Bloomberght
Bloomberg HT Görüş İrfan Donat Kuruyemiş 2020'ye zamlı giriyor
İrfan Donat
İrfan Donat
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldıktan sonra, yüksek lisansını Southern Polytechnic State University'de işletme üzerine yaptı. Gazeteciliğe 1997 yılında Milliyet Gazetesi'nde başladı. 2009-2012 yılları arasında Sabah Gazetesi'nde ekonomi editörü olarak çalıştı. Enerji, tarım ve gıda sektörüne yönelik haber, araştırma ve röportajlara imza attı. 2013 yılından bu yana Bloomberg HT'de tarım editörü olarak görev alıyor. Bloomberg HT Televizyonu'nda Tarım Analiz, Akıllı Tarım ve Mevsiminde Tarım programlarını hazırlayıp sunuyor. İrfan Donat, www.bloomberght.com sitesinde de tarım ve gıda sektörüne yönelik köşe yazıları yazıyor.

Kuruyemiş 2020'ye zamlı giriyor

Giriş: 30 Aralık 2019, Pazartesi 10:46
Güncelleme: 30 Aralık 2019, Pazartesi 11:09

Yılbaşı akşamlarının vazgeçilmezi ve ilk akla gelen atıştırmalıkları olan kuruyemişler, yeni yıla girerken el yakıyor.

Hem sağlıklı hem lezzetli olması bu ürünlerin tüketimini cazip kılarken, fiyatlarındaki artışa paralel olarak tüketicinin alım gücünün azalması tüketimi de olumsuz etkiliyor.

Yılbaşı arifesinde, kuruyemiş fiyatlarının son 1 yıldaki seyrini merak ettik.

2020’ye girerken tadınızı tuzunu kaçırmak istemeyiz ama kuruyemişi bu yılbaşında geçen yıla göre oldukça zamlı tüketeceğiz.

Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Karaman’a en çok tercih edilen kuruyemişlerin son 1 yıldaki fiyat artışlarını sorduk.

Geçen yılın Aralık 2018’de 80-90 TL aralığında olan Antep Fıstığı, Aralık 2019 itibariyle kalitesine göre 100-130 TL arasında seyrediyor. Yani son 1 yıldaki fiyat artışı yaklaşık yüzde 25 ila 44 arasında değişiyor.

Yer fıstığı yine çerez tabaklarında en çok aranılan kuruyemişlerden bir tanesi. Geçen yılbaşında fiyatı 20-24 TL arasında değişen yer fıstığı 2020’ye girerken kilogramı 30 TL’den satılıyor. Yer fıstığının da son 1 yıldaki fiyat artışı yüzde 25 ila yüzde 50 arasında seyrediyor. Zaten TÜİK Kasım ayı enflasyon verileri de yer fıstığımım son 1 yıldaki fiyat artışının yüzde 48’in üzerinde olduğunu söylüyor.

Beyaz ay çekirdeğinin 12-14 TL arasında olan geçen yılki fiyatı, bu yılbaşında 18-20 TL arasında. Son 1 yıldaki fiyat artışı yüzde 43 ila 50 arasında zamlanmış durumda.

Kabak çekirdeği ise son 1 yılda 32 liradan 37 liraya çıkarak fiyatı yüzde 15 artan bir kuruyemiş olarak bizleri bekliyor.

Kuru üzüm tarafında da tablo çok farklı değil. Geçen yıl kilogramı 16-17 TL arasında olan kuru üzümü bu yılbaşında kilogramı 19-20 TL’den yiyeceğiz. Yani geçen yıla göre yüzde 19 zamlı tüketeceğiz. TÜİK de kuru üzümün son bir yıldaki fiyat artışını yüzde 21 olarak açıklıyor.

İç cevizde ise geçen yıl 70-80 TL arasında değişen fiyatlar bu yılbaşında 80-90 TL bandında seyrediyor. İç ceviz fiyatlarındaki son 1 yıllık artış yüzde 14 seviyelerinde.

Kuru kayısı fiyatları biraz daha sert yükselmiş. Geçen yıl kalitesine göre 20-25 TL arasındaki gün kurusu, bu yıl 30-35 TL’ye çıkmış. Yani son 1 yılda kayısı fiyatları yüzde 40 ila 50 arasında yükselmiş.

TÜİK verilerine baktığımızda iç fındık fiyatlarının son 1 yılda yüzde 30’un üzerinde arttığını görüyoruz. Geçen yıl 57 TL seviyesindeki iç fındık şimdilerde 75 TL’ye dayanmış durumda.

“Beni ürünlerin tek tek fiyatları ilgilendirmiyor, ben karışık kuruyemiş alıyorum” diyorsanız oradaki fiyat artışları da oldukça hatırı sayılı düzeyde.

Leblebiden kajuya kadar tercih edeceğiniz farklı ürünlere göre karışık kuruyemiş fiyatları geçen yıla göre yüzde 25 ila 40 arasında zamlı seyrediyor.

“Peki, hiç fiyatı düşen ya da değişmeyen kuruyemiş yok mu?” diye soranların da merakını giderelim.

Kuru incirin geçen yıl 60-70 TL olan perakende fiyatı bu yıl 40-50 TL arasına gerilemiş durumda. Yani fiyatlar yüzde 28-33 arasında düşmüş. Kaçımız kuruyemiş tabağında kuru incire yer veririz bilmiyorum ama kuruyemiş ürünleri arasında son 1 yılda fiyatı gerileyen iki üründen bir tanesi kuru incir.

Fiyatı değişmeyen ürünler ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kilogramı 80-90 TL arasında değişen badem, 20-25 TL aralığındaki leblebi (TÜİK’e göre leblebinin fiyatı son 1 yılda yüzde 6 geriledi), 20-22 TL fiyat aralığındaki siyah ayçekirdeği ve 90-110 TL arasında değişen kaju.

Ne yalan söyleyelim, her ne kadar badem ve kaju fiyatları geçen yıla göre çok değişiklik göstermese de mevcut fiyat seviyeleri tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da çoğu tüketici için zaten oldukça yüksek bir seviyede. Bu durumda fiyatı daha ulaşılabilir ve makul olan leblebi ile siyah ve beyaz ay çekirdeği gibi ürünler yine 'tüketicinin zorunlu tercihleri arasında yer alacak' gibi gözüküyor.

“FİYATLARI STOKÇULAR ARTIRIYOR”

Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Karaman, geçen yıldan bu yana döviz kurundaki hareketliliğin kuruyemiş fiyatlarını olumsuz etkilediğini söylüyor.

İklim değişikliğine bağlı olarak ve periyodisitenin de etkisiyle bazı ürünlerde yıllara göre ürün kaybı olduğu zaten biliniyor.

Bazı kuruyemiş ürünlerindeki fiyat artışının ardında ise stokçuların olduğunu iddia eden Karaman, yer fıstığının fiyatının son 1 yılda yüzde 50’ye kadar yükselmesinin ardında stokçuların yattığını iddia ediyor.

Antep fıstığında da fiyatların geçen yıla göre aşırı yükseldiğini belirten Karaman, "Antep fıstığında şu an dünyada kilogram fiyatı 50 lira, bizde 90 lira. Tüketiciye 120-150 liradan satılıyor. Burada farklı bir durum var. Geçen yıl 225 bin ton olan üretim, bu yıl 35-50 bin tona düştü. Üretim az” diyor.

Karaman, yer fıstığı ve Antep fıstığı gibi ürünlerin fiyatlarının düşmesi için gümrük vergisinin geçici olarak indirilerek ithalatın işe yarayabileceğini savunuyor.

Aslına bakarsanız sorunun temelinde birçok tarım ürününde olduğu gibi politikasızlık yatıyor.

Arz-talep-fiyat oynaklığının temelinde –özellikle yıllık ürünler için - plansızlık, çok yıllık bitkiler dahil olmak üzere geneli için de desteklemeden tutan depolama ve pazarlamaya kadar sistemin doğru şekilde işletilememesi yatıyor.

Sorunun geçici çözümü noktasında da akla ilk gelen hamle maalesef ithalat oluyor.

Hâlbuki stokçuluk tartışmasına da son verecek olan kalıcı çözüm, planlı üretimden, doğru depolama ve etkin pazarlamaya kadar uzanan zincirin tüm halkalarında adil piyasa şartlarının oluşturulmasından geçiyor.

Bunu başarmak zor değil…

Ama yıllardır başaramadığımız için tıpkı geçen yıllarda olduğu gibi 2020’ye de yine kuruyemişleri zamlı fiyatlarıyla tüketerek gireceğiz.

Yeni yılınız afiyetle kutlu olsun.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

Diğer Yazılar

Gıda terörü tam gaz
İRFAN DONAT - Bloomberg HT Tarım Editörü Gıdada taklit ve tağşişin maalesef önüne geçilemiyor. Bal görünümlü glikoz şurubu, at ve eşek etinden köfte ve lahmacun, pamuk yağı karıştırılmış zeytinyağı derken bir dönem merdiven altı diye tabir edilen milyarlarca liralık sahte gıda ekonomisi artık...