Bu köşeden yayınladığımız dava dilekçeleriyle emeklilere verilmeyen ülke büyüme oranı talepli davalarda, aylıklar yüzde 60'a varan oranda yükselmişti. Ancak Yargıtay bu duruma son verdi ve emeklilere yaşam hakkı tanımadı
Şimdi basitçe düşünün, 1990 yılında SSK'dan veya Bağ-Kur'dan emekli oldunuz ve emekli olduğunuz günden beri (hatalı veya yanlış da olsa) emekli aylığınız sadece enflasyon oranı kadar artıyorsa, siz 1990 Türkiye'sinin gelişmişlik (ihtiyaç) düzeyi üzerinden emekli aylığı alıyorsunuz demek değil midir?
1990 yılından beri dünya gelişmiş, ülke büyümüş ama bu gelişmişlik ve büyümeden size pay vermiyorlar. Mesela, Türkiye o yıl (reel olarak) yüzde 10 büyümüşse, (gelişme hızı ile) emeklilerin de gelirlerinin enflasyondan ayrı yüzde 10 büyümesi gerekmez mi? Tabii ki gerekir, milli gelir yüzde 10 büyümüşse herkesin gelirinin de aynı oranda artması gerekir.
YARGITAY EMEKLİLERİ ÜZDÜ
Bu köşeden, ülkenin büyüme oranında emeklilerin de pay alması konusunda dava dilekçeleri hazırlamış ve emeklilerin dava etmesini istemiştik. Dava eden emekliler, açtıkları dava sonunda mevcut emekli aylıklarını yüzde 60'lara varan oranda artırdıkları gibi birikmiş fark aylık olarak da 40 bin liraya yakın para kazanmışlardı. Ancak kazandıkları davanın SGK'nın temyizinden sonra Yargıtay'ın
incelemesinden geçmesi gerekiyordu. Yargıtay, emekliler için üzücü bir karar aldı.
T.C. YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/13829, K. 2013/1030, T. 24.1.2013
■ EMEKLİ AYLIĞINA UYGULANMAYAN GELİŞME HIZI ORANINDAKİ ZAMLARIN YANSITILMASI
(Fark Emekli Aylıkların Ödenmesi İstemi - 01.01.2000 Tarihinden Önceki Prime Esas Kazançlara GH ile TÜFE Uygulanamayacağı)
■ FARK EMEKLİ AYLIKLARININ ÖDENMESİ İSTEMİ (Emekli Aylığına Uygulanmayan Gelişme Hızı Oranındaki Zamların Yansıtılarak - 506 S.K. Geçici m.82 ve Ek Md.38'e Göre Davanın Reddi Gerektiği)
■ GELİŞME HIZI ORANINDAKİ ZAMLARIN EMEKLİ AYLIĞINA YANSITILMASI İSTEMİ
(01.01.2000 Tarihinden Önceki Prime Esas Kazançlara Gelişme Hızı ile TÜFE Uygulanamayacağından Fark Emekli Aylıklarının Ödetilmesi İsteminin Reddi Gerektiği)
■ 01.01.2000 TARİHİNDEN ÖNCEKİ TESPİT EDİLEN PRİME ESAS KAZANÇ (TÜİK Tarafından Her Yılın Aralık Ayına Göre Açıklanan Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Sabit Fiyatlarla Gelişme Hızı ile Her Yıl Bir Önceki Yılın Tüketici Fiyat Endeksi Uygulanamayacağı)
■ ÖZET: Dava, emekli aylığına uygulanmayan gelişme hızı oranındaki zamların yansıtılarak fark emekli aylıklarının ödenmesine karar verilmesine ilişkindir. 01/01/2000 tarihinden önceki dönemler için tespit edilen prime esas kazançlara TÜİK tarafından her yılın aralık ayına göre açıklanan gayrisafi yurtiçi hasıla sabit fiyatlarla gelişme hızı (GH) ile her yıl bir önceki yılın tüketici fiyat endeksi (TÜFE) uygulanamaz. Davanın reddi gerekir.
■ DAVA: Davacı, emekli olduğu tarihten itibaren büyüme-gelişme oranlarının emekli aylığına yansıtılarak, fark emekli aylığının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Havva Aydınlı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
■ KARAR: Dava, 01/04/1990 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almakta olan davacının yaşlılık aylığının 506 sayılı yasanın geçici 82. maddesine göre hesaplanarak emekli aylığına uygulanmayan gelişme hızı oranındaki zamların yansıtılarak fark emekli aylıklarının ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın bilirkişi raporu doğrultusunda kabulü ile emekli aylığının geçmiş yıllar büyüme (gelişme hızı) kadar artırılmasına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Buna göre; 01/01/2000 tarihinden önceki dönemler için tespit edilen prime esas kazançlara TÜİK tarafından her yılın aralık ayına göre açıklanan gayrisafi yurtiçi hasıla sabit fiyatlarla gelişme hızı (GH) ile her yıl bir önceki yılın tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) uygulanamayacağı açıktır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
■ SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yazara ait görüş yazılarından anında haberdar olmak için e-posta adresinizi giriniz.