Bloomberght
Bloomberg HT Görüş Vedat Özdan Bob Dylan, John Kennedy, Fed ve 'operation twist'
Vedat Özdan
Vedat Özdan
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Yüksek lisansını Amerika'da North Carolina State University'de tamamladı. Maliye Başmüfettişi, Başbakanlık Danışmanı, Maliye Bakanlığı Bakan Özel Danışmanı görevlerinde bulundu. Avrupa Konseyi Denetim Kurulu üyeliği yaptı. Çeşitli şirketlerde üst düzey yöneticilik, danışmanlık ve yönetim kurulu üyeliği pozisyonlarında çalıştı. Halen Bloomberg HT Televizyonu ve Radyosu'nda yorumculuk yapıyor.

Bob Dylan, John Kennedy, Fed ve 'operation twist'

Giriş: 18 Şubat 2016, Perşembe 09:48
Güncelleme: 18 Şubat 2016, Perşembe 09:49

Bob Dylan, John Kennedy, Fed ve ‘operation twist’

“Operation” operasyon, “twist” de bildiğimiz dans türü.

Fed ilk kez bu aksiyonu 1961 yılında aldı. O dönem ABD’nin başkanı yeni seçilmiş olan John F. Kennedy’di. Bretton Woods’tan kalma sabit kur rejimi uygulanıyordu ve diğer ülkelerin parası ABD dolarına, o da altına bağlıydı. Kennedy başkan olduğunda, yaklaşık 10 yıldır ABD ekonomisi açık veriyordu ve ülkede durgunluk vardı. Bu nedenle ülkeden çok ciddi miktarlarda altın çıkışı yaşanıyordu. Bu da doğal olarak ABD dolarının değerini sabit tutmayı zorlaştırıyordu. Operation twist’e bu gidişata dur demek üzere başvuruldu.

İşin teorik çerçevesi şöyleydi: ABD’de iş ortamında ve konut talebinde iyileşmeyi uzun vadeli faiz oranları, para birimleri arasındaki arbitrajıysa ülkeler arasındaki kısa vadeli faiz oranları arasındaki fark belirliyor. Kısa vadeli faiz oranları değişmeden uzun vadeli faiz oranları düşerse ABD ekonomi büyür ve ülkeden altın çıkışı durur.

O dönemler “rock” müzik yeniydi ve bu yeni müzik akımından esinlenerek ortaya çıkan “twist” de modaydı. Bu dansı yaparken, faiz eğrisini temsil eden dirsekten kırılmış olan kol yatay hale geliyor.

Operation twist nedir?

“Operation twist” esasen bir tür “swap” işlemi. 1961 yılında uzun vadeli faiz oranları ile kısa vadeli faiz oranları arasındaki farkı azaltmak için yapıldı. Yine aynı şey amaçlanıyor. Karar bu yönde çıkarsa Fed, bilançosundaki kısa vadeli Hazine kâğıtlarını satıp, uzun vadeli kâğıtlar satın alacak. Böylece portföyünün ortalama vadesi uzamış olacak. Bu yolla Fed, bilançosunu büyütmeden uzun vadeli tahvil fiyatlarını yükselterek faizleri aşağıya çekmeyi hedefliyor. Uzun vadeli tahvil faizi aşağıya düşünce kısa vadeyle arasındaki fark kapanacağı için, uzun vadeli kâğıtlara park etmiş olan paranın çözülerek ekonominin canlanmasına hizmet edeceği umut ediliyor. Operasyonun, daha fazla bireysel krediye, mortgate kredilerinin daha kolay finansmanına ve böylece konut talebinde artışa ve biraz da hisse senedi vs. yatırımlarda artışa yol açması bekleniyor.

Merkez Bankası döviz satmayarak iyi mi yaptı?

Bu operasyonun ABD’nin dış ticaret açığına olumsuz etkisi olacağı malum. Ancak 1961 ve sonrasındaki operasyonlarda olduğu gibi ABD’de işlerin düzeleceği beklentisi veya en azından işlerin AB’dekinden daha fazla kontrol altında olacağı beklentisi nedeniyle ABD doları değer kazanacak. Nitekim S&P not artışına rağmen TL üzerindeki baskının nedeni bu beklenti. Aynı şekilde diğer ülke paralarının dolara karşı değer kaybetmesinin nedeni de bu. Beklentinin etkisi ne kadar sürer göreceğiz.

Merkez Banka’mız da dün döviz satım ihalesi yapmadı. Nedeni, TL cinsinden menkul kıymetlere gelecek talebin TL üzerindeki baskıyı hafifleteceği beklentisi olabilir. Muhtemelen son zamanlarda sayısı artarak gelen olumlu yabancı raporlar nedeniyle İMKB’ye de talep geleceği varsayıldı. Ancak operasyonun pariteyi aşağıya çekeceği ve bu nedenle TL üzerinde baskı oluşabileceği varsayılmadı. Ya da bunun geçici bir etki yapacağı düşünüldü.

Operation twist başarılı olur mu?

Bu konuda farklı görüşler var. IMF, ABD’de bütçe kısıcı önlemlerin durgunluk ihtimalini artırdığı görüşünde. O nedenle genişleme taraftarı Fed’e destek veriyor. Cumhuriyetçiler enflasyon endişesini dile getiriyor. Kimi piyasa oyuncuları “Finansal piyasalar çok kırılgan, durgunluk tehlikesi çok ciddi”, diyor. Ancak Fed, “operation twist biraz daha riskli varlıklara olan talebi artıracak, o nedenle enflasyonu artırıcı etkisi olmaz”, görüşünde.

Hatırlarsanız Ağustos ayında Bernanke faiz oranlarının 2013’e kadar artmayacağını söylemişti. Fed, faiz oranlarını enflasyon ve işsizlik oranına göre ayarlıyor ve ayarlamaya da devam edecek. Bazı Fed üyeleri “enflasyon ve işsizlik oranları hangi düzeye geldiğinde faizlerin artırılacağının önceden belirlenmesi gerektiği”, görüşünde.

Kötümser olanlara göreyse, ekonomiyi şirket bilançoları (company fundamentals) etkilemiyor. “Gelişmeleri beklentiler daha çok belirliyor. O nedenle uzun dönemli faiz oranları pek aşağıya gelmez. Çünkü faiz spread’ini enflasyon korkusu besliyor. Bu konuda henüz bir tehlike yok, ama bu kadar büyük bir bilanço nasıl küçülecek? Bunun kolay cevabı yok. O nedenle de ‘opretaion twist’ çok etkili olmaz”, deniyor.

'Operational twist' nasıl olacak?

Kısa vadelileri satıp yeni uzun vadeli tahvil alarak mı, yoksa enflasyon tehlikesini dikkate alarak halihazırda ihraç edilmiş ve bankaların elindeki uzun vadeli kağıtları alarak mı? Yani bir tür “sterilizasyon” yaparak mı? İlki çok ihtimal dâhilinde değil.

Yazımızı 1960’lı yıllarda idol haline gelmiş olan bir rock starı Bob Dylan’ın “I shall be free” adlı şarkısının konuyla oldukça alakalı bir kıtasıyla bitirelim:

(…)

Well, my telephone rang it would not stop

It's President Kennedy callin' me up

He said, "My friend, Bob, what do we need to make the country grow”?

I said, "My friend, John, "Brigitte Bardot, Anita Ekberg, Sophia Loren"

Country'll grow.

Tercümesi de şöyle olsa gerek:

“Telefonum çaldı, susmak bilmiyordu

Başkan Kennedy arıyordu

Dedi ki: “Dostum Bob, ekonominin büyümesi için ne yapmamız lazım?”

Dedim ki: “Dostum John, ‘Brigitte Bardot, Anita Ekberg, Sophia Loren’

Ülke büyüyecek”

Yazı kaleme alınırken Fed’in ne karar aldığı açıklanmamıştı.

Not: Yukarıdaki yazıyı 21 Eylül 2011 tarihinde yazmışım. Orijinal başlığına sadece Fed’i ekledim. The Money Metals and Exchange adlı yayın organının ünlü yatırımcı Mark Faber’le geçen hafta yaptığı söyleşi üzerine hatırladım. Söyleşi de Faber, merkez bankalarının borsa endekslerinin nasıl manupüle ettiklerinde söz ederken, Japonya’nın bunu açıkça hisse ETF’leri satın alarak yaptığını, Fed’in de operation twist yoluyla zaman zaman sahneye çıkıp dolaylı olarak S&P’ye destek verdiğini söylüyor. Yazının yayımlandığı tarihten bu yana 4.5 yıl geçmiş. Halen ABD ekonomisinin büyümesi için halen Fed’den medet umuluyo!.. Bana ilginç heldi.