Bloomberght
Bloomberg HT Haberler İstanbul'da perakende enflasyonu düştü

İstanbul'da perakende enflasyonu düştü

  • İTO verilerine göre, İstanbul'da temmuz ayında perakende fiyatlar yüzde 2,07 oranında azaldı

Giriş: 01 Ağustos 2012, Çarşamba 12:24
Güncelleme: 01 Ağustos 2012, Çarşamba 13:11

İstanbul'da Temmuz ayında perakende fiyatlar yüzde 2,07 oranında azaldı.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından İstanbul için hazırlanan 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksine göre geçen ay, perakende fiyatlar yüzde 2,07 oranında azalırken, Toptan Eşya Fiyatları Endeksine göre toptan fiyatlar yüzde 0,19 oranında arttı.

İTO tarafından hazırlanan fiyat indekslerinin, 2012 yılı temmuz ayının bir önceki yılın aynı ayı ile karşılaştırmasında, perakende fiyatlar yüzde 10,07, toptan fiyatlar yüzde 8,59 oranında yükseldi.

Söz konusu indekslerde 24 aylık serilerden oluşan yıllık ortalama artış hesabına göre, Temmuz 2012'da, 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi yıllık ortalama yüzde 8,91, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi yıllık ortalama yüzde 12,09 oranında arttı.

İstanbul'da giyim harcamaları grubunda ay boyunca uygulanan sezon indirimlerinin yanı sıra yaş, kuru sebze ve meyve grubunda yer alan bazı ürünlerin arz fazlalığından kaynaklanan fiyat azalışları temmuz ayında enflasyondaki gerilemenin ana nedenleri oldu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre, perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan ve 2012 Haziran ayında yüzde 0,61 oranında azalış gösteren 1995 bazlı İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi, bu azalışını sürdürerek temmuz ayında yüzde 2,07 oranına düştü. Söz konusu bu oranın son sekiz yılın en düşük enflasyon oranı olduğu kaydedildi.

Temmuz ayında giyim harcamaları grubunda ay boyunca uygulanan sezon indirimlerinin yanı sıra yaş, kuru sebze ve meyve grubunda yer alan bazı ürünlerin arz fazlalığından kaynaklanan fiyat azalışları enflasyondaki gerilemenin ana nedenleri oldu.

Giyim harcamalarında yüzde 23,93, gıda harcamalarında yüzde 0,48 oranında azalış kaydedilirken, diğer harcamalarda yüzde 2,01, ev eşyasında yüzde 0,86, kültür, eğitim ve eğlencede yüzde 0,44, ulaştırma ve haberleşmede yüzde 0,36, sağlık ve kişisel bakımda yüzde 0,26, konut harcamalarında ise yüzde 0,09 oranında artış gösterdi.

2011 yılı temmuz ayında yüzde 6,71 olan yıllık perakende fiyat artış oranı, 2012 yılının aynı ayında bir önceki yıla göre yüzde 10,07 olarak gerçekleşti. Yıllık ortalama artış oranı ise 2011 Kasım ayından sonra girdiği artış eğilimini devam ettirerek, 2012 Temmuz ayında yüzde 8,91 oranına ulaştı.

-Toptan fiyatlar yüzde 0,19 arttı-

Toptan fiyat hareketlerini yansıtan ve 2012 Haziran ayında yüzde 1,18 oranında azalan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi Temmuz ayında yüzde 0,19 oranında artış gösterdi. Gerçekleşen bu oran temmuz ayları itibariyle son altı yılın en düşük enflasyon oranı oldu.

İşlenmemiş maddeler, gıda harcamaları ile kimyevi maddeler gruplarında yer alan ve yurt içi borsalarda işlem gören bazı ürünlerde maliyet kaynaklı fiyat artışları bu ay ki enflasyonun ana nedenini oluştururken, madenler, inşaat malzemeleri ile yakacak ve enerji maddeleri gruplarında fiyat azalışlarının kaynağı oldu.

Temmuz ayında kimyevi maddelerde yüzde 3,08, işlenmemiş maddelerde yüzde 1,43, gıda maddelerinde yüzde 0,11 oranında artış, madenlerde yüzde 3,81, yakacak ve enerji maddelerinde yüzde 0,61, inşaat malzemelerinde ise yüzde 0,43 oranında azalış kaydedildi.

Yıllık fiyat artış oranı, 2012 yılı Temmuz ayında bir önceki yıla göre yüzde 8,59, yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 12,09 olarak gerçekleşti.

-''Döviz kuru ve ithalat fiyatlarındaki artış enflasyon hedefine ulaşmada risk unsuru olmayı sürdürüyor''-

İTO'nun değerlendirmesine göre, temmuz ayında ABD ile Avro Bölgesi'nde imalat sanayindeki gerilemenin devam etmesinin yanı sıra, İspanya'da bankacılık sektöründe yaşanan sorunların ardından yerel yönetimlerin iflasa sürüklenmesinin Avro Bölgesi'ndeki resesyon beklentisini daha da güçlendirdiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

''Küresel iktisadi faaliyetteki zayıf görünümüne bağlı olarak enflasyon riskleri bu dönemde azalırken, büyüme ve finansal istikrara ilişkin kaygılar önemini korumuş, merkez bankaları ise genişletici para politikalarını sürdürmüştür. ABD ve Çin ekonomisindeki belirsizliklerin enerji piyasaları üzerindeki etkileri, kısa vadeli sermaye hareketlerinin oynaklığı, olası döviz kuru ve ithalat fiyatlarındaki artış enflasyonunun hedeflenen seviyelere ulaşılmasındaki başlıca risk unsurları olmayı sürdüreceği düşünülmektedir.''

Öne Çıkanlar