Sosyal Güvenlik Reformu(l) ile vefat eden sigortalının geride kalan dul eşi ile yetim çocuklarına aylık bağlanabilmesi için ölenin sağlığında en az 5 yıllık sigortalılık süresi ile bu süre içinde 900 gününün olması gerekiyordu. SGK, eksik olanların askerlik veya yurtdışı gibi borçlanmalarla süreyi tamamlama hakkını vermiyordu ama Yargıtay verdi
1.10.2008 günü yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince, çalışan biri vefat ederse geride kalan dul eş ve çocuğuna dul-yetim aylığı bağlanabilmesi için iki şart var.
1- Vefat edenin 1800 gününün olması...
2- 1800 günü yoksa bile en az 5 yıllık sigortalılık süresi ve bu süre içinde 900 gününün olması.
Vefat edenin geride kalanları 1800 günü tamamlamak için her türlü (yurtdışı-askerlik-doğum vs.) borçlanma yapabilirken, 900 günü veya 5 yılı tamamlamak için borçlanma yapmak yasaktı. Sadece 1.10.2008 gününden (reformdan) önce vefat edenlerin yakınları borçlanabiliyor, 1.10.2008 gününden sonra vefat edenlerin yakınları ise borçlanamıyordu.
YARGITAY, SGK'YA DERS VERDİ
01.05.1997 günü SSK'lı olan baba İsmail Kaya, 19.11.2008 günü vefat etmiş ve bu iki tarih arasında da 663 günlük SSK prim ödemesi vardır. Yani 5 yıldan fazla sigortalılık süresi var ama bu süre içinde 900 günü yoktur. Bu sebeple SGK geride kalan dul eş ile çocuklara aylık vermemiştir. Geride kalan eş Fadime Kaya, 240 günlük askerlik borçlanması yaparak 900 günü tamamlamak istemiş ama SGK borçlanmayla geride kalan eş ve çocuklara aylık vermemiştir. Hatta borçlanma talebine cevap bile vermemiştir. Konu mahkemeye aktarılmış, mahkeme "5510 sayılı Kanun, 900 günü veya 5 yılı tamamlamak için borçlanma hakkı vermemiş" diyerek reddetmiştir. Konu Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne gelmiş ve Yargıtay kadına ve çocuklarına dul-yetim aylığı hakkını borçlanmayla vermiştir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, aşağıdaki (5510/32.) maddeyi şöyle yorumlamıştır: "Madde metnine göre 5 yılı tamamlamak için borçlanma yapılamaz ama 900 günü doldurmak için borçlanma hakkı vardır...
5510/32/a) En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş."
BİZ DE DAVAYI ÖNERMİŞTİK
25 Ağustos 2011 günü bu köşeden "Sigortada beş yılı doldurmadan ölmeyin" başlıklı yazımızda okurlarımıza "Dava açın" demiştik, davasını açtılar ve kazandılar. Bakın o gün yazımızda ne demişiz:
"Bakmayın başlıkta 'Sigortada beş yılı doldurmadan ölmeyin' dediğime, ölüm bu, ne zaman geleceğini bilemeyiz, o zamanı gelince bizi yakalar. Bu gerçek varken sosyal güvenlik sistemimiz, sanki biz ölüm zamanımızı seçebiliyormuşuz gibi 'Sigortalılık süresi 5 yılı doldurmadan vefat edenlerin geride kalanlarına dul ve yetim aylığı bağlamam' diyor. En temel Anayasal haklarımızdan olan sosyal güvenlik hakkımıza göre hiç kimse sosyal güvenlik hakkından mahrum kılınamaz, sosyal güvenlik hakkı vazgeçilemez ve devredilemez bir hak. Öyleyse 5 yıllık staj süresi niçin var? Bu iki tezat durum karşısında ölüm, yani dul-yetim aylığı için beş yıllık süre konması hakka ve hukuka uymuyor, değiştirilmesi gerekiyor."
Yazara ait görüş yazılarından anında haberdar olmak için e-posta adresinizi giriniz.