Zeybekci'den "sert" Gümrük Birliği açıklaması

"Yatırım indirim sürelerini 1'inci bölge dahil düzenledik" diyen Zeybekci, "Tüm sektörlere işbaşı eğitim için İşkur desteği verilecek. Türkiye dış ticaret açığı ve cari açıkta başarı sağladı. Yüksek teknolojinin ihracattaki payı yüzde 4’ün altında seyrediyor, yüzde 15'e yükselmeli. 2023 hedefi için fason üretici olarak devam edemeyiz. Tekstil ve maden gibi vazgeçemeyeceğimiz sektörler var. Türkye konumundan doğan avantajları AR-GE ile birleştirmeli. AR-GE’ye ayırdığımız payı yüzde 2.5’e çıkarmamız gerek. Türkiye’nin üretim kapasitesi şu anki ithalatı karşılayabilir durumda. Alınan önlemler ile uzak doğudan tüketim mali ithalatı azaldı. İthalatın %14'ü vazgeçebileceğimiz, içeride üretebileceğimiz ürünlerden oluşuyor" değerlendirmelerinde bulundu.

Zeybekçi, “İşsizliği sabit tutmak için nüfus artışı hızının 2 katı iş yaratılmalı yüzde 5 büyümeli. Yüzde 3’lük bir büyüme Türkiye’de durmak demektir, kabul edilemez. Büyümenin yüzde 1.8 ihracattan yüzde 1.1’i piyasadan geldi. Piyasadaki büyüme artırılmalı. AB ile Türkiye arasında işgücüne arasında işgücüne katılım arasında %20 fark var. İşgücüne katılım oranları, Türkiye'nin AB gibi yüzde 0 enflasyona girmesini engeller. Var olan eğitim ile 25 bin dolarlık gelire ulaşmalıyız.” açıklamalarını yaptı.

265 üründe İran ile gümrük vergisinin sıfırlandığını belirten Zeybekci, "Türkiye’nin İran’a olan ihracatı yüzde 32 arttı. Enerji fiyatlarının düşmesi ile ithalatımız geriledi. İran’la ticarette Haziran’da 30 ürünün vergisi sıfırlanacak. Nisan’da Rusya Ekonomi Bakanı’yla Antalya’da bir çalışma yapacağız. Singapur’la tarihimizin en büyük serbest ticaret anlaşmasını bitireceğiz. Japonya ile serbest ticaret anlaşması bu yıl tamamlanır. ABD-AB serbest ticaret anlaşmasında Türkiye dışarıda kalırsa Gümrük Birliği askıya alınır. ABD-AB serbest ticaret anlaşmasına Türkiye otomatik girmeliydi” şeklinde konuştu.

Zeybekci, "Hükümetin aldığı kararlara uygun hareket etmek Merkez Bankası’nın görevidir. Türkiye doğrudan yabancı sermayenin yüzde 72’sini AB’de alıyor. Yaşanan gelişmeler euronun değer kaybetmesi ile öngörülebilirdi. Türkiye’nin yüksek faiz bedelini ödemesine gerek yok. Türkiye Fed’den daha çok AB kanalından etkilenir. 2014 Haziran’dan buyana dolar endeksindeki par birimleri yüzde 26 geriledi ve TL’nin değer kaybı yüzde 22 seviyesinde kaldı. Kurdaki yükselişi tehlike/tehdit olarak görmüyorum. Kurda yaşanan artış enflasyona tek seferlik yansıma yaratır. Ekonomik kriz çıkaramaya çalışanlar yanlış yapar. Cari açığımız artık tehlikeli boyutta değil. Cari açık/GSYH oranı yüzde 4’ler düzeyine gerileyecek. Reel sektörün döviz kredileri sürdürülebilir. Moody’s'in en kötü ihtimalle Türkiye ile ilgili nötr olmasını bekliyorum. Kredi maliyetlerinin üzerindeki kamu paylarının azaltılması yerinde olacaktır. Kredi maliyetleri üzerindeki kamu yükü azaltılmalı. Türkiye'nin finansmanla ilgili sıkıntısı yoktur, olmayacaktır. ABD dolarının bu kadar yükseltmesini sağlayan faktör, faizlerin artırılacağı beklentisidir. ABD’de Fed’in bu yıl faiz artırabileceğini düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.