Yıldız: Elektrik dağıtımda gerçek fiyatı er geç yakalayacağız

“NÜKLEERDE ISRARLIYIZ”

Nükleer enerjiye yönelik çalışmaların da sürdüğüne değinen Yıldız, sürece ilişkin şöyle konuştu: “Nükleer güç santrallariyle alakalı ısrarımızı hiçbir zaman bozmayacağız. Akkuyu'daki çalışmalar devam ediyor. Onda da bir aşama kaydediliyor. Öğrencilerimiz tespit edildi. Eğitim için 5 yıl Rusya'ya gönderilecekler. 7 yıl boyunca Türk mühendisimizi kendi santrallerimizde çalışmak üzere eğiteceğiz. Bu bir kültüre sahip olmak. Geçen elektro gitar çalan bir arkadaşımız güneş enerjisiyle çaldığını söyledi. İşletme olarak 2019'da artık inşallah nükleer santrallerde elektrik üretiyor olmamız lazım. Sırayla devreye girecek her sene. 4 ünite girecek. Biz önümüzdeki yıla kadar da Sinop'taki anlaşmaları bitirmiş olmamız halinde o takvimden daha geri kalmayacağız. Artık biz tabii Japonya diyoruz. Evet geçmiş olsun, önemli bir kazaaydı ama hayat devam ediyor. Bizim de Türkiye'nin büyüme hızını oluşturacak yapıyı kurmamız lazım, o yüzden Japonya hükumeti olarak, finansman olarak ve yapımcı olarak, hangi şekilde bulunacağınızı söylerseniz biz de ona göre bir yapı kuracağız dedik. Tabii ki alternatiflerle devam etmek isteriz.

“HİÇBİR HÜKÜMET ZAMMI SEVMEZ”

Uluslararası piyasalarda petrol ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan artışların hanehalkına yansıyıp yansımayacağı konusunda ise “ Aslında otomatik fiyatlama mekanizmasıyla birlikte yürüyen bir iş bu. Ama dediğiniz gibi maliyeti arttı doğalgazın. Biz bunu dengeleyecek bir takım unsurları ortaya koymaya çalıştık. Özellikle kar ve yağmur gibi tabii kaynaklarımızın enerjiye çevrilebilir yanlarıyla alakalı ağırlık verdik. Bizim temennimiz özellikle uluslararası alanda özellikle ham petrol fiyatlarına endeksli doğalgaz fiyatlarının düşme eğilimine girmesidir. Biz zam konuşulmasından hoşlanmıyoruz çünkü bu vatandaşımızın tüketici alışkanlıklarını değiştiren bir kalem. Şu ana kadar da zam haberleri zamdan daha fazla yapıldı. Hiçbir hükumet tabii ki zam yapmaktan hoşlanmaz. Her ay kendi içinde yaptığımız bir hesaptır” değerlendirmesinde bulundu.

G.KIBRIS’IN ARAMASI HUKUKA AYKIRI

Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin son dönemde yaptığı doğalgaz arama çalışmalarını eleştiren Yıldız, Türkiye’nin bu konuda gerekli uyarıları yaptığını kaydetti. Yıldız şöyle konuştu: Öncelikle uluslararası hukuktan kaynaklanan bir takım hususlar var. Münhasır ekonomik saha dediğimiz herhangi bir denizde bunların sınırları belirleniyor. Bütün komşu ülkeler teyit ediyor ve imzalaşıyor. Burada teyit edilmemiş alanlar var. Eğer bu alanlarda doğalgaz ve petrol çıkartılmaya kalkılırsa tabii ki bu uluslararası hukuka uygun olmayan bir iş olur. Bu manada bizim tabii ki buna seyirci kalmamız söz konusu olmaz. Hiçbir şey olmamış gibi de davranmayız. Bu bizim hakkımız. Bu alanlar bu çalışmayı yapmak aslında bir nevi hakların ihlali anlamına geliyor. O yüzden kimse tabii ki Türkiye'nin buradaki iradesini test etmemeli. Zaman zaman duyuyorum, Türkiye'nin cesareti ile ilgili cümleler kuruluyor. Bunları son derece yanlış ve sorumluluk duygularıyla bağdaşmayan ifadeler olarak görüyorum. Bu tür şeyler özellikle Türkiye'de test edilmemesi lazım diye düşünüyorum.

Yıldız, elektirk dağıtım ihalelerini sonlandırmak istediklerini, gerçek fiyatı ise er-geç yakalayacaklarını belirtti. “Türkiye enerji sektöründeki yatırımları yalnızca üretim şirketlerinde 5.5-6 milyar dolar civarında” diyen Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü “Dağıtım şirketlerinde bir o kadar parayı gerektiren yapıyı kurmak için mutlaka uluslararası sermaye gerekiyor. Çünkü Türkiye'deki enerji sektöründeki tasarruf miktarı bir sonraki yılın büyüme miktarını karşılayamıyor. O yüzden uluslararası sermaye ile beraber biz büyüyoruz. Bu da son derece normal bir şey. Ben dünyadaki krize rağmen Türkiye'nin hala hukuku sağlam, yatırım için son derece uygun olduğuna inanıyorum. Dünya'daki algılanmasını da böyle olarak görüyorum. Bu şu demek: Dünya'da kriz çıktığında dünyadaki paralar kaybolmuyor, bir taraftan diğer tarafa doğru kayıyor. Doğru yatırımcıların yine Türkiye gibi ülkeler aradığını biliyorum. Tabii ki özkaynak şartını artırdı bu krizler. Özellikle dağıtım hizmetinde biraz daha yükselttiler. Bu olumsuzluğun bence diğer söylediğim argümanla beraber mutlaka tolare edileceğini düşünüyorum. Bizim şu ana kadar elektrik dağıtım hizmetlerinin bir kısım aktörleri girdi, diğerleri çıktı. Piyasadaki alım-satım noktasının bir noktada olacağına inanıyorum. Çok fazla zaman kaybetmememiz lazım. Ne kamunun ne de özel sektörün oyalanmaması lazım. Türkiye'nin serbestleşerek önünün açılması lazım” dedi.