İzin alarak başka ülke vatandaşlığına geçenlere mavi-pembe kart verilir. Kart sahipleri de ancak iş mahkemesinde dava açarlarsa yurtdışı borçlanması yapabilirler...
Halk arasında şöyle bir söylenti dolaşıyor: Yabancı uyrukta da olunsa yine de yurtdışından borçlanarak emekli olunabiliniyormuş. "Mahkemeye veriliyormuş" falan diyorlar. Ben Alman vatandaşlığımı 1999'da aldım, askerliğimi yapmadım. 1979'da Almanya'ya geldim ve 1981'den bu yana da çalışıyorum. Benim borçlanma yoluyla Türkiye'de emeklilik hakkım var mı? ■ Hasan Karataş
Hasan Bey, aslında yasal olarak elinizde mavi veya pembe kartınız varsa SGK'ya yurtdışı borçlanması yaparak Türkiye'den emekli olma hakkınız var, ama SGK maalesef bunu yaptırmamaktadır. Bunu ancak mahkeme yoluyla çözebilirsiniz. Önce yurtdışı borçlanması yapmak için SGK'ya başvuracaksınız. SGK, dilekçe verdiğin an "Vatandaşım değilsin" diyerek reddedecek, siz de ret yazısıyla iş mahkemesine başvuracaksınız. Mahkeme borçlanma hakkınızı size verecek.


Beyoğlu'nda yaşamak artık korkutmuyor

Geçen hafta İstanbul dışından bir misafirim gelecekti ve kendisine "Beyoğlu'na gel, orada buluşuruz" dedim. Önce ürktü, "Orası tekin yer değil diyorlar, akşam karanlığında ben oraya gelmeye korkuyorum" dedi. Aslında ülke genelinin korkusu var bu konuda; Beyoğlu ve arka sokaklarındaki tehlikeden hep korkar oldular yıllar öncesinden beri, hatta kara perşembeden sonra Beyoğlu'ndan kaçan gayrimüslimlerin evlerine yerleşenlerin de bunda etkisi büyük.
1996 yılında İstanbul'a yerleştim ve 2009 yılına kadar da genelde Anadolu yakasındaki çeşitli semtlerde oturdum. Taksim'e, Beyoğlu'na değil gelmek, içinden geçmeye de çekinirdim, en kısa sürede işimi bitirip kaçmak isterdim. Şimdi ise Taksim'de çalışıyor, Beyoğlu'nda oturuyorum ki hangi arka sokak, hangi tenha yer fark etmez hepsinden gönül rahatlığıyla gecenin kaçı olursa olsun geçiyorum.
Bunda en büyük pay da Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'ın. Tarlabaşı projesi, Cezayir Sokağı projesi gibi binlerce projeyle Beyoğlu güzelleşti. İstanbul un en gözde eğlence yerleri artık Taksim'de, Beyoğlu nda. Korkulacak sokak kalmadığı gibi şimdi görüyorum, eğlence ve dinlence yerlerinin kalitesini artırma aşamasına da gelinmiş. Semt konakları, çocuklar için parkları gördünüz mü bilmiyorum, hele Dolapdere ve Kurtuluş'ta yapılan semt konağı ve parklar harika.
Şimdi de kendisinden, yılbaşlarında şehrin varoşlarından gelip sosyalleşme aşamasını tamamlayamamış gençlerin, genç kız ve kadınlarımıza musallat olmasını engelleyecek projeleri de bekliyorum. Kaliteli ve Beyoğlu'na yakışır eğlence yerleri olursa bu sorun da çözüme kavuşur.