AB'nin vize serbestisine "fren" hazırlığı
-
AB, vize serbestisi anlaşmalarının askıya alınmasını sağlayacak "fren mekanizmasını" müzakere etmeye hazırlanırken, uzmanlar bu kararda Türkiye faktörünün etkili olduğunu belirtiyor
Avrupa Birliği (AB), vize serbestisi anlaşmalarının askıya alınmasını sağlayacak "fren mekanizmasını" müzakere kararı alırken, uzmanlar bu kararda Türkiye faktörünün etkili olduğu görüşünde.
Uzmanlar, AB Komisyonunun Türkiye, Gürcistan, Kosova ve Ukrayna vatandaşları için vize serbestisi sağlanmasına yönelik aldığı tavsiye kararlarını takiben gündeme gelen "fren mekanizmasını" AA muhabirine değerlendirdi.
Alman Marshall Fonu Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, fren mekanizmasının genel olarak bundan sonra vize serbestisi verilecek tüm ülkeleri kapsadığını ancak geçmişte vize serbestisi anlaşması yapılmış ülkeleri de potansiyel olarak içerebileceğini söyledi.
Fren mekanizmasının özellikle Türkiye'yi hedef aldığını savunan Ünlühisarcıklı, şunları kaydetti:
"AB ile Türkiye arasında yapılan, hayata geçip geçmeyeceği şüpheli olan, vize serbestisini de içeren anlaşma, Avrupa kamuoylarında popülist partiler tarafından malzeme yapılıyor ve kamuoylarında tepki çekiyor. Örneğin Forsa adlı araştırma şirketi tarafından Handelsblatt gazetesi için yapılmış araştırma Almanların yaklaşık yüzde 60'ının vize anlaşmasına karşı olduğunu gösterdi."
İngiltere'de de AB'den ayrılmayı hedefleyen kesimlerin Türkiye'nin tam üye olma olasılığının yanı sıra vize serbestisi konusunu kullandığına dikkat çeken Ünlühisarcıklı, "En çok dile getirilen endişe, çok sayıda Türkün vize serbestisinin sağlayacağı imkanla 90 günlük yasal süreyi aşıp yasa dışı olarak AB ülkelerine göç etmeleri." dedi.
AB'de politika yapıcılarını kaygılandıran etkenlerden birinin de Türkiye'den AB ülkelerine yönelik siyasi iltica vakalarında artış yaşanması olasılığı olduğunu belirten Ünlühisarcıklı, "Söz konusu fren mekanizması, gerek kamuoyları gerekse politika yapıcıları arasında gözlemlenen bu kaygıları azaltmayı ve böylelikle Türkiye'ye yönelik vize serbestisini kolaylaştırmayı hedefliyor." görüşünü dile getirdi.
- "Şeytan ayrıntılarda gizli olacak"
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Dostları'nın (Friends of Europe) Başkanı Giles Merritt de vize freninin Balkan ülkelerinden önce Türkiye’yi hedef aldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Berlin’in Ankara ile vardığı, sığınmacı akınını durdurmak karşılığında AB’nin vize serbestisi vermesine dayanan anlaşma Avrupa’nın pek çok kesiminde tepki çekti. Fren mekanizmasının nasıl işleyeceğini henüz kimse bilmiyor. Bunun da Avrupa'da en az sığınmacı krizinin kendisi kadar bölücü bir etki yaratması güçlü bir risk. AB düzeyindeki pek çok düzenlemede olduğu gibi burada da şeytan ayrıntılarda gizli olacak."
Fren mekanizmasının Schengen ruhuna zarar verebileceğini belirten Merritt, "Ama aynı zamada kıta Avrupasında Schengen’in sağladığı sınırsız seyahatin hala kurtarılabileceğine dönük umutları da güçlendirebilir." diye konuştu.
- Fren mekanizması 2013'ten beri mevcut
Brüksel Merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi'nin (European Policy Center) göç ve nüfus hareketleri uzmanı Yves Pascouau ise fren mekanizmasının 2013'ten bu yana mevcut olduğunu ancak bugüne kadar hiç kullanılmadığını söyledi.
Gündeme gelen son önerinin mevcut mekanizmada bir değişikliğe gidilmesini öngördüğünü anlatan Pascouau, "Amaç fren mekanizmasının harekete geçirilmesini hızlandırmak ve kolaylaştırmak." ifadesini kullandı.
Pascouau, önemli bir değişikliğin de fren mekanizmasını artık AB Komisyonunu harekete geçirebilecek olması olduğunu söyledi.
Fren mekanizmasının gündeme geldiği 2013'ten önce vize serbestinden geri dönüş olmadığını aktaran Pascouau, "Artık vize serbestisi kalıcı olarak verilmeyecek, geri alınması veya durdurulması her zaman mümkün olacak." dedi.
- Almanya'nın pozisyonu
Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Johannes Dimroth, cuma günü yaptığı açıklamada, AB’nin vize muafiyetini zorunluluk durumunda askıya alması ya da sınırlandırmasını sağlayan mekanizmanın yalnızca Türkiye için öngörülmüş bir düzenleme olmadığını söylemişti.
Dimroth, Türk vatandaşlarına vize serbestisi getirilmesi durumunda bunun Avrupa’ya yönelik yasa dışı göçü veya iltica başvurularını artıracağı yönünde endişelerinin bulunup bulunmadığı sorusuna, "Bizim için önemli olan bu konudaki tartışmalar dışında bir acil durum mekanizmasının mevcut olması. Bu bize, vize serbestisinin gerçekleşmesi durumunda, şu an için öngörülemeyen suistimallerde, AB hukukuna göre kararın geri alınması ya da kısıtlanması imkanı veriyor. Bu sadece Türkiye için değil, tüm vize serbestisi olan ülkeler için geçerli." şeklinde yanıt vermişti.
AB adalet ve içişleri bakanlarının Brüksel’de cuma günü yaptığı olağanüstü toplantıda AB Komisyonunun vize serbestisinin gerekli durumlarda askıya alınmasını kolaylaştıracak fren mekanizması önerisiyle 18 Mart'ta üzerinde uzlaşma sağlanan Türkiye-AB mutabakatı konuları ele alınmıştı. Toplantıda, AB’nin gerekli durumlarda vize serbestisini askıya almasını kolaylaştıracak bir mekanizma kurulmasına yönelik Fransız-Alman ortak önerisi destek görmüştü.
AB Komisyonunun karar alarak bir ülkeye uygulanan vize serbestisine son verebilmesini öngören değişiklik önerisine göre, böyle bir karar için geri kabul anlaşmalarında işbirliğinin azalması, AB'ye bir ülke üzerinden başka ülke vatandaşlarının kaçak yollarla girişinin artması, üye devletlerin güvenliklerine yönelik risklerde artış olması, vize serbestisi sağlanan ülkenin vatandaşlarının yasa dışı olarak Schengen üyesi ülkelerde kalışlarında artış olması gibi durumlar gerekçe olabilecek.
AA