El-Erian: Rusya "kargaşaya" ne kadar yakın?
-
Ünlü fon yöneticisi Muhammed El-Erian, Rusya ekonomisindeki son gelişmeleri değerlendirdi
Ünlü fon yöneticisi ve Allianz SE baş ekonomi danışmanı Muhammed El-Erian, Rusya'daki ekonomik gelişmeleri Bloomberg News'a değerlendirdi. El-Erian ayrıca, 2008 Financial Times/Goldman Sachs Yılın İş Dünyası Kitabı ödülünü kazanan, "When Markets Collide" adlı çok satan kitabın da yazarı.
El Erian'ın değerlendirmesi şöyle;
Rusya Merkez Bankası'nın döviz piyasasında kontrolü kaybediyor görünmesi ile birlikte, küresel finans medyası, bu ülkede olası bir finansal kriz konusunda uyarıda bulunuyor. Bazı uzmanlar, Rusya'nın temerrüte düşerek küresel anlamda ekonomik ve finansal aksamalar yarattığı Ağustos 2008 dönemi ile paralellikler kurmakta. Bu görüşe karşı, Rusya'da şimdilerde neler olduğu konusunda bilinmesi gereken yedi nokta şöyle;
1- Batı ülkelerinin yaptırımları ve düşük petrol fiyatları dolayısıyla sıkışmış durumdaki Rusya, net dış kazançların girişinde önemli bir düşüş sıkıntısı ile karşı karşıya. Sermaye ülkeden kaçıyor ve şirketler ve hanehalkı rubleden çıkıp dolar ve diğer "sağlam" paralara geçmeye çalışıyor. Bunun sonucu, hem uluslararası rezervlerde hem de rublenin değeri düşüyor ve bu da ekonomide artan finansal kargaşa tehdidine katkıda bulunuyor.
2- Aynı zamanda, ülke ekonomisinin daha güçlü bir stagflasyon rüzgarı ile uğraşmak zorunda kalması yalnızca bir zaman sorunu. Para biriminin sert bir şekilde değer kaybetmesi muhakkak ki enflasyonu yükseltirken, dış gelirlerin düşüşü iç ekonomik faaliyetin azalmasına neden olacak.
3- Merkez bankasının düşen rubleyi desteklemekten geri çekilmesi, ülkenin içinde bulunduğu durumu anlatıyor. Otoritelerin ilk tepkisi, Rusya'nın Ukrayna'daki faaliyetleri dolayısıyla Batı ülkelerinin uygulamaya koydukları yaptırımların etkilerini giderebilmek için bol miktardaki uluslararası rezervlerini kullanmak oldu. Yetkililer, bu uygulamayı, döviz ve halihazırda nakit karşılığı menkul kıymet değişiminde bulunan repo piyasalarına müdahale ederek ve faiz oranlarını artırarak destekledi. Bu adımlar, ruble üzerinde, aksi halde daha fazla olabilecek olumsuz baskıları ve daha da hızlanabilecek güven kaybını azalttı. Ancak petrol fiyatlarındaki güçlü düşüşler ve sermaye kaçışındaki artış bu stratejiyi etkisiz kıldı ve merkez bankasını geçen hafta bu politikadan geri adım atmaya ve kuru tam dalgalanmaya bırakmaya zorladı.
4- Birkaç hafta içinde birşeyler orrata çıkmak zorunda. Ülkenin döviz rezerv durumu, bir yandan, daha da kontrolden çıkabilir, diğer yandan, Rus yetkililer, yüksek faizler ve harcamalarda kısıntıları içeren bir dizi maliye ve para politikası yoluyla daha güçlü bir tepkide bulunabilir. Her iki yaklaşım da, kısa vadede, ekonomik faaliyetin daha da baskı altında kalması riskini getiriyor. Olasılığı en yüksek sonuç her ikisinin de arasında bir yerde; bir miktar faiz artırımı ve dolar kullanımına sınır getirerek ve daha fazla dövizi hükümete yönlendirerek, kontrolleri gündeme alıp zaman kazanmak.
5- Rusya'nın kredibilitesi önemli bir baskı altındayken, uluslararası rezervlerin halen 400 milyar doların üzerinde seyretmesi ile birlikte, ülkenin borç servisi kapasitesi, otoriteleri rubleden doalra geçiş hareketini daha iyi yönetebilmeleri ile birlikte, ortadan kalkmış değil. Ancak buna karşın, ülkenin yatırım yapılabilir düzeydeki kredi notunu kaybetmesi yalnızca bir zaman meselesi ve bu durumda, ülkenin borçlanma maliyeti daha da artacak ve yatırımcı tabanı daha da daralacak. Durum, bilanço pozisyonlanması nedeniyle, dış yükümlülüklerini yerine getirebilmek amacıyla dolar almak için daha fazla ruble ödemek zorunda olan şirketler ve bankalar için daha ağır olacak.
6- Rusya'daki finansal kargaşanın negatif yayılma etkileri, 1998'dekine göre çok daha hafif. Bazı Batı bankaları ve yatırımcıları halen kayda değer miktarda Rus varlıkları tutarken, bunların oldukça azı, son birkaç ayda, Batı'nın uygulamaya koyduğu yaptırımlara, varlıklarını azaltma ve kargaşanın artması durumuna hazırlanma şeklinde tepki verdi.
7- Ulusal politikalar ve küresel jeopolitik gelişmeler destedeki en büyük jokerler. Ukrayna'da bu yılın başlarında yaptıklarından dolayı popülaritesi hızla artan Devlet Başkanı Vladimir Putin, şu iki seçeneğin bir ile karşı karşıya ve muhtemelen hangisini uygulayacağı açık değil. Putin, Ukrayna'daki Rus varlığını, Batı yaptırımlarını gevşetmenin bir aracı olarak daha ılımlı hale getirebilir. Ya da, ülke içinde dikkatleri ekonomiden uzaklaştırmak için, Ukrayna'daki durumu daha da ağırlaştırabilir. Ancak bu durum, Rusya'daki ekonomik ve finansal kargaşayı derinleştirecek ve muhtemelen Avrupa'yı resesyona itebilecek diğer bir yaptırım ve karşı yaptırım dalgası riskini getirir. Bu iki durumun piyasaya yansımaları zıt kutuplarda olur.
Düşen petrol fiyatları ile birlikte daha da derinleşmesi ile birlikte, son finansal kargaşa, jeopolitik gerilimleri ve Rusya'nın içerideki ekonomik ve finansal istikrarı tehlikeye sokarak bölgesel maceralar yönünde karar almasını yansıtıyor. Yatırımcıların büyük çoğunluğunun kullandığı ülke analizi, bu realiteyi kolaylıkla ve etkili biçimde kapsayacak denli kapsamlı değil.