Bankaların aktif büyüklüğü % 7 arttı
-
Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün 2011 yılı sonuna göre yüzde 7 artarak 1.3 trilyon liraya çıktı
Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü Ağustos 2012 itibarıyla geçen yıl sonuna göre yüzde 7 artarak 1 trilyon 303 milyar 431 milyon liraya ulaştı. Sektörün dönem net karı da 2011 yılının aynı dönemine göre yüzde 19,4 artışla 15 milyar 185 milyon liraya yükseldi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Ağustos 2012 ayına ilişkin ''Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri''ni açıkladı.
Kesinleşmemiş geçici verilere göre, sektörünün aktif büyüklüğü Ağustos 2012 itibarıyla 2011 yıl sonuna göre 85 milyar 736 milyon lira (yüzde 7) artarak 1 trilyon 303 milyar 431 milyon liraya çıktı.
Sektörün dönem net karı da 2012 Ocak-Ağustos dönemi itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,4 artışla 15 milyar 185 milyon liraya ulaştı.
Ağustos 2012 itibarıyla en büyük plasman kalemlerinden olan krediler 748 milyar 783 milyon lira, menkul değerler 279 milyar 169 milyon lira bakiye arz etti. 2011 yıl sonuna göre krediler yüzde 9,6 artarken, menkul değerler yüzde 2 azaldı. Söz konusu dönemde takipteki alacaklar (brüt) hesabı 2 milyar 574 milyon lira (yüzde 13,6) artış kaydetti.
Bu arada sermaye yeterliliği standart oranı, 1 Temmuz 2012'den itibaren Basel-II kriterleri esas alınarak hesaplanırken, Ağustos 2012 itibarıyla yüzde 16,2 düzeyinde gerçekleşti.
Anılan oran, Basel-I'e göre hesaplandığı son dönem olan Haziran 2012'de yüzde 16,5 seviyesindeydi.
-Basel-II'nin getirdikleri-
Basel-I'de sadece kredi ve piyasa riskleri için sermaye zorunluluğu bulunurken, Basel-II'de ise bu risklere ilave olarak operasyonel risk sermaye yükümlülüğü de eklendi.
Basel-II'de operasyonel risk, yetersiz veya aksayan iç süreçler, insanlar ya da sistemler ya da harici olaylar sonucu ortaya çıkan zarar riski olarak tanımlanırken (örneğin zimmet, deprem, bilgi işlem arızası sonucu ortaya çıkan zararlar) ve bankalardan bu riskleri için de sermaye bulundurmaları isteniyor.
Basel-II içerisinde bankaların sermaye yeterliliklerini kendilerinin değerlendirmesi ve hem sermaye yeterliliği hem de bankanın kendisini değerlendirme sürecinin bankacılık denetim otoritesi tarafından denetlenmesi ve değerlendirilmesi isteniyor.