Bloomberght
Bloomberg HT Görüş İrfan Donat "Kırmızı et üzerinden haksız bir kazanç söz konusu mu?"
İrfan Donat
İrfan Donat
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldıktan sonra, yüksek lisansını Southern Polytechnic State University'de işletme üzerine yaptı. Gazeteciliğe 1997 yılında Milliyet Gazetesi'nde başladı. 2009-2012 yılları arasında Sabah Gazetesi'nde ekonomi editörü olarak çalıştı. Enerji, tarım ve gıda sektörüne yönelik haber, araştırma ve röportajlara imza attı. 2013 yılından bu yana Bloomberg HT'de tarım editörü olarak görev alıyor. Bloomberg HT Televizyonu'nda Tarım Analiz, Akıllı Tarım ve Mevsiminde Tarım programlarını hazırlayıp sunuyor. İrfan Donat, www.bloomberght.com sitesinde de tarım ve gıda sektörüne yönelik köşe yazıları yazıyor.

"Kırmızı et üzerinden haksız bir kazanç söz konusu mu?"

Giriş: 08 Mart 2024, Cuma 16:53
Güncelleme: 08 Mart 2024, Cuma 16:54

Başlıktaki sorunun sahibi biz değiliz.

Son dönemde kırmızı et fiyatlarına yönelik tartışmalar, arzda daralma ve maliyetlerde artış ekseni ile spekülasyon etrafında dönüp duruyor.

Her kesim konuyu kendi penceresinden değerlendiriyor.

Biz de sektörün paydaşlarına söz hakkı vererek konuyu izah etmelerini istiyoruz.

Kararı da bu satırları okuyan okuyucularımıza ya da bizleri ekrandan takip eden izleyicilerimize bırakıyoruz.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) Başkanı Ahmet Hacıince, geçen Salı günü bize "Ramazan ayı öncesi kırmızı et sektöründe durum" başlığı ile bir değerlendirme gönderdi.

Ramazan ayının gelmesi ile birlikte yükselen kırmızı et fiyatlarının medyanın gündeminde kendine önemli bir yer bulduğunu kaydeden Ahmet Hacıince, "Özellikle son bir ay içerisindeki fiyat artış oranının yüksekliği ve kırmızı et fiyatlarının vatandaşın alım gücünün üzerinde olduğu şeklinde haberler yayınlanıyor. Sektörün bir temsilcisi olarak bu konuda bir değerlendirme yapmayı ve

kamuoyunu bilgilendirmeyi gerekli gördük" diyor.

HAKLI MI HAKSIZ MI?

Hacıince, öncelikle şu soruya cevap bulmanın gerekli olduğuna işaret ediyor: "Kırmızı

et üzerinden haksız bir kazanç söz konusu mu?"

Konuyu analiz etmeden bu soruya cevap vermenin doğru olmayacağını ifade eden Hacıince, Türkiye'de kırmızı et tüketiminin yüzde 75'inin sığır eti olması nedeniyle, konuyu özellikle sığır

eti üzerinden analiz etmenin doğru olacağını savunuyor.

UKON'un resmi rakamlarına göre; Şubat 2023'ün son haftasında karkas sığır eti fiyatının 175,68 TL/kg olduğunu kaydeden Hacıince, 2024 yılının aynı döneminde karkas sığır eti fiyatının

yüzde 85'lik bir artışla 324,98 TL/kg seviyesine yükseldiğini söylüyor.

Yıllık fiyat artış oranına bakıldığında karkas sığır eti fiyat artışının yıllık enflasyon ve diğer gıda

maddelerindeki artış oranı ile uyumlu olduğu görüldüğünü dile getiren Hacıince, "Üzerinde durulması gereken esas nokta, maliyet fiyatı ile satış fiyatı arasındaki ilişkidir. Yayınlamış olduğumuz en son resmi verilere göre; karkas sığır etinin enflasyondan arındırılmış maliyeti 319 TL/kg iken piyasa satış fiyatı ise 325 TL/kg'dır. Görüleceği üzere karkas sığır etinin satış fiyatı ile maliyet fiyatı hemen hemen eşit durumda. Bu nedenle, başta sorduğumuz sorunun cevabı olarak, mevcut

fiyatlarla ilgili olarak herhangi bir haksız kazançtan söz edemeyeceğimizi açıkça

belirmek isterim" diyor.

ET FİYATLARI YÜKSEK Mİ?

Hacıince, ilk soruya verdiği yanıtın ardından akıllara ikinci olarak sorunun geldiğini belirtiyor: "Et fiyatları yüksek mi?"

Cevabı ise kesin ve net: "Evet... Kırmızı et fiyatları tüketicilerimizin alım gücüne göre gerçekten

yüksek. Karkas et fiyatların yüksekliği orta ve düşük gelir seviyesine sahip vatandaşlarımızın et tüketimini olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum özellikle genç neslin beslenmesinde yetersizliğe neden oluyor. Bunun yanında söz konusu durum, kasap esnafının satışlarının düşmesine, buna bağlı olarak işletme giderlerinin az miktarda satılan ürünlerinin üzerine binmesine ve et ürünlerinin fiyatlarının daha da yükselmesine sebep oluyor. Karkas et fiyatları arttıkça kasap esnafının tezgâhındaki fiyatlar ile karkas et fiyatı arasındaki makas daha da açılıyor. Bu da kasap esnafının haksız eleştiri almasına ve birçoğunun kepenk kapatmasına neden oluyor."

SORUNUN TEMELİ NEDİR?

Ahmet Hacıince, bu noktaya nasıl gelindiğine ilişkin bu sefer de şu soruyu soruyor: "Sorunun temeli nedir?"

Bugünkü fiyat yüksekliğinin temel nedenini üretim maliyetinin yüksekliğine bağlayan Hacıince, "Üretim maliyetinin yüksekliğinin altında da beside kullanılacak genç erkek sığır fiyatlarındaki artışlar yatmaktadır. Şöyle ki... 250 kg canlı ağırlıktaki besi materyali erkek sığırın alış fiyatı Kars’ta 2023 yılı Ocak ayında 90 TL/kg iken bu yılın ocak ayında 220 TL/kg'a ulaşarak yüzde 144 arttı. Söz konusu rakam, Marmara bölgesinde 2023 yılı Ocak ayında 60 TL/kg iken bu yıl ocak ayında 170 TL/kg seviyesine ulaşarak yüzde 183 arttı. Besi materyali alım fiyatlarındaki bu aşırı artış, besi maliyetinin yıllık yüzde 95 artışına neden oldu. Üretim maliyetlerinin bu oranda artışına

rağmen satış fiyatı artışının yüzde 85'te kalması, üreticinin hiç kazanç sağlayamamasına, fiyatlardan tüketici ve kasap esnafının yanında besicinin de memnuniyetsizlik yaşamasına sebep olmaktadır" diyor.

UYARI VE ÖNERİ

Sorunun tespitinin ardından çözüm önerilerini de sıralayan Hacıince, ivedilikle besi materyali sığır fiyatlarının düşürülmesine yönelik acil eylem planının ortaya konulması gerektiğini söylüyor.

Şu an Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından 2024 yılında ithal edilecek sığır sayısının müracaat eden besicilerin kurulu kapasitesinin yaklaşık yüzde 7'sine denk geldiğini kaydeden Hacıince, "Bu miktardaki hayvanın teslimat süresi ise ESK'nın sözleşme yaptığı yüklenicilerin lojistik kapasitesiyle sınırlı. Doğacak gecikmeler, piyasada fiyatların daha da yükselmesine sebep olabilir" uyarısında bulunuyor.

Kısa, orta ve uzun vadede ise dışa bağımlılığı minimuma indirecek tedbirlerin alınmasını öneren Hacıince, "Bunların başında kullanma melezlemesi olarak bilinen süt işletmelerinde bulunan damızlık sığırların dişi damızlık elde etmek için kullanılacakların dışındakilerinin erkek etçi sığır sperması ile tohumlanması, doğum aralığının kısaltılması, mera imkanları iyi olan bölgelerimizde anaç sürülerin

büyütülmesi ve korunması yönünde desteklenmesi, buzağı kayıplarının azaltılması yönünde sağlık tedbirlerin alınması ve eğitimlerin yaygınlaştırılması tedbirleri ilk akla gelen önerilerimiz arasında yer alıyor" diyor.

"Bir konuyu özellikle vurgulamak istiyorum" diyen Hacıince, besilik ithalatı konusunda anlık aç-kapa mantığıyla hareket edilmesine bir son verilmesini istiyor.

Üreticilerin işletmesini hangi kapasitede, nasıl ve ne zaman kullanabileceğini bilemediğini ifade eden Hacıince, üreticilerin işletmesi ile ilgili en azından bir yıllık program yapamadığı için, kaba yem ve yem ham maddesi tedarikinde hasat sezonunu değerlendiremediğini savunuyor.

Üreticilerin, "Daha ucuza ithal hayvan alırım" beklentisiyle besi sığırının ucuz olduğu döküm mevsimini kaçırdığını belirten Hacıince, "Böylelikle üreticiler tüm girdileri en yüksek fiyatlardan temin etmekte ve maliyetlerin yüksekliği kaçınılmaz hale gelmektedir. Hangi iş olursa

olsun, planlanmamış işlerin kontrol edilemeyeceği ve kontrol edilemeyen işlerin de acı sonuçları olabileceği hayatın bir gerçeğidir" diyor.

UKON Başkanı Ahmet Hacıince'nin dikkat çektiği noktalar özetle bu şekilde...

Yorumu sizlere bakıyoruz...

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com

Diğer Yazılar

Gıda terörü tam gaz
İRFAN DONAT - Bloomberg HT Tarım Editörü Gıdada taklit ve tağşişin maalesef önüne geçilemiyor. Bal görünümlü glikoz şurubu, at ve eşek etinden köfte ve lahmacun, pamuk yağı karıştırılmış zeytinyağı derken bir dönem merdiven altı diye tabir edilen milyarlarca liralık sahte gıda ekonomisi artık...