SOSYAL GÜVENLİKTE AÇIK YOK! Sağlıkta 2014 yılı zor yılımız olacak
Yine başladılar, "Sosyal güvenlikte açık var" demeye ve korkuyorum yine çalışanlar ile emeklilerin paralarına göz dikecekler. Oysa sosyal güvenlikte dünyada en az açık veren ülkeyiz
"Sosyal güvenlik sisteminde açıklar var" denilerek yapılan reformun(!) daha 4'üncü yılı dolar dolmaz yeninden "Reform yapalım" demeye başladılar. "Sosyal güvenlikte açık çok" demeye başladılar, ama doğruyu söylemiyorlar. Sosyal güvenlik açığımız, GSMH'nin yüzde 1'i kadar. Asıl konu ise sosyal güvenlik sistemi ne kadar çok açık verirse o kadar "sosyal devlet", açık vermezse veya az verirse o kadar "kapitalist devlet"tir.
Anayasa mıza göre biz "sosyal devlet"iz. Yani zenginden alıp fakire veren, bozuk olan gelir dağılımını bu şekilde düzeltmeye çalışan devlete sosyal devlet diyebiliriz. Bunun da tek göstergesi, sosyal güvenlik ve sosyal yardım sisteminin açıklarıdır. Sosyal güvenlik açığımız, 2014 yılı bütçe beklentisine göre yıllık sadece ve sadece 21.6 milyar lira. Bu rakam da milli gelirimizin yüzde 1'i kadarcık. Yani fakire fukaraya, dula, yetime, hastaya tüm ülke gelirinden sadece yüzde 1 yardım ediyoruz. İslam'da bile bu rakam 40'ta bir, yani yüzde 2.5 olmalı.
Ancak girmeye çalıştığımız AB ülkeleri ortalamasında sosyal güvenlik açıkları GSMH'nin yüzde 16'sı kadardır. Kuzey ülkeleri olan İsveç, Norveç, Finlandiya gibi ülkelerde ise bu oran GSMH'nin yüzde
19'una kadar çıkmaktadır.
AÇIK VARSA İŞVERENE NİYE PARA VERİYORSUNUZ?
Sosyal güvenlik sistemindeki açığı azaltmanın iki yolu var. Birincisi gelirleri artırmak, yani işverenlerden daha çok prim almak, ikincisi de giderleri kısmak, yani emekli aylıklarını azaltmak, emekliliği bekleyenleri de ötelemek. Hükümet devamlı yaptığı yasa değişiklikleriyle giderlerden emekliye ödenenleri azaltmaya çalışırken, sağlık sistemini piyasalaştırarak sermayeye para aktarmayı da ihmal etmiyor. Öte yandan yapılan yasal değişiklikler ve teşvik uygulamalarıyla işverenlerin ödediği primlerden yüzde 25 oranında indirim yapmayı da gözümüzden kaçırıyor. İş emekliye gelince "Açık var, emekli maaşını azalttık", iş işverene gelince "Açık var ama senden daha az prim istiyorum" demek, lahana ve turşu hikâyesi değil midir? Hem "Açık var" diyeceksiniz, hem de işverenlere "İşçi başına 100 lira prim ödeme, 75 lira öde" diyeceksiniz.
SAĞLIKTA PARA ARTTI, DAHA DA ARTACAK
Özel hastaneleri SGK'lılara açanlar, 2008 yılında vatandaştan yüzde 30 oranlı katkı payı aldırmaya başladılar. Sonra 2010'da bu oranı yüzde 90'a çıkardılar, şimdi de yüzde 200 oldu. Yani, vatandaşın cebinden özel hastaneye verdiğimiz para sadece 5 yılda yüzde 700 arttı. Şimdi de SGK yeni bir düzenleme hazırlığında; 2014 yılından itibaren göz, diş tedavilerinde cebimizden daha fazla para çıkacak. Ve halen SGK tarafından karşılanan bazı ilaçlar da liste dışına çıkarılarak SGK ödemesi olmadan cebimizden satın alacağız. Ayrıca haber yalanlanmakla birlikte çok pahalı olan kanser ve diyaliz tedavileri de artık paralı olacak.
2014 YILI, 2013 YILINI ARATACAK
Sağlıkta 2014'te, 2013 yılını çok arayacağız. Zira 2014 yılı programı, sağlıkta "sıkılaştırma tedbirleri" yürürlüğe girecek. Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı kapsamlı bir çalışmayla "sağlıktaki temel teminat paketi"ni oluşturacak. Temel teminat paketi kapsamı dışında kalan hizmetlerde ise tamamlayıcı sağlık sigortaları devreye girecek. Yani SGK'lı olmak yetmeyecek, birde özel sağlık sigortasından para verip sağlık paketi satın alacaksınız.
VATANDAŞLARI ÖZEL SAĞLIK SİGORTASINA ZORLAYACAKLAR
SGK tarafından karşılanacak temel teminat paketi, genel sağlık sigortası kapsamında sigorta tarafından ödemesi yapılan tüm tedavi ve ilaçları kapsıyor, ama yapılacak düzenlemelerle bazı sağlık
haklarımız elimizden alınacak, "Bunları istiyorsanız ek sağlık paketi satın alacaksınız" denecek.
Halen SGK'nın sağlık teminatı, tüp bebekten dişe, göze kadar geniş bir alanda yapılan tedavileri ve birçok ilacı kapsıyor. Ancak 2014 yılından itibaren bunlardan bazıları kapsam dışına çıkarılacak.