Küresel piyasalarda iştah kaçtı
-
ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Ukrayna krizi ile ilgili yapılan telefon görüşmesini yakından takip eden piyasa aktörlerinin yeni haftanın ilk işlem gününde negatif fiyatlamalara yöneldiği izlendi.
Küresel piyasalarda jeopolitik riskler fiyatlamalara hakim olurken, Ukrayna gerginliği kendisini en çok hisse senetleri piyasaları ve petrol fiyatlarında gösteriyor.
Sabah saatlerinde Asya Pasifik hisselerini takip eden MSCI endeksi yüzde 1’in üzerinde düşüş kaydederken, Japon Nikkei 225 ve Hong Kong Hang Seng düşüşe öncülük etti.
Enflasyon ve sert sıkılaşma beklentileri sonucu cuma gününü yüzde 1,9 gibi sert düşüşle kapatan S&P 500 vadelileri bu sabah yüzde 0,3 yükselerek hafif bir toparlanmaya işaret ediyor.
Ukrayna’da tansiyonun tırmanmasıyla Brent petrolde 100 dolar görüş sathına girdi. Brent nisan kontratı varil fiyatı yüzde 1,1 yükselişle 95,47 dolara yükseldi. Petrol fiyatlarında yükselişin devamı için traderların takip ettiği en kısa vadeli iki Brent kontratı arasındaki fiyat farkı da bir ay önceki 71 sentten 1,92 dolara yükseldi.
Fed ve AMB yetkililerinden güvercin yorumlar
Para piyasalarında daha sıkı para politikalarının fiyatlanması sonrası Fed ve AMB’den bazı üyeler hafta sonu görece güvercin açıklamalarda bulundu.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly pazar günü CBS televizyonuna yaptığı açıklamada sürpriz ve agresif adımların Fed’in başarmak istediği büyüme ve fiyat istikrarı hedefleri üzerinde “istikrarı bozucu etki” yaratabileceğini savundu. Daly’ye göre faizleri artırmaya hazırlanan Fed gelen verilere bağlı kalmalı. Daly “Mart ayında faiz artışında hareket etmekten yanayım. Ancak sonrasında bizi bekleyenler için çok dikkatli olmalıyız” değerlendirmesini yaptı ve bu yıl için kaç faiz artışı gerekeceğini söylemek için erken olduğunu belirtti.
AMB’den üç üye de haftasonu boyunca başkan Christine Lagarde’ın güvercin duruşunu destekleyen açıklamalar yaptı. FT’ye konuşan İrlanda Merkez Bankası Başkanı Gabriel Makhlouf haziranda faiz artışı yapmayı düşünmenin gerçekçi olmadığını belirtti. Finlandiya Merkez Bankası Başkanı Olli Rehn kısa vadede aşırı tepki vermenin büyümeyi olumsuz etkileyeceğini belirtirken İtalya Merkez Bankası Başkanı Ignazio Visco politika normalleşmesinin kademeli olacağını söyledi.