Zeybekci: Faizler yatırım yapılabilir seviyede değil
-
Ekonomi Bakanı Zeybekci, "Faiz oranlarının bir an önce aşağıya doğru gelmesi için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz" dedi
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Dünya ticaret ve ekonomisinin üçte ikisi yeniden yapılanıyor. Türkiye olarak bu dönemi, şu zaman dilimini ıskalamamamız gerekiyor. Ne pahasına olursa olsun, bu haritanın içinde Türkiye yer alacaktır. Onun mücadelesini veriyoruz" dedi.
Pamukkale Üniversitesi'nin Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2014-2015 akademik yılı açılış törenine katılan Zeybekci şöyle konuştu:
Türkiye'de 2013 itibarıyla cari açığın yüzde 7,9 seviyesinde olduğunu, bunu istenilmeyen seviye gördüklerini ifade eden Zeybekci, yüzde 5'in üzerindeki cari açığın sıkıntılı olduğunu, yüzde 4'ün altında olması gerektiğini vurguladı.
Zeybekci, Türkiye gibi çok hızlı büyümek isteyen ülkeler için yüzde 4'ün altındaki oranın katlanabilir olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen yıl 2014 bütçe ve büyüme hedeflerini koyarken, hükümet olarak 2014 yılı için yüzde 6,4 cari hedefi koyduk. Bu hedefe uluslararası bütün kuruluşlar, 'yüzde 6,4 iddialı bir rakamdır, bunu tutturursa Türkiye, çok büyük başarı elde etmiş olur' dedi. Türkiye, bugün gelmiş olduğumuz noktada, 2014 yılında 2013 yılına göre cari açıkta yüzde 35 iyileşme yakaladı. Bu, çok başarılı bir iyileşmedir. Türkiye, yakalamış olduğu bu cari açıkla artık ihracata dayalı büyüme, gereksiz ithalattan kaçınma, doğru, gerçek kur politikasıyla isabetli yere doğru gitmekle çok önemli adım attı ve cari açıkta maksimum yüzde 5,7 seviyesinde 2014 yılını bitireceğiz. 2015 yılında ise çok daha önemli bir yere getireceğiz çünkü konuyu doğru yerinden yakaladık. Bir yerlerden bir anlık parayı yani özelleştirmeden, doğrudan yabancı yatırımla değil, ekonomimiz içinden ürettiğimiz, hiç olmayan kaynağı ortaya koyarak cari açıkta iyi noktaya geldik."
Ziyaretlerine gelen Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Bakanı ve Almanya Ekonomi Bakanı'na Türkiye olarak ekonomik menfaatlerine bakacaklarını söylediğini aktaran Zeybekci, "Ekonomik menfaatlerimizin temelini oluşturmada hiçbir ilişkiyi maalesef sağlam göremiyoruz çünkü dünya böyle. Önce ekonomik ilişkilerimize bakıyoruz ve dünyadaki payımızı artırmaya devam ediyoruz" dedi.
"Faizden çok dertliyiz"
Zeybekci, Türkiye'deki faiz oranlarının yatırım yapılabilir durumda olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Faiz oranlarının bir an önce aşağıya doğru gelmesi için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz. Üretimi ve istihdamı destekleyen, yatırım için insana cesaret veren faiz oranları yok. Biz, bu faizlerden çok çektik. Yüzde 7 bin faiz gördü bu memleket. 2002 yılında bu ülkenin milli gelirinin yüzde 15'i faize gidiyordu. Bugün yüzde 3'ler seviyesine indi. 2002 yılında topladığımız vergi gelirlerinin yüzde 80'i faize gidiyordu, bugün yüzde 15'e indi. Bugün tam tersi oldu, yani yüzde 85'i yatırıma, yüzde 15'i faize gidiyor. Onun için faizden çok dertliyiz. Bu yüzde 15'e de 'kabul edilemez faiz oranı' diyoruz. Vatandaşımızın her şeyinden aldığımız vergi gelirinin yüzde 15'ini faize vermek istemiyoruz."
"Dünya ticaret ve ekonomisinin üçte ikisi yeniden yapılanıyor"
Dünyada inanılmaz gelişmeler yaşandığını, ekonomik haritasının yeniden çizildiğini vurgulayan Zeybekci, ABD ve Avrupa Birliği'nin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı görüşmelerini 2015 sonu itibarıyla bitirip, 2017'de yürürlüğe koymayı hedeflediğini, ayrıca Trans Pasifik Ortaklığı Anlaşması'nın da bulunduğunu söyledi.
Zeybekci, "Dünya ticaret ve ekonomisinin üçte ikisi yeniden yapılanıyor" diyerek, şunları belirtti:
"Türkiye olarak bu dönemi, şu zaman dilimini ıskalamamamız gerekiyor. Ne pahasına olursa olsun, bu haritanın içinde Türkiye yer alacaktır. Onun mücadelesini veriyoruz. Onun için koşturuyoruz. İnşallah o yönde mesafeler alıyoruz. Etrafımızdaki bütün bu olumsuzluklar, Rusya'daki, Irak'taki ve Suriye'deki olumsuzluklar bittiği andan itibaren burada Türkiye için çok büyük fırsatların doğduğunu göreceksiniz. Bu coğrafyalardaki ana, toparlayıcı şemsiye Türkiye'dir. Türkiye olmaksızın bu coğrafyada hiçbir şeyin olmayacağını, hiçbir varlığın olmayacağını dünya öğrendi. 1910'dan itibaren başlayan, o ihanet süreciyle başlayıp 1. Dünya Savaşı sonunda cetvelle çizilen, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden organize edilip paylaşılan bu coğrafyada Türkiye olmaksızın artık hiçbir şey gerçekleşemez ve olamaz."