Bloomberght
Bloomberg HT Haberler "Avrupa'nın sorunlarına yanıt tek değil"

"Avrupa'nın sorunlarına yanıt tek değil"

  • Bloomberg Opinion'dan Ferdinando Giugliano'nun kaleme aldığı yazıda, Euro Bölgesi ülkelerinin performanslarının ayrıştığının altı çizilerek bölge ekonomisine yönelik tek bir açıklama olmadığı belirtiliyor

Giriş: 18 Şubat 2019, Pazartesi 15:42
Güncelleme: 18 Şubat 2019, Pazartesi 15:42

Euro Bölgesi ekonomisi iki yıl içerisinde dünyanın zirvesinden sıfır noktasına indi. 2017 yılında hızla artan küresel ticaret ve ultra geniş para politikasının etkisiyle on yılın en hızlı büyümesini kaydeden blok, şimdiyse sert düşüşten korkanların ana endişe kaynağı haline geldi. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) küresel büyüme tahminini düşürmesinde etkili ana unsur Euro Bölgesi'ndeki aşağı yönlü revizyon idi.

Buna karşın haritaya yakından bakıldığında görünüm ilk bakışta farkedildiğinden daha ayrışık. Avrupa'nın hasta adamı İtalya ile bölgenin dinamosu olan Almanya, ironik bir şekilde sorunlu. İlki teknik olarak resesyona girmiş durumda ve ikincisi, ilkinden pek uzak değil. Buna karşın bölgenin diğer kısımlarında makul ölçüde büyümesini sürdüren ülkeler az değil. Euro Bölgesi yönünü aşağı çevirmiş durumda; ancak henüz oyun dışı kalmış değil.

Euro Bölgesi'nde sürpriz şekilde istikrarını koruyan İspanya ekonomisi -geçen üç çeyreğin hepsinde yüzde 0.6 büyümesi sonrasında- dördüncü çeyrekte yüzde 0.7 büyüme kaydetti. Pedro Sanchez'in azınlık hükümetinin bütçe için yeterli destek sağlayamamasının ardından ülke bir seçime yönelmiş olabilir; ancak ülkede siyasi belirsizliğin etkisi görece sınırlı kaldı. 2018'de dört yıldan beri ilk kez GSYİH'sini yüzde 3'ün altında artırabilen İspanya, yine de yüzde 2.5 ile makul bir seviyede büyümeyi başardı.

Fransa ekonomisinde durum daha da şaşırtıcı. Birliğin en büyük ikinci ekonomisi, yatırımcı güveninin sarı yeleklilerin protestolarıyla zedelenmesine karşın geçen yılın sonunda, önceki çeyreğe paralel ve ilk iki çeyrekten az miktarda daha hızlı olmak üzere, yüzde 0.3 büyüdü. 2018'de yıllık büyüme 2017'deki yüzde 2.3'ten yüzde 1.5'e geriledi. Ancak 2019 için ilk işaretler ümit verici. Fransa Merkez Bankası, ekonominin ilk çeyrekte yüzde 0.4 büyüyeceğini tahmin ediyor.

Kuzeyden güneye diğer ülkeler de pozitif bir tablo çiziyor. Finlandiya'da büyüme üçüncü çeyrekteki yüzde 0.5'ten son çeyrekte yüzde 0.9'a yükseldi. Portekiz, az çok diğer çeyreklere göre fazla değişmeyerek yılın son üç aylık döneminde yüzde 0.4 büyüdü. Hollanda, üçüncü çeyrekteki zayıf performansının ardından son çeyrekte yüzde 0.5 büyüme kaydetti. Bölgenin en büyük ekonomisi Almanya ile en büyük üçüncü ekonomisi olan İtalya kuraldan çok istisna gibi görünüyor..

Avrupalı politika yapıcılar zayıflamanın kötüleşip kötüleşmediğini görmek için ekonomik göstergeleri yakından takip edecek. Özellikle 2018'in ikinci yarısında parasal teşviğini azaltmaya başlayıp 2019 başında net varlık alımlarını durduran Avrupa Merkez Bankası (AMB) bölge ekonomisinin nabzını tutuyor olacak.

Tüm dünya gözlerini Avrupa'ya çevirerek ne olup bittiğini sorgulamakta haklı. Ancak, geçmişte de sık sık olduğu gibi, tek bir açıklama bulmak zor. Avrupa'nın gücü de zayıflığı da çeşitliliğinde saklı.

Bloomberg Opinion/Ferdinando Giugliano

Öne Çıkanlar