Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Rusya'da yatırım pastasına Türk şirketlerinden sınırlı ilgi

Rusya'da yatırım pastasına Türk şirketlerinden sınırlı ilgi

  • Rusya'da Devlet Başkanı Putin'in 130 milyar dolarlık yeni yatırım hamlesine Türk şirketlerin sınırlı ilgisi bu büyük pastadan pay alma şansını azaltıyor

Giriş: 30 Mayıs 2018, Çarşamba 16:00
Güncelleme: 30 Mayıs 2018, Çarşamba 16:00

Rusya’da yeni hükümetin kurulmasının hemen ardından Devlet Başkanı Vladimir Putin'in açıkladığı, gelecek 6 yıl için toplam değeri 130 milyar dolara ulaşacak yeni yatırım hamlesi, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nda küresel şirketlerin ilgi odağı olurken, Türk şirketlerin sınırlı ilgisi bu büyük pastadan pay alma şansını azaltıyor.

Rusya’nın St. Petersburg kentinde 24-26 Mayıs'ta düzenlenen St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu, 143 ülkeden yaklaşık 17 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Türk iş dünyasının zirveye ilgisi son derece sınırlı kaldı.

"Rusya’nın Davos'u" olarak nitelendirilen foruma, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Wang Qishan ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde konuşmacı olarak katıldı. Forumdaki oturumlar, televizyon ve internet üzerinden canlı olarak 90 ülkede de takip edildi.

Forumun düzenleyicisi Roscongress yetkililerinden alınan bilgiye göre, Rusya’ya yönelik sert yaptırımlara rağmen foruma en büyük katılımı yine Batılı ülkeler gerçekleştirdi. ABD’den 140 şirketin 550 temsilcisinin katıldığı foruma, ABD’nin ardından en çok temsilci gönderen diğer ülkeler Fransa ve Japonya oldu.

Forum kapsamında, toplam değeri 2,3 trilyon rubleyi aşan (yaklaşık 38 milyar dolar) 550 adet anlaşma imzalandı. Forumda, Türkiye'den sadece 2 anlaşma öne çıktı. Bu anlaşmalar, IC İçtaş İnşaat ve İtalyan Astaldi firmalarının kurduğu ortak girişim ICA ile St. Petersburg Valiliği arasında imzalanan iş birliği protokolü ve Rönesans Holding’in çeşitli alanlardaki müteahhitlik sözleşmeleri oldu.

Forum kapsamında düzenlenen farklı oturumlarda, Orta Doğu, Doğu Avrupa ve Avrasya bölgelerindeki ekonomi ve enerji alanlarındaki gelişmeler Rusya’dan ve dünyadan uzmanlarca ele alınırken, Fransa, Japonya, Yunanistan, Sırbistan ve Afrika temalı çok sayıda sunum ve tanıtım yapıldı.

Türkiye, bu yılın ilk çeyreğinde 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 57,7 artarak 7,2 milyar dolara yükselen ticaret hacmiyle Rusya’nın en büyük 4’üncü ticaret ortağı olmasına karşın Türkiye'den hiçbir uzman oturumlarda yer almadı ve Türk iş dünyasından çok az sayıda katılımcı forumu ziyaret etti.

Rusya’nın Türkiye’de yürüttüğü Akkuyu Nükleer Güç Santrali ve TürkAkım doğalgaz boru hattı gibi mega projeler tüm hızıyla devam ederken, Türk şirketleri, Rusya’daki faaliyetlerini ağırlıklı olarak inşaat ve tarım gibi alanlarla sınırlı tutarak küresel alanda korumacılığın ivme kazandığı yeni ekonomik düzende, coğrafi açıdan dünyanın en büyük ülkesinde doğan ve doğabilecek yeni fırsatları değerlendirmekte geç kalıyor.

Yaptırım karşıtı koalisyon oluşuyor

Rusya’ya yönelik 2014’ten beri devam eden yaptırımlar ekseninde bölgesel ve küresel iş birliği olanakları, forumun ön plana çıkan konuları arasındaydı.

Sadece Rusya’da değil, Batılı medya unsurları ve uzmanlar arasında da yaptırım karşıtı bir koalisyonun oluşmaya başladığı görüşü ağırlık kazanırken, "muazzam" doğal kaynaklara sahip Rusya’nın potansiyeli, yaptırım risklerine rağmen tüm dünyadan şirketlerin ilgisini cezbetmeye devam ediyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin yaptırımlarına karşı yaptırım hamlelerinin, Rus ekonomisine zarar vermesi halinde kesinlikle kabul edilmeyeceğini St. Petersburg’ta da net bir şekilde dile getirdi. Sermaye ve know-how ihtiyacının devam etmesi nedeniyle Putin, ülkelerin kapılarını yabancı şirketlere açmaya çalışıyor.

Yaptırım karşıtı koalisyon söylemine en büyük destek Rusya Başbakan Birinci Yardımcısı ve Maliye Bakanı Anton Siluanov’dan geldi. Siluanov, forumda yaptığı konuşmada, IMF, Dünya Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi "eski" kurumların, siyasi konuların çözümü için baskı gördüğünü savunarak, "Eğer AB, iş birliğine devam etmek istiyorsa ticarette dolar yerine avro kullanmaya hazırız." ifadesini kullandı.

Fransız enerji devi Total’in, forum kapsamında imzalanan anlaşmaya Rus enerji şirketi Novatek tarafından yürütülen Arktik LNG 2 projesine yüzde 10’luk payla ortak olması da yine ABD öncülüğündeki yaptırımların "müttefik" ülkelerdeki yansımasına bir örnek oldu.

Bir diğer önemli anlaşma da Rusya’nın en büyük petrol şirketi Rosneft’ten geldi. Rosneft ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY), Kuzey Irak doğal gaz ticaretinin geliştirilmesi ve bölgede bir doğal gaz boru hattının inşa edilmesi konusunda anlaşma imzaladığı belirtildi. Anlaşma kapsamında, tarafların, Kuzey Irak’taki doğal gaz pazarının geliştirilmesi için ortak bir plan hazırlamaları öngörülürken, bölgede bir doğal gaz boru hattının inşası konusunda da iş birliği yapılması kararlaştırıldı.

Rusya, Orta Doğu’daki etkinliğini enerji projeleriyle özellikle son dönemde arttırmaya çalışıyor. Rosneft de Kuzey Irak’a en çok yatırım yapan yabancı şirketler arasında yer alıyor.

ABD-İran gerginliğinden doğan fırsatlar

ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilme kararının ardından oluşabilecek "yeni" fırsatlar ise forum kapsamında ele alınan diğer başlıklardan oldu.

Rusya, resmi olarak İran anlaşmasının bozulmasına AB liderleri gibi karşı dursa da ABD ve AB’nin arasının biraz daha açılması gibi unsurlar nedeniyle Rusya’nın "çok da üzgün olmadığını" belirtmek gerekiyor. AB’nin söz konusu anlaşmanın bozulmasıyla ilgili memnuniyetsizliğini göstermek için ABD’nin karşı çıktığı Kuzey Akım 2 doğalgaz projesinin hız kazanma ihtimali gündeme gelirken, petrol fiyatlarında yaşanan yukarı yönlü baskı da yine Rusya için olumlu bir haber özelliği taşıyor.

ABD'nin Orta Doğu’da kapattığı bir başka kapı, yine Rusya’nın boşlukları doldurup, konumunu güçlendirmek için yeni fırsatlar yaratırken, İran’ın ekonomisine pansuman yaratmak için Avrasya Ekonomik Birliği’ne biraz daha yakınlaşması da değerlendirilen olasılıklar arasında... Yeni yaptırımlar nedeniyle İran’dan çekilebilecek Batılı şirketlerin yerini doldurmak isteyen Rus şirketler de gelişmeleri yakından izleyeceğe benziyor.

Başta Avrupalı şirketler olmak üzere Rus ve Çinli şirketlerin, bu noktada yaşanan ekonomik atmosfere rağmen Türkiye’nin komşusu İran’da yürüttüğü ekonomik girişimlere Türkiye ve Türk şirketlerinin de kayıtsız kalmaması gerektiği belirtiliyor.

Son derece büyük bir coğrafyada, geniş bir yatırım yelpazesi St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu kapsamında ele alınırken, Türk şirketlerinin de bu büyük pastadan pay alabilmesi için bu coğrafyayı bilen uzmanlarla daha aktif rol alması gerekiyor.

AA

Öne Çıkanlar