TİSK: Avrupa'daki krizin Türkiye'yi etkilemesi kaçınılmaz
-
Avrupa'daki borç krizinin Türkiye'yi etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen TİSK, her kesimin dikkatli olması gerektiğini belirtti
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), ''AB'nin borç sarmalı krizinin Türkiye'yi etkilemesi kaçınılmaz. Devletten, iş dünyasına ve bireylere kadar tüm kesimler dikkatli olmalı'' değerlendirmesinde bulundu.
TİSK'in Kasım ayı Ekonomi Bülteni'nde, AB'de kriz derinleşirken ilginç gelişmelerin yaşandığı belirtilerek, Almanya ve Fransa'da borç stoku/GSYH oranının birbirine yakın düzeylerde olduğu ifade edildi. Bültende, AB'nin sağlam ekonomisi Almanya'da bile borçlanma faizlerinde sorun yaşanmasının, Avro Bölgesi'ndeki krizin derinleşeceğini gösterdiği bildirildi. AB'nin borç sarmalı krizinin Türkiye'yi etkilemesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekilirken, devletten, iş dünyasına ve bireylere kadar tüm kesimlerin dikkatli olması istendi.
Üretimin, ciro ve sipariş endekslerinde ciddi yükselişler olurken, kapasite kullanım oranının bu hıza yetişemediği, kapasite kullanımı ve çalışma saatleri artmadan ortaya çıkan bu yükselişin, uyumsuz bir tablo yarattığı kaydedildi.
Bültende, işgücüne katılma oranının 1,3 puan artarak yüzde 51 olduğu, işsiz sayısının azaldığı, genç işsizliği oranının gerilemekle birlikte, özellikle kentlerde ağırlığını koruduğu, tarım dışı sektörlerde çalışanların 1,2 milyon kişi arttığı, istihdamın yüzde 46,6'sının hizmetler sektöründe ortaya çıktığı, mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre istihdamın 157 bin kişi arttığı, işsizlik oranının 0,4 puan gerilediği anlatıldı.
İlk 9 ayda cari açığın 30,4 milyar dolar artarak 60,7 milyar dolara ulaştığı, dış ticaret açığının 32,4 milyar dolar artmasının cari açık artışında etken olduğu, finansman açısından önem taşıyan turizm gelirlerinin yüzde 14,6 arttığı belirtildi.
Bankaların efektif ve mevduat varlıklarının, ilk 9 ayda yabancı paradaki azalışın etkisiyle gerilediği, bankacılık sektörünün net kredi kullanımının arttığı kaydedildi.
Uluslararası Yatırım Pozisyonu'na göre Türkiye'nin yurt dışı varlıkları azalırken, yükümlülüklerinin arttığı ifade edildi.
Bültende, net hata noksan kalemindeki artışın, rekor düzeyde gerçekleştiği belirtildi.
Mali af yasasının da etkisiyle 2011 yılında bütçe dengesinin büyük ölçüde tutmasının hükümetin cari açığı azaltma politikası açısından avantajlı bir durum yarattığı, bu avantajın korunması için kayıtdışılıkla mücadele edilmesi gerektiği kaydedildi.
Bültende, TCMB'nin temel politika araçlarında değişiklik yapmadığı, ancak açık enflasyon hedefiyle örtük döviz kuru ve faiz oranı hedefinin, politikaların dikkatle izlenmesini gerektirdiği ifade edildi.
