Bloomberght
Bloomberg HT Görüş İrfan Donat Tarımda rekabet gücümüz nasıl artar?
İrfan Donat
İrfan Donat
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldıktan sonra, yüksek lisansını Southern Polytechnic State University'de işletme üzerine yaptı. Gazeteciliğe 1997 yılında Milliyet Gazetesi'nde başladı. 2009-2012 yılları arasında Sabah Gazetesi'nde ekonomi editörü olarak çalıştı. Enerji, tarım ve gıda sektörüne yönelik haber, araştırma ve röportajlara imza attı. 2013 yılından bu yana Bloomberg HT'de tarım editörü olarak görev alıyor. Bloomberg HT Televizyonu'nda Tarım Analiz, Akıllı Tarım ve Mevsiminde Tarım programlarını hazırlayıp sunuyor. İrfan Donat, www.bloomberght.com sitesinde de tarım ve gıda sektörüne yönelik köşe yazıları yazıyor.

Tarımda rekabet gücümüz nasıl artar?

Giriş: 08 Mart 2017, Çarşamba 09:09
Güncelleme: 08 Mart 2017, Çarşamba 14:46

Boğaziçi Üniversitesi tarım sektörü açısından çok önemli bir projeye imza attı.

İnovasyon yönetimi ve inovasyon stratejisi, politikası ve modelleri üzerinde çalışmalar yürüten Üniversite, Birleşik Krallık menşeli 'Prosperity Fund' kapsamında bir yıl boyunca Agritech Projesi üzerinde çalıştı.

Bünyesinde ziraat fakültesi bulunmadığı halde elini taşın altına koyarak tarım sektörü adına katma değerli bir iş çıkarmaya çalışan Boğaziçi Üniversitesi'nin çalışmasını, ortaya koyduğu vizyon açısından önemsiyoruz.

Yapılan çalışmaların detayları ve proje sonunda ortaya çıkan sonuçlara geçmeden önce projede yer alan isimleri tanıtmakta fayda var.

Boğaziçi Üniversitesi İnovasyon ve Rekabet Odaklı Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesindeki tarım çalışmaları, Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Özertan, Uluslararası Ticaret Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Arzu Tektaş ve Doç. Dr. Aslı Deniz Helvacıoğlu tarafından yürütüldü.

Peki bu çalışma ile ne hedeflendi?

Gelin bu sorunun cevabını, üç akademisyenin tespitlerinden yola çıkarak sizinle başlıklar halinde paylaşalım:

- Tarım doğası gereği çok disiplinli, çok katmanlı. Gelişen teknolojiler ve yenilikçi stratejiler ile geleneksel tarım, akıllı tarıma dönüşüyor. Bu dönüşümü tamamlayan ülkelerde tarımda verimlilik ve sürdürülebilirlik artarken, söz konusu dönüşüm tarım sektörünün refah seviyesinin yükselmesinde etkili oluyor. Bu dönüşüm ürün kalitesini geliştiriyor, tüketicinin daha kaliteli ve daha iyi fiyatlandırılmış ürüne erişimini destekliyor. Günümüzde tarım, değer zincirindeki tüm oyuncuların akıllı tarıma katılmaları ile şekil değiştiriyor. Türkiye'de tarımının da bu yenilikçi ivmeden hız alması için çalışmalar yürütülüyor.

- Agritech Projesi; tarım teknolojileri alanında kapasite geliştirme ve işbirliği ağı kurma hedefi ile Türkiye'de tarım çalışmalarında yenilikçi bir yaklaşımı gündeme getiriyor.

Prof. Dr. Gökhan Özertan, Türkiye’nin coğrafi avantajı itibariyle yaklaşık 50 üründe dünyanın en büyük 10 üreticisinden biri olduğunu belirterek, tarımda sürdürülebilirlik konusunun üzerine daha fazla eğilmek gerektiğine işaret ediyor.

Sürdürülebilir tarım için akıllı tarımı yoğun olarak uygulayan ülkeler arasında yer alan ABD, Avrupa ülkeleri ve Avustralya örneklerinden yola çıkan Prof. Dr. Özertan, Türkiye’de tarım teknolojisinin yaygınlaşmasına yönelik sorunları; eğitim, arazi yapısı ve kooperatifçilik başlıkları altında değerlendiriyor.

O yüzden, mevcut şartlarda pahalı olan hassas tarım uygulamalarının büyük ölçekli çiftçilerden küçük ölçekli aile çiftçilerine iletilebilmesinin yolunun birlik ya da kooperatiflerden geçtiğine vurgu yapılıyor.

Prof. Dr. Arzu Tektaş ise tüm bu çerçevede son dönemde dillerden düşmeyen inovasyon kelimesinin içeriğine dikkat çekerek, inovasyonu doğrutanımlamak ve yorumlamak gerektiğinin altını çiziyor.

Prof. Dr. Tektaş, “İnovasyon, teknolojiyle sınırlı olmayıp yenilikçi ve farklı bakış açısı ve zihniyet geliştirmekle ilgilidir” diyor.

Tarım tedarik zincirinde ve özellikle üreticilerde bu dönüşümü gerçekleştirebilmenin tarıma büyük ivme kazandıracağını vurgulayan Prof. Dr. Tektaş’a göre Türkiye'de tarım sektörünün çıkış yolu bütünleşik, kapsayıcı, paydaşlar arasında etkileşimli, ortak bir amaçla hareket eden, dinamik bir tedarik zinciri yaratmak ve bunu sürdürebilmekten geçiyor.

Doç. Dr. Aslı Deniz Helvacıoğlu ise tarımda disiplinlerarası çalışmaların özellikle inovasyon odaklı kalkınma modellerinde kendilerine çok yönlü ve katma değeri yüksek rekabet stratejileri geliştirme imkanı sağladığını belirtiyor.

Proje kapsamında, tarımda teknoloji kullanımına yönelik olarak kapasite geliştirilmesi ve değer zincirinde yer alan tüm paydaşların birbirleri ile etkin iletişim sağlamaları hedefleniyor.

Önceki gün Boğaziçi Ünivesitesi kampusünde gerçekleştirilen Agritech Projesi Kapanış Konferansı'nda bir yılda yapılan çalışmalar ve sonuçları da ortaya kondu.

Önemli sunum ve konuşmaların yapıldığı konferansta öne çıkanlar, kitapçık haline getirilse sektör açısından önemli bir kazanım olur.

TARIMDA 4 ANA SORUN, 5 ÇÖZÜM ÖNERİSİ

1 yıldır süren projenin detayları ve konferansta konuşulan tüm içeriği burada aktarmak zor.

O yüzden fazla detaya girmeden konferans sonunda öne çıkan sorun ve çözüm önerilerini de sizlerle maddeler halinde paylaşalım:

Sorunlar:

1- Tarım işletmeleri küçük, parçalı ve örgütsüz. Çiftçinin finansal gücü zayıf ve krediye erişimi zor. Tarım işletmeleri, girdileri ve teknolojiyi etkin ve yeterli şekilde kullanamıyor.

2- Girdilerde dışa bağımlılık söz konusu. Hammadde fiyatlarındaki artışlar girdi fiyatlarına hızla yansıyor. Bazı girdilerde kalite problemi var.

3- İç piyasada ürün pazarlanmasında standart yok. Lojistik altyapı ve kullanımı yetersiz. Değer zinciri üyeleri arasında işbirliği çok zayıf. Tarım politikaları bütüncül değil.

4- Piyasayı analiz edecek veriler yetersiz, kurumsal analiz kapasitesi zayıf. Gelişmiş ülkelerdeki araştırma trendleri yeterli düzeyde takip edilemiyor. Tarımda araştırma ve yenilik geliştirme kapasitesi zayıf.

Çözüm Önerileri:

1- Tarım işletmelerinde finansal destekler sağlanarak ölçekler büyütülmeli. Üretici örgütlenmesi desteklenmeli. Üreticilerin finansmana erişimi kolaylaştırılmalı.

2- Tarım ve gıda piyasalarında fiyat istikrarını sağlamak için İspanya modelinde olduğu gibi izleme-değerlendirme sistemi kurulmalı.

3- Tedarik zinciri üyeleri arasında işbirliği geliştirilmeli. Özel sektör-kamu işbirliği, sözleşmeli üretim, dikey entegrasyon gibi modeller yaygınlaştırılmalı.

4- Tarımsal destekleme politikaları, tedarik zincirinde işbirliğini güçlendirmede araç olarak kullanılmalı (Lisanslı depoculuk, lojistik, altyapı vs.)

5- Tarımsal üretimde gübreleme, ilaçlama, hasat, budama gibi teknik işlerin üretici örgütleri ve uzmanlaşmış firmalara yaptırılması tarımsal danışmanlık kapsamında desteklenmeli. İleri tarımsal teknolojiler bu sayede küçük üreticiler tarafında da kullanılabilir.

Türkiye'de tarım sektörünün rekabet gücü, tarım teknolojilerine yapacağı yatırım ve bunu destekleyecek politika ve stratejiler ile artacaktır.

Aksi takdirde verimli, kaliteli ve sürdürülebilir bir tarım ve gıda zincirinden bahsetmek zor.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com

Diğer Yazılar

Gıda terörü tam gaz
İRFAN DONAT - Bloomberg HT Tarım Editörü Gıdada taklit ve tağşişin maalesef önüne geçilemiyor. Bal görünümlü glikoz şurubu, at ve eşek etinden köfte ve lahmacun, pamuk yağı karıştırılmış zeytinyağı derken bir dönem merdiven altı diye tabir edilen milyarlarca liralık sahte gıda ekonomisi artık...