Kibar: Hyundai Türkiye'ye yatırım konusunda çalışma içinde

Cenevre Otomobil Fuarı'nda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Kibar, Türkiye'de yerli marka otomobil dahil her şeyin yapılabileceğini kaydetti.

Kibar, kendisinin Türkiye'de her şeyin yapılabileceğine inandığını dile getirerek, Türkiye'de bugün otomotiv sektöründeki binek araçların farklı vergilendirme ortamlarının yarattığı bir tereddütün de söz konusu olduğunu anlattı.

Bazı ürünlerin hafif ticari segmentinde kayda girmesinin birtakım trafik sapmasına sebebiyet verdiğine işaret eden Kibar, dolayısıyla belirli bir koruma temeli olmadan yerli bir ürünün üretilip değişik segmentlerde pazar payı alma ortamı sağlanmazsa, bu ürünün satılabilmesine uygun bir zemin oluşturulmazsa, ürün yapılsa bile satılmasının zor olacağını söyledi.

Kibar, bugün uluslararası ölçekte rekabet edebilecek bir platformun yılda yaklaşık 200 bin adetlik bir üretimle devreye giriyor olması gerektiğine değinerek, bu adetin en azından yüzde 35-40'ının iç pazara satılması zorunluluğu bulunduğunu kaydetti.

''Böyle bir pazarı oluşturmadan ne yaparsanız yapın derinlik sağlayamazsınız'' diyen Kibar, yeni bir model ve marka için, teknolojisinin gelişmesi, yan sanayi yatırımları ve pazarlama giderleri ile birlikte aşağı yukarı milyar dolara yakın rakamlar gerektiğini ifade etti.

Kibar, ''Hyundai'den Türkiye'de yeni yatırımlar görebilecek miyiz kısa vadede?'' sorusuna, ''Kısmet olursa inşallah. Şu anda üzerinde çalıştığımız bir dönemdeyiz. Birkaç ay içerisinde zannediyorum netlik kazanır. Hem yeni model hem de kapasiteyle ilgili. İkisi de dahil'' karşılığını verdi.

i20'nin üretim hacminin biraz daha genişleyebileceğini ifade eden Kibar, onun da iç pazardan alacağı payla da alakası olduğunu belirtti.

Kibar, ''Siz içerde piyasada Türkiye'de üretilen bir ürünü tüketmeye daha meyilli olursanız o ürünle ilgili o marka daha büyük bir hacmi, rekabetçi olabilmek bakımından sizin bölgenizden üretmeye başlar'' dedi.

Hyunda'nin standart ve kalite seviyesinin bir hayli yükseldiğine işaret eden Kibar, bu durumun maliyetleri artırıcı bir etkisi olduğunu, ancak müşteri memnuniyeti açısından Hyundai'nin daha kaliteli ürünü tüketiciye sunma politikasını tercih ettiğini anlattı.

Kibar, ''Türkiyede iç tüketim hacminin büyümesine paralel daha büyük ölçekli yatırımların çekilebilmesi için cazibe merkezi olur. Binek pazarının büyümesi lazım. Bizde vergi farklılıklarından dolayı binek pazarı yeterince büyümüyor. Hafif ticariye dönen binek pazarına bir dönüşüm şeklinde pazar oluşuyor. Burada çarpık bir yapılanma var, bunun sağlıklı bir hale getirilmesi lazım. Vergi düzenlemesini 10 puan bir indir, iç pazar 6 ay sonra 1 milyonluk adetleri yakalar'' dedi.

-''BU YIL İÇ PAZARDA 55 BİN ADET SATIŞ HEDEFLİYORUZ''-

Hyundai Yurtiçi Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Genel Müdürü Ümit Karaarslan ise bu yıl toplam pazarın, 2010 yılındaki hareketliliğin ve Merkez Bankası'nın programı nedeniyle geçen yılın altında olacağını söyledi.

Karaarslan, bu yıl petrol ve emtia fiyatlarındaki artış ile yıl içerisindeki Merkez Bankası'nın alacağı önlemlerle faizde olabilecek artışın toplam kredi hacmini daraltacağını dile getirerek, Merkez Bankası'nın enflasyonu baskı altında tutmak için iç talebe birtakım baskı yapacağından, pazarın bu yıl geçen yıla göre daha düşük gerçekleşeceğini anlattı.

''Benim en büyük tedirginliğim, Merkez Bankası'nın cari açıklığın büyüklüğü doğrultusunda biraz iç talebi soğutucu önlemler almasıdır'' diyen Karaarslan, seçim dönemine girilmiş olmasının ekonomi üzerinde olumsuz bir etkisinin olmayacağını belirtti.

Karaarslan, satış bütçelerinde olan önemli modellerin istenilen zamanda gelememesi nedeniyle bu yıl ocak-şubat aylarında satışta daralma yaşadıklarını ifade ederek, bundan sonra yıl içinde yeni modellerinin gelmesiyle tekrar satışlarının ivme kazanmasını beklediklerini bildirdi.

''Bu yıl iç pazarda 55 bin adet satış hedefliyoruz'' diyen Karaarslan, bu yıl pazar paylarının da yüzde 10'un üzerinde olacağını söyledi.

Karaarslan, Türkiye'de iç pazarda bir milyon adetlik rakamlara ulaşılabileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:

''Eğer aynı zamanda bizim gibi yatırımcıya da vergiler konusunda bir adil ortam yaratıldığı takdirde, yani otomobil vergileriyle diğer vergiler adil bir potada eritildiğinde Türkiye'de 1 milyon adet pazara ulaşılabilir. Teknolojik olarak otomobil üretimi ve yatırımı tüm teknolojiyi geliştiren ve sürükleyen bir üründür. Oysa ki sadece ticari araçlarda olan yatırımlar birtakım teknik olumsuzluklar nedeniyle çok fazla pazarı büyütmezler. Otomobil, pazarı büyütür.

Ama vergideki bu adil olmayan durum otomobil pazarını da etkilemekte otomobil satışlarından pay kapmakta. Bu durumda da olunca kapasite artırımı yapmayı düşünen yatırımcılar maalesef ortaklarını etkilemekte, buna benzer sıkıntılar yaşamaktadır. Onun için bir an önce bu vergilerdeki adil durum sağlandığı takdirde pazar 1 milyon adetlere gelecektir. Hyundai'nin de büyüme doğrultusunda bu hedefleri vardır.''