Advertisement

Türk Lirası'nın yabancı para birimleri karşısında son yıllarda değer kaybetmesi özellikle halka açık büyük firmalarımızı bilanço içi korunma yöntemleri ve türev araç kullanımıyla risklerini yönetmeye yöneltti. Deriva Danışmanlık’ın 30 Haziran 2020 tarihli mali tablolar dikkate alınarak yaptığı son araştırmada BIST-30 içerisindeki 22 reel sektör firmasının türev araç kullanımıyla net yabancı para döviz açık pozisyonunu azalttığı görülmekte. 2019 yıl sonu verilerine göre BIST-30 içerisinde net yabancı para açık pozisyonuna sahip firmaların oranı %54 iken bu oran 2020’nin ilk yarısında %36’ya geriledi. 22 firmadan 8 tanesi döviz açık pozisyonuna sahipken diğer 14 firmanın açık pozisyonu olmadığı görüldü.

Kaynak: Deriva Danışmanlık

BIST-100’ün genelinde ise döviz açık pozisyonu olan firma sayısı oranı BIST-30’a göre daha fazla. 2020 2. Çeyreğinde BIST-100’de yabancı para pozisyonu negatif olan firma sayısının oranı %59. BIST-30’daki bu oranın daha az olması firma büyüklüğü arttıkça açık pozisyon bırakmama eğiliminin de arttığını bize göstermekte.

Diğer yandan TCMB’nin açıkladığı finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülüklerinin nette Haziran ayı itibarıyla 2013’den bu yana en düşük seviye olan 163 milyar dolara düşmesi de firmalarımızın açık pozisyon kapatma isteğini teyit eder nitelikte.

Firmalarımızı risk yönetimi amaçlı türev araç kullanımı açısından incelediğimizde ise türev araç kullanan firma sayısının geçtiğimiz yıl sonuna oranla artış gösterdiği görülmekte. BIST-30 içerisindeki açık pozisyonu olan tüm firmaların türev araç kullandığı tespit edilirken sadece döviz açık pozisyonu bulunmayan Aselsan, BİM, Emlak Konut, Koza Altın gibi firmaların türev araç kullanmadıkları ve bunun sonucunda BIST-30’da türev araç kullanan firma oranının %78 olduğu araştırmanın sonuçları içerisinde yer almakta.

Kaynak: Deriva Danışmanlık

BIST-100 içerisindeki türev araç kullanan diğer firmaların oranı ise geçtiğimiz yıl sonuna göre %46’dan %53’e çıkarken BIST-100 reel sektör firmaları genelinde türev araç kullanım oranı ise %60’a çıkmış durumda. Bu veri de firmalarımızın açık pozisyonlarını artan türev araç kullanımıyla kapattıklarını doğrulamakta.

Firmalarımızın en çok hangi riskten korunma amacıyla türev araç kullandığına baktığımızda ise döviz riski ön plana çıkıyor. 2020 Haziran itibarıyla BIST-30 firmalarının kullandığı türev araçların %55’i döviz riskinden korunma amaçlı. İlk altı aylık dönemde dövize dayalı türev araçların oranı hemen hemen aynı kalırken pandemi nedeniyle düşen emtia fiyatları sebebiyle emtiaya dayalı türev araçların oranının %17’den %24’e çıktığı, faize dayalı türev araçların kullanım oranının ise %27’den %21’e düştüğü görülmekte.

En çok kullanılan türev araç çeşidi ise %29 ile çapraz para swap’ı (cross-currency swap) olarak karşımıza çıkıyor. Bunu %21 ile döviz forward’ı ve yine %21 ile faiz swapları takip ediyor. Emtia fiyatlarındaki volatiliteden korunma amacıyla firmalarımızın girdiği emtiaya dayalı forwardların oranı %11, swapların oranı %10 ve emtia opsiyonlarının oranı %3 civarında. Firmaların döviz riskini hedge etmek için kullandıkları döviz opsiyonlarının oranının sadece %5 olması çalışmada dikkat çeken diğer bir husus.

Kaynak: Deriva Danışmanlık