Bloomberght
Bloomberg HT Görüş İrfan Donat Ferrero'nun gözünden fındık piyasası
İrfan Donat
İrfan Donat
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldıktan sonra, yüksek lisansını Southern Polytechnic State University'de işletme üzerine yaptı. Gazeteciliğe 1997 yılında Milliyet Gazetesi'nde başladı. 2009-2012 yılları arasında Sabah Gazetesi'nde ekonomi editörü olarak çalıştı. Enerji, tarım ve gıda sektörüne yönelik haber, araştırma ve röportajlara imza attı. 2013 yılından bu yana Bloomberg HT'de tarım editörü olarak görev alıyor. Bloomberg HT Televizyonu'nda Tarım Analiz, Akıllı Tarım ve Mevsiminde Tarım programlarını hazırlayıp sunuyor. İrfan Donat, www.bloomberght.com sitesinde de tarım ve gıda sektörüne yönelik köşe yazıları yazıyor.

Ferrero'nun gözünden fındık piyasası

Giriş: 28 Kasım 2016, Pazartesi 10:18
Güncelleme: 28 Kasım 2016, Pazartesi 11:29

Bir önceki yazıda fındık piyasasında mevcut durum ve yaşanan sıkıntıyı aktarmaya çalıştık (Henüz okumayanlar için linki yazının sonunda paylaştık).

Fındık konusu ne zaman gündeme gelse adı ilk anılan şirket Ferrero.

Biz de konunun muhatapları konumundaki Ferrero Türkiye Başkanı Carlo Marsili ve Ferrero Fındık Şirketi Genel Müdürü Orhan Oltan'a 'tekelleşme' iddialarını sorduk.

Tarım Analiz programında sorularımızı yanıtlayan Marsili ve Oltan'ın açıklamalarını programı izlemeyenler için paylaşmak istedik.

Bu sezon hem Türkiye hem de küresel bazda fındık rekoltesi ve fiyatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Carlo Marsili: Fındık fiyatlarında yıllardır sürekli iniş çıkışlar var. Fındık fiyatlarının geçen yıla nazaran daha ucuz olmasının belirgin bir sebebi var. Karadeniz bölgesinde fındığın yetiştiği yörelerde çiftçilere 'Satmayın, tutun, fiyat sonra daha yüksek olacak' dendi. Bu doğru değildi. Bunun basit bir sebebi var. Depolarda 150-200 bin ton civarında fındık kalmıştı. Sadece bu yıl üretilen fındıkları değerlendirmek yetmez. Aynı zamanda geçen yıldan satılamayanları da hesaplamak gerekiyordu. Dolayısıyla şuan Türk piyasasında çok miktarda fındık bulunmuş oluyor ve fiyat da düşüyor. Fiyatın düşmesi bu dedikoduları yayanların suçudur, Ferrero'nun değil.

Ferrero, uzun yıllardır Türkiye'nin fındık pazarının en önemli oyuncuları arasında yer alıyor. En büyük eleştiri de fındık fiyatlarının belirlenmesine yönelik oluyor. Ferrero'ya yönelik pazarda 'tekelleştiği' eleştirileri var. Bu konuda şirketi nasıl konumlandırıyorsunuz?

Carlo Marsili: Ben son derece emin şekilde biliyorum ki çok belirgin bir arz-talep yasası vardır ve fiyatlar da bununla oluşur. Üretim çoksa fiyatlar azalır, üretim azsa da fiyat eğilimi yükselir. Ferrero'nun tekel bir konumu yoktur. Hatta Ferrero fiyatlar yüksek olduğunda da alım yapar. Ferrero, Türk piyasasında faaliyet göstermek için Rekabet Kurumu'nun denetiminden geçti. Oltan Gıda'yı alırken son derece dikkatle incelendik. Tekelleşme şartları var mı diye incelendik, kesinlikle böyle bir durumun olmadığı belirlendi. Biz kesinlikle tekel değiliz, diğer firmalar gibiyiz.

Biz, Türkiye piyasasından fındık almaya çabalıyoruz. Fiyatlar çok yüksek olursa bazı alıcı firmalar ürünlerini değiştiriyor ve fındık kullanmamaya da karar verebiliyor veya başka yerden alım yapmaya karar verebiliyor. Çünkü Gürcistan'da, İtalya'da Azerbaycan'da ya da Şili'de de fındık bulunuyor. Biz tam tersine Türkiye'ye bağlıyız ve Türk fındıkları almak istiyoruz.

Ferrero'nun Türkiye'deki fındık pazarında ne kadarlık bir alım gücü var?

Carlo Marsili: Ferrero, Türkiye'deki toplam fındık üretiminin yaklaşık yüzde 30'unu tek başına alıyor.

Türkiye'de fındık konusunda hem daha kaliteli, hem daha verimli hem de üreticiyi mutlu eden bir fiyat politikası nasıl sağlanabilir?

Carlo Marsili: Kalite açısından baktığımızda Türk fındıklarının kaliteli olması konusunda çok hassassız. Türkiye'de uzun zamandır süren bir program başlattık. Karadeniz'de 100 kadar tarım uzmanı görevlendirdik. Yapmaya çalıştığımız şey çiftçilerin ürünlerini daha iyi hale getirebilmek. Teknisyenlerimiz bu yardımı yerinde vermeye çalışıyor ve en iyi üretimi verdirmeye çalışıyor. Miktarsal olarak baktığımızda kuşkusuz bunu da artırmanın bir yolu var. Örneğin Şili gibi bazı ülkelerde fındıkta yılda çift hasat yapılabiliyor. Zaten o ülkede üretim kısıtlı miktarda olduğu için Şili'de yapılan bu uygulama uluslararası piyasalar açısından pek de önemli bir sonuç doğurmuyor. Fakat biraz bütün fındık üreticisi ülkeler biraraya getirilirse firmaların bu ülkelere gidip alım yapma eğilimi olabilir.

Türkiye'de 3 yıl önce büyük bir fabrika açtık. Ve bu fabrikayı genişletmeyi planlıyoruz. Türkiye'deki fabrikanın Orta Doğu ve tüm çevre ülkelere de yönelik üretim yapan bir fabrikaya dönüşmesini istiyoruz. O yüzden Türkiye bizim için öncelikli ülke.

Ferrero'nun Türkiye'de yeni yatırım planları var mı?

Carlo Marsili: Kuşkusuz yeni yatırımlar uygun şartların oluşmasına bağlı. Özellikle ülkenin istikrarıyla bağlantılı. Bir ülkede yatırım yapmak için istikrar olması ve geleceğe yönelik güven veren bir ekonomik durumun olması gerekiyor. 3 yıl önce biz bu büyük yatırımı Manisa'da yaptık. Bu yatırımı artırmak ve üretimi genişletme fikrindeyiz. Şimdilik bir bekleme anındayız fakat yatırımları ileriye götürmek konusunda hayli kararlıyız.

FERRERO KULLANDIĞI FINDIĞIN %80'İNİ TÜRKİYE'DEN ALIYOR”

Ferrero Fındık Şirketi Genel Müdürü Orhan Oltan da fındık piyasasına yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Bu yıl rekolte gerçekten beklenenin altında” diyen Oltan, geçen yıldan devreden stok olduğu için toplam fındık miktarının yeterli olduğu görüşünde.

Fiyatlardaki düşük seyri ihracat tarafına bağlayan Oltan, “Maalesef ihracat, beklentinin çok altında gidiyor. Şu an fiyatların üreticilerin beklentisinin altında olmasının bir sebebi de bu olabilir” diyor.

Son yıllarda fındık ihracatında bir düşüş olduğunu iddia eden Oltan, “İhracatın daha önceki yıllara yakın seyretmesinin nedeni Ferrero'nun alımlarındaki artıştan dolayı. Ferrero'nun kullanımında her yıl artış var, bu artış genel ihracatın çok fazla düşmesini önlüyor. Buna rağmen ihracatta bir miktar düşüş gözleniyor” diyor.

Ferrero'nun kullandığı fındığın yüzde 75-80'ini Türkiye'den aldığını kaydeden Oltan, fındıkta son yıllarda çok büyük fiyat oynamalarının olduğunu ve bu durumun sanayiciyi endişelendirdiğini savunuyor.

Hem Carlo Marsili hem de Orhan Oltan'ın açıklamalarına baktığımızda aslında herkesin fındık piyasasını kendi pencesinden değerlendirdiği görülüyor.

Bir fındık politikamız ve stratejimiz de olmadığı için eli güçlü olan piyasada belirleyici oluyor ve bu işten genelde kârlı çıkıyor.

Üreticinin kaderine terk edildiği ve önünü göremediği bir piyasada adil bir fiyat dengesinden bahsetmek mümkün değil.

Fındık sektörünü takip etmeye devam edeceğiz.

"Türkiye'nin fındık politikası var mı?" yazısını okumak için aşağıdaki linki tıklayınız

Türkiye'nin fındık politikası var mı?"

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com

Diğer Yazılar

Gıda terörü tam gaz
İRFAN DONAT - Bloomberg HT Tarım Editörü Gıdada taklit ve tağşişin maalesef önüne geçilemiyor. Bal görünümlü glikoz şurubu, at ve eşek etinden köfte ve lahmacun, pamuk yağı karıştırılmış zeytinyağı derken bir dönem merdiven altı diye tabir edilen milyarlarca liralık sahte gıda ekonomisi artık...