Şimşek: Türkiye'nin ekonomik liderliği kuvvetli bir güç
-
Maliye Bakanı Şimşek, "Demokratik ve zengin bir ülke olarak Türkiye'nin ekonomik liderliği bölge için kuvvetli bir güç" açıklamasında bulundu
Türki Amerikan Birliği ve TUSKON tarafından ortaklaşa düzenlenen, ''Yeni zorluklar ve Fırsatlar'' başlıklı yıllık konferansta bir konuşma yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin yakın çevresi ve Ortadoğu ile giderek artan ekonomik ve siyasi bağlarının giderek daha fazla ilgiyle izlendiğini belirterek, ''ABD ve diğer yerlerdeki bazıları, Türkiye'nin bölgeye yönelik giderek artan ekonomik ve siyasi etkisini bir tehdit olarak gördü. Ancak son dönemde olanlar gösterdi ki Türkiye'nin çevresinde artan rolü aslında hem kendisi hem müttefikleri hem de bölge halkı için bir fırsat ve değer teşkil ediyor'' ifadesini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır'da laiklikle ilgili yaptığı konuşmadan örnek veren Şimşek, ''Demokratik ve zengin bir ülke olarak Türkiye'nin ekonomik liderliği, bölge genelinde ilerleme için kuvvetli bir güç. Biz kendi demokratik gelişmemizi içeride pekiştirirken, bölgemizde de barış ve istikrar için daha bir ilham kaynağı vazifesi görebiliriz'' diye konuştu.
İranlı, Suriyeli turistlerin her yıl ziyaret ettikleri Türkiye'nin, doğal kaynakları olmadan da zenginleşebildiğini, demokrasisini, batılı müttefikleriyle barış içinde yaşayabilen küresel ağın parçası olduğunu yerinde gördüklerini ve ülkeleriyle Türkiye arasındaki farkı bu sayede daha iyi anladıklarını dile getiren Şimşek, Türkiye'nin ilerlemesinin bölgeye ilham kaynağı olduğuna işaret etti.
Şimşek, Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik bağların siyaset ve ekonomi alanındaki güçlü işbirliğini yansıtmadığını belirterek, bunun Türk girişimcilerin Avrupa piyasasına odaklanmasından da kaynaklandığını söyledi.
Türkiye-ABD arasındaki ticarete ilişkin verilere değinen Şimşek, genel tabloda Türkiye'nin ABD'ye ihracatının çok az arttığını vurguladı.
-Eğer güçlerimizi birleştirirsek...
Bakan Şimşek, Türkiye'de ekonomik alanda yapılan reformlardan ve ülkenin ekonomik gelişiminden bahsederek, Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefini yineledi. Türkiye'nin verimliliği artırmaya odaklı güçlü ve istikrarlı bir hükümete de sahip olduğunu belirten Şimşek, yenilenebilir enerji, altyapı, turizm, biyoteknoloji gibi sektörler başta olmak üzere birçok sektörün fırsatlar sunduğuna dikkati çekerek, Türkiye ve ABD'deki iş çevrelerini, iki ülkenin yararına olacak bu fırsatların arayışları içine girmeye çağırdı.
Şimşek, ''Eğer güçlerimizi birleştirebilirsek sadece ABD'deki değil Türkiye'deki var olan fırsatlardan da istifade etmiş olacağız'' dedi.
Türkiye'nin çevre ülke ve bölgelerle tarihi ve coğrafi bağlarını hatırlatarak, Türk ve ABD iş adamlarının üçüncü ülkelerdeki fırsatlardan da istifade edebileceğini, bölgede birlikte iş yapılabileceğini vurgulayan Şimşek, ABD'deki firmaların bölgeye hizmette İstanbul'u merkez olarak kullanımının arttığına dikkati çekti.
Arap ülkelerindeki ayaklanmaların kısa vadede ticaret ve iş dünyası açısından olumsuzluk taşısa da fırsat olarak da görülebileceğini ifade eden Şimşek, ''Çünkü daha demokratik, istikrarlı, kendi halklarının arzularına kulak veren, doğal kaynakları insanlarının refahı için kullanan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri, Türkiye ve ABD'ye daha fazla fırsatlar sunar'' diye konuştu.
Şimşek, Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin tüm dünya için büyük bir sorun olduğunu belirterek, ''Küresel merkez bankalarının koordineli müdahalesi, ABD'deki tüketici güveninin geliştirilmesi ve Avro Bölgesi'nde borç kaygıları konusunda önümüzdeki günlerde ilerleme sağlanması umutları piyasalarda bir miktar normallik ve sakinlik hissi uyandırdı. Bu, çok cesaret verici bir gelişme. Çünkü uzun zamandır böyle bir anı yaşamamıştık'' dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Avrupa'daki avro krizi karşısında Türkiye'nin olası etkilere yönelik manevra yapabilecek çeşitli alanlara sahip olduğunu belirterek, ''Etrafınızda kontrol edemediğiniz konulara nasıl yanıt verdiğiniz önemli, biz bunlara cevap verecek alana sahibiz'' dedi.
Şimşek, Türkiye ve ABD'nin sadece stratejik ortaklar değil, aynı zamanda da doğal birer müttefik olduğunu söyledi.
Bundaki nedenleri sıralayarak, her iki ülkenin sadece ulusal güvenlik çıkarları değil, küresel refah ve istikrar açısından da Ortadoğu'da barış ve demokrasiyi sağlamak için uğraştığını dile getiren Şimşek, Türkiye ve ABD'nin, küresel terör ve radikalizmle mücadele ettiğini, teröristler için barınak sağlamayan güvenli ve birleşik bir Irak'ı desteklediğini ve Arap halklarının daha iyi demokrasi standartları ve refaha ulaşmaları arzusunun arkasında olduğunu vurguladı.
Şimşek, Türkiye'nin, ABD'nin Afganistan'da El Kaide ile mücadelesine güçlü destek verdiğini, ABD'nin de Türkiye'nin PKK ile mücadelesine verdiği destekten memnuniyet duyduklarını belirtti. Şimşek, ''ABD'nin son dönemde attığı adımları da takdir ediyoruz. Bunlar terör örügütü PKK ile mücadesinde Türkiye'nin elini güçlendiriyor'' dedi.
Ekonominin işleyişinde enerji faktörünün önemine dikkati çekerek, enerji tedariki güvenliğinin iki ülkenin öncelikle konusu olduğunu belirten Şimşek, Türkiye'nin, önemli enerji tüketicisi, doğalgaz ve petrol boru hatları koridorunda önemli bir konumda olmasının iki ülke ilişkileri açısından önem taşıdığını bildirdi.
ABD ve Türkiye'nin G20 üyesi olarak küresel ekonominin iyi işler hale getirilmesi ve korumacılığa karşı baskının oluşturulması için birlikte çalıştığını dile getiren Şimşek, ''İki ülke olarak demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi ortak değerleri paylaşıyoruz'' diye konuştu.
-Euro Bölgesi'ndeki sorunun Türkiye'ye olası etkileri
Şimşek, Euro Bölgesi'ndeki sorunun Türkiye'ye olası etkileri konusuna da değindi.
AB ile güçlü bağları olmasına ve dış şoktan etkilenecek gibi görünmesine rağmen Türkiye'nin bunlara karşı daha az kırılgan olmasını sağlayan bazı güçlere sahip bulunduğunu belirten Şimşek, Türkiye'de borcun gayri safi milli hasılaya oranının AB ortalamasının yarısından daha azına tekabül ettiğine, bütçe açığının da gayri safi milli hasılanın yüzde 1'i civarında seyrettiğine ve Türkiye'nin kamu sektörü net dış borcunun ikinci çeyreğin sonunda sıfır olduğuna dikkati çekerek, ''Manevra yapabilecek çok sayıda mali imkana sahibiz. Dolayısıyla, etrafınızda kontrol edemediğiniz konulara nasıl yanıt verdiğiniz önemli, biz bunlara cevap verecek alana sahibiz'' dedi.
Orta vadeli ekonomik programı düzenli uygulamalarının önemine ve yatırımcıların güvenine işaret eden Şimşek, ''Bu nedenle, belki de 15 Avro Bölgesi ülkesinden daha düşük faiz oranlarıyla kredi alabiliyoruz'' diye konuştu.
Türkiye'nin Avro Bölgesi ülkelerinin tersine esnek bir döviz kuruna sahip olduğunu dile getiren Şimşek, gelecek yılın başından itibaren cari işlem açığında gözle görülür bir azalma olmasının çok muhtemel olduğunu ifade etti.
Bakan Şimşek, AB üyelik sürecine bağlılığı süren Türkiye'nin üyeliğinden AB'nin de yarar sağlayacağını belirterek, Türkiye'nin AB'ye katılımının medeniyetler çatışmasının önlenmesi ve medeniyetler ittifakının yaratılmasına katkı sağlayacağını kaydetti.