Boşanma sadece kadm ile erkek arasmdad[r ama bazen boşananlar, bunu çocuklarına da yansıtıp çocukları silah olarak kullanabiliyor. Boşandığı eşini cezalandıracağı düşüncesiyle velayeti kendisine bırakılmış çocukları karşı tarafa göstermiyor. İşte burada Aile Bakanlığı devreye girebilmeli.
Evlilik nasıl doğal ise boşanmak da aynı şekilde doğal. Ancak boşanma aşamasında veya sonrasında eşine zarar vermek isteyen taraf, bilerek veya bilmeyerek aslında çocuklarına zarar veriyor. Çocuğa ana-baba arasında tercihte bulunma baskısı yapmak, taraf tutmasını istemek çocukta kişilik bölünmesine, parçalanmasına bile yol açabiliyor. Taraflardan biri, çocuğun yanında sürekli ağlayıp güçsüz olduğunu göstererek çocuğun yanında olmasını ve boşanma savaşında taraf olmasını açık veya gizlice isteyebiliyor. Boşanma, karı koca arasında değil çocukların da dahil olduğu savaşa dönüştürülmek isteniyor.

ÇOCUKLARIN SİLAH OLARAK KULLANILMASINI ENGELLEYİN
Boşanmış Erkekler Platformu üyelerinden bazıları ziyaretime gelip özellikle velayeti annelerine verilen çocuklarını görememekten, görmek isteseler de bunu icra dairesi marifetiyle yapmaktan dertliler. Çocuklarını sanki bir malmış, paraymış gibi polis ve icra memuru marifetiyle görebilmenin acısını ve zorluğunu yaşıyorlar.
İşte bu sebeple Aile Bakanlığı, psikolog ve sosyologları aracılığıyla polis ve icra memuru olmadan ana-babaların çocuklarını mahkeme kararları çerçevesinde görebilmelerini sağlayacak tedbirleri almalı.

VELAYETE AİLE BAKANLIĞI ARACILIK ETMELİ
Mahkeme kararına rağmen çocuklarını göremeyen ebeveynlerin, hafta sonları icra müdürlüklerinden, psikolog ve polis nezaretinde çocuklarını almaları ve buna Aile Bakanlığı uzmanlarının eşlik etmesi uygun bir yaklaşım olacaktır. Çocukların hacizli mal muamelesi görmesi engellenmelidir. Çocuğun velayeti kimde ise özellikle büyükşehirlerde, velayet değişimi Aile Bakanlığı'mn ilgili birimlerinde yapılmalıdır. Mahkeme kararına rağmen çocuğunu diğer tarafa göstermeyen, ilişki kurmasına engel olan tarafa ciddi yaptırımlar getirilmelidir.

 

İşçilerin sadece yüzde 9'u sendikalı

Çalışma Bakanlığı'nın işçi ve sendikalı işçi sayısı istatistikleri 29 Ocak 2014 günü açıklandı. İşçi sayımız 11 milyon 600 bin 554, sendikalı işçi sayımız ise 1 milyon 96 bin 540, yani toplam işçilerin sadece yüzde 9.45'i sendikalı. Bu sene ilk defa sendikaya üyelik noter aracılığıyla değil e-devlet yoluyla yapılacak. Bakalım 2015 yılında kaç işçimiz sendikalı olacak. AB ortalaması olan % 80 oranına ulaşabilecek miyiz?

 

Zamanın geldiyse hemen emekli ol

Tavandan 8200 işgünü primi yatmış bir kişinin şu anda emekli olması ile 9000 işgünü primi dolması sonrasında emekli olması arasında ciddi bir emekli maaşı farkı var mı? Beyhan Ünal
Gerçekten 8200 günü hep tavandan ise bugün emekli olsa ayda 2900 lira gibi emekli aylığınız olur. Bundan sonra emekli olmayıp yine tavandan prim ödemeye devam ederseniz de her ay bu rakam 15 lira gibi artar. Ancak unutmayın, aylık 2900 lirayı almayacaksınız, üstüne 3000 liraya yakın prim-vergi ödeyeceksiniz ve ileride alacağınız emekli aylığı sadece 15 lira artmış olacak. Bu mantıklı bir karar olmaz.

Advertisement