Bloomberght
Bloomberg HT Görüş Gizem Öztok Altınsaç Enflasyonda bizi ne bekliyor? Kasım ve sonrası
Gizem Öztok Altınsaç
Gizem Öztok Altınsaç
2001 yılında Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden mezun oldu. Aynı yıl Bilkent Üniversitesi iktisat yüksek lisansına başladı ve aynı üniversitede asistanlık yaptı. Yüksek lisans derecesini Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden aldı. 2004 yılında, profesyonel hayata adım atarak, Garanti Yatırım'da Ekonomistlik görevine başladı. 2012-2016 yılları arasında Garanti Yatırım'da Başekonomistlik görevini yerine getirdi. Bu zaman zarfında Türk Telekom gibi büyük halka arzlarda ve kurumsal satış süreçlerinde de yer alan Altınsaç, yerli ve yabancı fonlara Türkiye piyasaları ve ekonomisi hakkında Türkiye'de ve yurtdışında araştırma hizmeti verdi. 2018 yılında GOA Danışmalık şirketini kuran Altınsaç, sektördeki çeşitli bankalara ve kurumlara danışmanlık hizmeti de vermektedir. 18 yıldır finansal piyasalarda profesyonel deneyimi olan Altınsaç, Global Yatırım Holding bünyesinde bulunan Actus Portföy Yönetimi'nde 2017-2020 döneminde Ekonomist/Araştırma Direktörlüğü de yapmıştır. 2011 yılından bu yana, eş zamanlı olarak, Bloomberg HT'de Pazartesi ve Perşembe günleri İlk Söz ve Küresel Piyasalar programlarında profesyonel yorumcu olarak da yayın yapmakta ve BloombergHT'de düzenli köşe yazmaktadır. Aralık 2020 tarihinden itibaren TUSIAD Başekonomistliğine atanan Altınsaç, aynı zamanda, Sabancı Üniversitesi'nde ve Özyeğin Üniversitesi'nde, lisans ve yüksek lisansta "davranışsal finans", "Türkiye ekonomisinde makro verilerin okunması", ve "makroekonomik tahmin yöntemleri" derslerini vermektedir.

Enflasyonda bizi ne bekliyor? Kasım ve sonrası

Giriş: 05 Kasım 2018, Pazartesi 16:27
Güncelleme: 16 Ocak 2019, Çarşamba 15:13

Ekim ayı enflasyonu geride kaldı, yıllık %25.2. Peki en kötüsünü geride bıraktık mı? Muhtemelen henüz değil. Rakamsal bakalım.

Evet Kasım ayı enflasyonu muhtemelen çok düşük gelecek. Hatta asıl Kasım rakamlarında aylık eksi görme ihtimalimiz var. Şöyle düşünelim. Son 10 yıl ortalama Kasım enflasyonu aylık %0.70 artıyor. Yapılan ÖTV, KDV indirimlerinin Kasım ayında enflasyona 1-1.5 puan düşürücü etkisini hesaplıyoruz. Bu durumda zaten ortalama %0.70 gelen bir Kasım enflasyonunu baz alır isek, ÖTV indirimleri de dahil edilirse çok rahat eksi bir rakam görme olasılığımız var. Dolayısıyla TCMB’nin yıl sonu %23.5’lik hedefi son derece erişilebilir. Ve Kasım ayında oldukça düşük bir enflasyon bekleyebiliriz.

Peki 2019? ÖTV uygulamaları ya da elektik doğalgaza zam gelmeyişi muhtemelen Mart seçimlerine kadar uzatılabilir. Dolayısıyla 1Ç19 için enflasyon öngörüsü yine bu gelişmelerin bir türevi olacaktır. Ardından, bu vergi indirimleri geri alındığında, enflasyonun ana yapısında bir değişiklik olmadığı için, 2Ç19’da %25’lerden bir miktar daha yüksek bir enflasyon söz konusu. Çünkü enflasyonda yaşadığımız tek sıkıntı ne sadece maliyet enflasyonu ne de kur geçişkenliği. Bu faktörlerin yanında bir de geriye dönük endeksleme var, ki diğer ikisine (kur ve maliyet faktörlerine) kıyasla baş etmesi çok daha zor, çok daha başa bela bir faktör. Fiyatlarda yaşadığımız bu tarz enflasyondaki düşüşü destekleyici geçici önlemler, enflasyonun ana trendini birkaç ay daha analiz etmemizi zorlaştırıyor.

2019’un ikinci yarısına geldiğimizde, bu zaman zarfında sıkı para ve maliye politikasından ödün verilmez ise, hem iç talepte yaşanan belirgin daralma enflasyon üzerinde baskı yaratacak, hem de kur geçişkenliği yok olacaktır. Dolayısıyla 2019 ikinci yarıda artık %20’lerin altına inmiş ve %15’e doğru ilerleyen bir enflasyon olası.

Cari denge ve iç talep.. Bu ayın 12’sinde Eylül cari denge rakamları gelecek. Aylık bazda muhtemelen 1.5 mlr usd’ye yakın fazla vereceğiz. Yıllık cari açığımızda 51 mlr usd’den 46 mlr usd’ye geriliyor ve yıl sonu 35 mlr usd, 2019’da da 20 mlr usd’lik cari açık rakamına rahatlıkla erişebiliriz. Bu düzeltmenin arkasında ne yatıyor? İç talepteki şiddetli aşağı iniş. Otomotiv satışları ya da asıl krediler kalemine baktığımızda halen düşüşün son bulduğunu verilerde göremiyoruz. Bu yaşadığımız sürecin maalesef bir miktar daha derinleşmeye devam ettiğini gösteriyor. Dolayısıyla bütçeye sınırlı etki yaratacak bir takım önlemlerin alınması da normaldir. Ekonominin asıl gidişatını belirleyecek konu ise, hali hazırda tıkalı olan kredi kanalının tekrar açılmasına olanak sağlayacak çalışmalar.

Piyasa tarafına bakarsak, Kasım ayı Ekim’den muhtemelen güzel geçecektir. Ekim ayında tüm gelişmekte olan ülke hisse senetleri piyasalarında sermaye çıkışları yaşandı. Biz ise Ekim ayını dış politika riskleriyle mücadele ederek geçirdik, ilerlemeler kaydettik. Bu anlamda algının TL varlıklar için yeniden görece rahatlamaya döndüğü bir aydayız. Yine de halen, piyasa için uzun vadeli öngörü oluşturabileceğimiz faza gelmiş değiliz. Birkaç aya daha ihtiyacımız var muhtemelen. Özellikle kredilerdeki bu gidişatın sakinlediğini rakamsal olarak görüyor olmamız gerekiyor.