Bloomberght
Bloomberg HT Görüş Dr. Aytunç Yıldızlı Kriptopara ekosisteminin yazgısı
Dr. Aytunç Yıldızlı
Dr. Aytunç Yıldızlı
Mersin Üniversitesi Biyoloji Bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamladıktan sonra doktora çalışmalarının bir kısmını Würzburg Ünivertesinde yaparak doktorasını tamamlayan Dr. Aytunç Yıldızlı, bir süre sonra akademik görevlerini sonlandırarak kripto para sektörüne geçiş yaptı. Yerli ve yabancı birçok şirkete danışmanlık hizmeti veren Yıldızlı, 2017 yılında Türkiye'deki ilk kripto para, eğitim ve sosyalleşme platformu olan Muhabbit'i kurdu. Aynı yıl blokzinciri üzerinde tedarik zinciri ve data yönetimi üzerine eğitimler alan Yıldızlı, 2018 yılında ise çeşitli blokzinciri solüsyonları geliştiren Ava Labs'ın Türkiye sorumlusu oldu. Son dönemin en önemli blokzinciri platformlarından biri olan Avalanche halka açık zincirinin kuruluşunda önemli rol oynayan Yıldızlı, 2019 yılında blokzinciri ve kripto para odaklı medya sitesi olan Muhabbit.com'u kurdu. Ava Labs bünyesinde Avalanche için global pazarda iş geliştirme yapan Yıldızlı, kurucusu olduğu Muhabbit'in girişim sermayesi kolunu geliştirme çalışmalarına da devam ediyor.

Kriptopara ekosisteminin yazgısı

Giriş: 15 Kasım 2021, Pazartesi 14:13
Güncelleme: 15 Kasım 2021, Pazartesi 14:32

Bitcoin’in çıkışından bu yana kripto para ekosistemi, teknolojiden anlayan çok küçük bir zümreye hitap ediyordu. Genç jenerasyonun finansal sektörde etkisini artırmasıyla o küçük zümre daha da büyüdü. Yakın zamanda ise ciddi bir seri kırılım gerçekleşti. Bu kırılım ile adaptasyon hızlandı hatta benim bu satırları Bloomberght.com’da yazmama kadar neden olan süreci başlattı. Bu kırılımların neler olduğunu inceleyip önümüzdeki sürece ışık tutmaya çalışacağım. Diğer yandan ise içini çeşitli bilgilerle bezeyip herkesin anlayacağı bir formatta, bir 101 dersi niteliğinde aktarmaya çalışacağım.

DeFi Dalgası

DeFi ya da merkeziyetsiz finans, sektörün içindeki kişilerin bile anlamakta güçlük çektiği ve gerçekten kullanıcı deneyimi genellikle oldukça düşük olan bir ekosistem. DeFi ile; bankalara ihtiyaç duymadan kredi çekebiliyorsunuz, paranızı kredi olarak verip faiz kazanabiliyorsunuz, kendi paranızı çıkartabiliyorsunuz, var olan stabil paraları da adeta bir merkez bankası misali arz edebiliyorsunuz. Ayrıca elinizdeki likit kripto paraları, platformlara kiraya verip yeni kripto paralar kazanabiliyorsunuz. Dahası, DeFi içerisindeki farklı uygulamalar birbirleriyle entegre çalıştığı için farklı kombinasyonlarla sınırsız kullanım alanı ortaya çıkıyor. DeFi, sektörün içindeki o küçük zümreden bile daha küçük bir kitleye hitap etmesine rağmen, kendisinden önce çay markalarından daha fazla işleve sahip olmayan birçok kripto parayı barındıran ekosisteme bir umut ışığı oldu.

DeFi başta Ethereum olmak üzere alternatif birinci tabaka projelere müthiş bir kullanım alanı yaratsa da kullanması zor ve acımasız bir sistem. Acımasız ‘ne alaka’ diyebilirsiniz, bir örnekle açıklayayım. Bankadan bankaya para transferi yaparken alıcı ismini yanlış yazdınız, sorun yok bir telefon ile banka, EFT yada havale işleminizi anında durdurur. DeFi’da ise merkezi bir otorite olmadığı için tüm sorumluluk ve kontrol sizde. Yani sizden başkası fonlarınızı kontrol edemeyeceği gibi işlemleri geri de döndüremez. En ufak hatanızda paranızı kaybetmeniz mümkün. Bu gibi zorluklar nedeniyle DeFi halka inemedi ve kitlesel adaptasyona henüz ulaşamadı. DeFi’ın ortaya çıkışı ve yaygınlaşmasını takip eden süreçte ise sıklıkla duyduğunuza emin olduğum bir diğer terim ortaya çıktı. Non-Fungible Tokenlar yani NFT’ler.

NFT’ler neden kısa sürede yaygınlaştı?

NFT’ler de teknik olarak kolay anlaşılabilen ve kullanılabilen ürünler. Dijital sanat eserleri, oyun eşyaları hatta tapular ve kimlikler. DeFi gibi izole finansal bir ekosistemden ziyade hayatın her noktasında kullanılabilecek ürünler. NFT’lerin kısa sürede yaygınlaşmasının sebebi de bu. NFT’ler, DeFi’ın muhtemelen on yıllarda erişemeyeceği bilinirliğe 1 yıl gibi kısa sürede ulaştı. Bununla beraber ilk ortaya konulan NFT’lerin, Ethereum’dan bile eski olduğunu da belirtmek isterim. (bkz. Counteryparty üzerindeki NFT’ler ve renkli coinler). DeFi bir yana hayatında Bitcoin nedir, duymamış ya da almamış insanlar; NFT’leri duydu, aldı-sattı hatta “üretti”. Üretti kısmı mühim çünkü NFT üretmek çok kolay. Yine de NFT’lerin adaptasyonunda NFT’lere de özgü olmayan bazı psikolojik bariyerlerler var. Bu bariyerleri temsil eden ve adeta bir web sitesindeki sıkça sorulan sorular gibi sıkça karşılaştığım bazı sorular:

-Fotoğrafı sağ tıklayıp kaydediyorum neden bu NFT’ye para vereyim?

-1 NFT nasıl 69 milyon dolar eder? (Daha çok edenler de var ama Beeple’ın meşhur ilk 5000 gün adlı eserini örnek göstermek istedim).

Soruları yazmışken yanıtlarımı da kısaca yazayım. NFT, sahipliği kriptografik olarak kanıtlıyor. NFT satın aldığınızda aslında oradaki fotoğraftan daha fazlasını satın alıyorsunuz. Bazı zamanlar onun haklarını, bazı zamanlar ise o NFT’ler için olan özel kullanım haklarını satın alıyorsunuz. Ayrıca NFT’ler denildiğinde akla ilk gelen ve en popüler olan örnek, görsel sanatlar olduğu için örnekleri bu bağlamda kurguluyorum. Görsel sanatlar dışında müzik piyasasında da NFT’ler tercih edilmeye başlandı. Sanatçı Emre Aydın, piyasaya henüz çıkmamış bir şarkısını geçen hafta NFT olarak satışa çıkardı. Kullanım alanı olarak ise Nurgül Yeşilçay’ın yeni dizisinin bölümleri NFT şeklinde satılıyor. Cem Yılmaz NFT’si alanlar, Cem Yılmaz ile tanışabiliyor. Bunun yanında sanat dışında da NFT’ler sıklıkla kullanılıyor. Websitesi domainleri en çok satılan NFT’ler arasında. Daha fantastik örnekler de yok değil.

Wyoming’de Satılan Vatandaşlık NFT’leri

Wyoming, Amerika’da yer alan kripto paralar konusunda öncü bir eyalet. Geçen yıl DAO’ların (Merkeziyetsiz otonom organizasyonlar) bir şirket statüsünde kabul edilmesine olanak tanıyan bir düzenlemeyi yürürlüğe aldı. Bu düzenlemeyle beraber bir takım girişimci, 161 bin 874 metrekare arazi satın alıp bunları NFT şeklinde satmaya başladı. Alanlar arasında ise sektörün öncüleri Ethereum kurucusu Vitalik Buterin ve Coinbase CEO’su Brian Armstrong da var. Ayrıca, içlerinde benim de dahil olduğum bolca Türk var. Satılan NFT’lerin ismi vatandaşlık NFT’leri olsa da şimdilik vatandaşlık hakları sağlamıyor.

Fotoğraf ise adeta Türk yurduna dönüşen Vitalik ve Brian ile aldığımız toprağımızın uydu

görüntüsü… Asalım bayrakları.

Bu keyifli deneysel proje, arazilerin ve fiziksel varlıkların NFT’ler olarak kullanılabileceğine çok güzel bir örnek. Arka planda ise Wyoming’in DAO konusunda attığı devrim niteliğindeki adım çok önemli. Bu kırılım serisinin ilk kısmı. Gelecek haftalarda DAO’ları, DeFi 2.0’ı ve fan tokenların bu kırılımdaki rolünü anlatıyor olacağım.