Karahan: Enflasyonun ana eğilimi yavaş olsa da iyileşiyor
-
İstanbul Sanayi Odası (İSO) aylık toplantısına katılan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, enflasyonun ana eğiliminin öngörülünden yavaş olsa da iyileştiğini belirterek, "Kasım ayına ilişkin öncü göstergeler 4. çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ediyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, gıda tarafında 3. çeyrekteki iyileşmenin ardından geçici koşullardan dolayı yüksek fiyat artışları gördüklerini belirterek, enflasyonun ana eğiliminin öngördüklerinden yavaş olsa da iyileştiğini dile getirdi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Kasım ayı olağan toplantısına katılan TCMB Başkanı Fatih Karahan, "Dezenflasyon süreci devam ediyor. TÜFE Ekim ayında Mayıs'taki zirvesine göre önemli ölçüde geriledi. Hizmet sektörü enflasyonunda iyileşme gözleniyor" diye konuştu.
Karahan, “Para politikasındaki kararlı duruşumuz; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek” açıklamasını yaptı.
Yılsonu hedefinin yüzde 44 olduğunu söyleyen Karahan, "Gıda tarafında 3. çeyrekteki iyileşmenin ardından geçici koşulardan dolayı yüksek fiyat artışları gördük. Hizmet fiyatları dinamiklerine kira ve kira dışında bakmanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Para politikasındaki sıkı duruşun dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdürüleceğini belirten Karahan, "Dezenflasyon süreci ve fiyat istikrarının tesis edilmesiyle öngörülebilirlik artacak. TCMB olarak reel sektörle güçlü bir iletişimimiz bulunuyor" dedi.
"Öngörülebilirlik artacak"
"Kasım ayına ilişkin öncü göstergeler 4. çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ediyor" diyen Karahan, kira hariç hizmetlerin daha belirgin yavaşladığını gördüklerini dile getirdi.
Makro ekonomik göstergelerin dezenflasyon süreciyle uyumlu ilerledğine dikkat çeken Karahan'ın değerlendirmeleri şöyle:
"Dezenflasyon sürecinin devamı ve ardından fiyat istikranını tesis edilmesi ile öngörülebilirlik artacak. Önümüzdeki dönemde negatif düzeylerde gerçekeşecek olan çıktı açığı dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacak.
Politika faizinin seviyesini, enflasyon gerçekleşme ve beklentilerini göz önünde bulundurarak, öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz
Kararlılıkla süren sıkı para duruşumuz ve KKM azaltma poltikamız TL'ye güveni artırdı."
"Sanayi firmalarının fiyatlama davranışlarında net bir iyileşme gördük"
Fatih Karahan, piyasa katılımcılarının beklentilerinin görece daha düşük seviyelerde seyrettiğini belirterek, hane halkının ve fiyat yapıcı konumundaki reel sektörün enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin de devam ettiğini söyledi.
Üretici fiyatlarının aylık artışının ılımlı seyrini koruduğunu dile getiren Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üretici enflasyonu ana eğilimi ılımlı seyrini koruyor. Ekim ayı itibarıyla imalat sanayi enflasyonunun ana eğilimi yıllıklandırıldığında yüzde 19,7 ile halihazırda yüzde 32 olan yıllık üretici enflasyonunun önemli ölçüde altında seyrediyor. Dolayısıyla, tüketici enflasyonu üzerinde üretici fiyatları kaynaklı baskılar zayıflıyor. Bu durum, TÜFE'deki mal enflasyonuna olumlu yansıyor. Sanayi firmalarının fiyatlama davranışlarında net bir iyileşme gördük. İmalat sanayinde yurt içi satış fiyat beklentileri incelendiğinde, gerek yurt içi talepte, gerekse birim maliyetinde artış bekleyen firmalar arasında fiyat arttırmayı planlayanların oranı gerileme eğiliminde."
Karahan, para politikasındaki kararlı duruşlarının yanında manşet enflasyondaki düşüşün de etkisiyle beklentilerdeki iyileşmenin devam etmesini beklediklerini vurguladı.
"Sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz"
TCMB Başkanı Karahan, mart ayında yüzde 50'ye çıkardıkları politika faizini 8 aydır sabit tuttuklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesini, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentilerini göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz."
Karahan, sıkı parasal duruşlarını desteklemek üzere kullandıkları makroihtiyati tedbirleri üç ana grupta özetleyebileceklerini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:
"Bunlardan ilki TL mevduatın payını artırmak ve KKM'yi kademeli olarak azaltmak amacıyla aldığımız tedbirler. Ağustos, eylül ve kasım aylarında bu düzenlemelerde güncellemeler yaptık. Takdir edersiniz ki dolarizasyonun yüksek olduğu bir ekonomide, para politikasının etkinliği düşük oluyor. Bu nedenle, bir taraftan sıkılaşma yaparken bir taraftan da aktarım mekanizmasını güçlendirmek için TL mevduatın payını artıracak makroihtiyati önlemler aldık. İkinci kategoride TL ve YP kredilere yönelik getirdiğimiz aylık büyüme sınırları bulunuyor. Bu sınırlamalarla kredi talebindeki dalgalanmaların önüne geçtik. Üçüncü olarak da likidite yönetimine ilişkin attığımız adımlar bulunuyor. Dönemsel olarak ortaya çıkan likidite fazlasını zorunlu karşılıklar ve diğer araçlarımızı kullanarak sterilize ediyoruz."
"Enflasyon beklentilerindeki iyileşme kredilerdeki ılımlı eğilimde rol oynuyor"
Merkez Bankası Başkanı Karahan, Türk lirası ticari kredi büyümesinin aylık büyüme sınırları ve kredi talebiyle uyumlu hareket ettiğini belirterek, enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin de kredilerdeki ılımlı eğilimde rol oynadığını söyledi.
Yabancı para cinsi krediler tarafında ise mayısta getirdikleri aylık büyüme sınırını, temmuzda düşürdüklerini dile getiren Karahan, "Bu sınırlamaların etkisiyle yabancı para kredilerdeki büyüme, hedeflerle uyumlu bir patikada seyrediyor" şeklinde konuştu.
Karahan, Türk lirası ticari kredi büyümesine bakıldığında KOBİ kredilerinin ekim ayında artarken, alternatif finansman imkanlarını da kullanabilen büyük firma kredilerinde daha zayıf bir görünüm izlediklerini kaydederek, yabancı para ticari kredi tarafında artışın devam ettiğini bildirdi.
Gerek Türk lirası gerekse yabancı para ticari kredi büyümesinde son dönemde KOBİ kredilerinin öne çıktığını aktaran Karahan, son yıllarda önemli uygulama değişiklikleriyle reeskont kredilerinin etkinliğini artırarak daha fazla sayıda firmaya reeskont kredisi kullandırdıklarını, günlük reeskont kredi limitlerini kademeli olarak artırarak finansmanı daha erişilebilir hale getirdiklerini anlattı.
Karahan, 2018 sonunda 2 bin 100 olan reeskont kullanan firma sayısının 2024 Kasım'da 8 bine yaklaştığını belirterek, KOBİ'lerin bu firmalar içerisindeki payının bu dönemde yüzde 38'den yüzde 83'e yükseldiğini söyledi.