal yardım paketi aldı. Paket karşılığında kamu kesiminde maaşların kesilmesi, emekli maaşlarının indirilmesi ve kapsamlı vergi artırımları yapılması kararlaştırılmıştı.

Uygulanan tasarruf önlemlerinin istenilen sonucu vermemesi üzerine Avro Bölgesi devlet ve hükümet başkanlarının 21 Temmuz'da yaptığı olağanüstü zirvede de Yunanistan ikinci kez ''kurtarıldı''. Liderler, Yunanistan ekonomisi için 158 milyar avroluk yeni kurtarma paketi üzerinde anlaştı.

Paketin 109 milyar avrosunun Avrupa ve Uluslararası Para Fonu'ndan, 49 milyar avrosunun özel sektörden geleceği kaydedildi. Özel sektörden gelecek miktarın 37 milyarının, ellerinde Yunan tahvilleri bulunan bankaların gönüllü katkısı ve 12 milyar avroluk borç itfasından oluşacağı bildirildi.

Avro Bölgesi'ni sarsan borç krizinde ilk finansal yardım talebinde bulunan Yunanistan'ın borç stoku ve tahvillerinin getirisinin oldukça yüksek olması ülkenin kırılganlığını en çok artıran unsurlar olurken, İrlanda'nın içinde bulunduğu sorun bankacılık sektöründen kaynaklanıyor.

Borç krizi halkasına eklenen son zincir Portekiz, bankacılık sektöründeki sorunların yarattığı sorunlarla mücadele ediyor. Piyasalarda, Portekiz'de yerli bankaların yükümlülüklerinin oldukça önemli bir bölümünün İspanyol bankalarına olması, bu nedenle Portekiz'de yaşanan sorunun İspanya'yı da etkileyeceği endişesi hakim olmuş durumda. İspanya ekonomisinin en kırılgan noktası ise yüksek işsizlik oranı.

İrlanda'da krizin bankacılık sektöründe ortaya çıkmış olmasının ve AB ülkelerinin bankacılık sektörlerinin bütünleşik yapısı bir arada değerlendirildiğinde, çevre ülkelerin bankacılık sektörlerinde meydana gelebilecek olası sorunların diğer AB ülkelerinin bankacılık sistemlerini de önemli ölçüde etkilemesinin kuvvetle muhtemel olduğu yorumları yapılıyor.

İrlanda bankalarının en büyük iki alacaklısının ise İngiltere ve Almanya olduğu belirtiliyor.

AB ve IMF'nin Portekiz için hazırladığı kurtarma paketinin büyüklüğü 78 milyar avro ve İrlanda için hazırladığı kurtarma paketinin büyüklüğü de 85 milyar avroyu buluyor.

-Dünyanın en borçlu ülkeleri

Şu anda dünyanın en büyük ekonomisi ABD aynı zamanda dünyanın en borçlu ülkesi konumunda bulunuyor.

IMF verilerine göre, ABD 15 trilyon 154 milyar dolarla dünyanın en borcuna sahipken, bu ülkeyi 13 trilyon 930 milyar dolarla Japonya, 2 trilyon 904 milyar dolarla Almanya, 2 trilyon 702 milyar dolarla İtalya ve 2 trilyon 483 milyar dolarla Fransa takip ediyor.

-İspanya'da ekonomik büyme yavaşladı

İspanya Merkez Bankası, 2011'in ikinci çeyreğinde ülke ekonomisinin yüzde 0,2 büyüdüğünü açıkladı.

Merkez Bankası'nın açıkladığı rakamlara göre, 2011'in ilk çeyreğinde yüzde 0,3 olan ekonomik büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 0,2'ye düştüğü kaydedildi. Yapılan değerlendirmede, 2011 yılı için daha önceden öngörülen yüzde 0,8'lik büyüme oranının yüzde 0,7'ye düşürüldüğü ifade edildi.

İspanya Merkez Bankası, "İspanyol ekonomisindeki mevcut durumunun aşılması, AB ülkeleri arasında alınan kararların kararlılık ve açıklıkla uygulanmaya konması ve İspanyol hükümetinin daha enerjik bir tavır göstermesiyle gerçekleşebilir" görüşünde bulundu.

İspanyol hükümeti, yıl başında yaptığı açıklamalarda, 2011 yılı için ekonomik büyüme tahminini yüzde 1,3 olarak duyurmuştu.

-İrlanda'da işsizlik arttı

Borç krizindeki İrlanda'da işsizlik, ülke ekonomisinin önemli bir sorunu olmaya devam ediyor.

İrlanda Merkez İstatistik Ofisi (CSO) Temmuz 2011 itibariyle ülkedeki işsizlik oranının yüzde 14,3'e yükseldiğini açıklarken, geçen yıl Temmuz ayında bu oranın yüzde 13,4 olduğu hatırlatılıyor. İrlanda'da 2010 yılında ortalama işsizlik oranıysa yüzde 13,6'ydı.

Mart ayında açıklanan işsizlik oranının yüzde 14,7 ile son 17 yılın en yüksek seviyesine çıktığı İrlanda'da dün CSO tarafından açıklanan yeni rakamlar, son aylarda kaydedilen gerilemeye rağmen durumun ciddiyetini koruduğunu gösterdi.

İrlanda hükümeti Temmuz ayında kriz nedeniyle işlerine son verilenlerin, geçen yıl aynı döneme kıyasla yüzde 10 oranında azaldığını öne sürse de, CSO'nun araştırması uzun süredir işsiz olanların sayısında da artış gözlendiğini ortaya koyuyor.

Ülkedeki küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri temsil eden bağımsız ISME kuruluşu, hükümetin işsizliği ortadan kaldırmak için başlattığı girişimlerin "işe yaramadığına" işaret ederken, CSO'nun açıkladığı son rakamların da bunun göstergesi olduğunu vurguluyor.

Tarihindeki en katı ekonomik önlemleri hayata geçirmeye çalışan İrlanda, vergi artışları ve kamu harcamalarından kesintilerle borç krizinin altından tek başına kalkamayınca, geçen yılın sonunda Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'ndan yardım talep etmek durumunda kalmış, özellikle işten çıkarmaları protesto eden halk, geçen kış yardım anlaşması öncesinde tepkisini kitleler halinde sokaklara dökülerek göstermişti.

Öne Çıkanlar