Sosyal güvenlik sisteminden (malulen değil) özürlü-engelli sıfatıyla erken emekli olanlar, aslında normal emekli gibidirler ve dilerlerse hem emekli aylıklarını alır hem de SGDP ödeyerek çalışabilirler

BİRÇOKLARININ kavram kargaşası yaşadığı bir konudur, malulen emeklilik ile özürlü-engelli emekliliği. Kargaşa aslında malulen emeklilik ile engellilik (sakatlık) nedeniyle erken emeklilik olayının birbirine karıştırılmasından kaynaklanıyor. SSK’dan (geçici 20’nci maddeye tabi sandıklardan olsa) malulen emekli olanlar, malullük aylıklarını alıp da yeniden çalışamazlar. Çalışırlarsa malullük aylıkları kesilir. Ancak özürlü-engelli raporuyla emekliliğin, malulen emeklilikle hiçbir ilgisi yoktur.
Mesela SSK’dan vergi indirim belgesiyle özürlü raporuna sahip olarak defterdarlıktan vergi indirim belgesi alarak erken yaşlılık (emekli) aylığı sahibi olan biri, dilerse yeniden çalışabilir ve çalışırken emekli aylığını da alabilir. Tabii çalıştıkları işyerinden alacakları ücretten SSK’ya SGDP (Sosyal Güvenlik Destek Primi) kesilmesi şartı var. Öte yandan özürlü kadrosu veya özürlü sıfatıyla çalışıp çalışmamak sizin inisiyatifinizde olan bir şey ama tamamen sizin lehinize bir durumdur. Zira var olan vergi indirim belgesini kullanarak çalıştığınız işyerinden alacağınız ücretten daha az gelir vergisi kesilecektir.

DURUM LEHİNİZE
Bu nedenle özel sektöre ait işyerlerinde özürlü kontenjanında çalışmak sizlerin lehinize bir durum, ama “Ben bu lehime olan durumu kullanmayacağım, daha fazla vergi ödemek istiyorum” diyorsanız da buna kimse karışamaz. Karışamaz ama bu arada birçok işyeri ve şirket de kanunen doldurmak zorunda olduğu özürlü sayılarını tamamlamaya çalışacaktır, yani yeniden işe girmeniz buna bağlı da olabilir.

 

İşe iade davasında işini beğenmeyen işçi

İşyerinden haklı veya haksız nedenle çıkarılan personelin açmış olduğu işe iade davasını kazanması sebebiyle yeniden aynı işyerinde çalıştırılması zorunluluğu doğmuştur. Kanunlar çerçevesinde işçi, işe başlamak istediğini noter kanalıyla işverene tebliğ etmiş olup işveren de 1 aylık süre içerisinde işçiye işe başlaması için ihtarname çekmiş ve ihtarname tarihi itibarıyla SSK işe girişi yapılmıştır. İhtarnameyi alan işçi işyerine gelmiş, ama bazı şartlar koştuğu için işbaşı yapmadan firmadan ayrılmıştır. Bu sebeple işveren 2 iş günü içerisinde geçerli bir mazereti yoksa işe başlaması için işçiye tekrar ikinci ihbarname göndermiştir. Çekilen ihbara binaen gelen işçi yine şart koşarak işe başlamayı kabul etmezse bu durumda SSK girişi yapılan ama hiç çalışmayan personelin sigorta primlerinin ödenmesi gerekiyor mu? Ödenmeyecek ise yapmamız gereken işlemler ne olmalı? İsmi saklı
Bilindiği üzere 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18-23’üncü maddeleri gereğince işe iade davası açarak davayı kazanan işçi, 10 gün içinde işverene işe başlamak istediğini belirtmeli ve işveren de bir ay içinde işe başlatmalıdır. İşçinin müracaatı üzerine siz işe başlamasını noterden gönderdiğinize göre, artık işçinin işe başlaması gereklidir. Gereklidir diyorum, ama siz daha işçi işe başlamadan SSK girişini yapmışsınız.

BELGE GEREKİR
Şimdi ise işçi kendisine göre bazı şartlar öne sürerek işine başlamamışsa SSK’ya bu işçi için gün sayısı ve kazanç bildirimi yapmayınız. Zira işe başlamadığı için bu kişinin çalışma günü yok ve çalışmasına karşılık ücreti yani kazancı da yok demektir. Yapmanız gereken, işe girişi verildiği halde neden gün ve kazanç bildirilmediğini SSK soracak olursa, durumu belgeleriyle birlikte açıklamaktır. SSK’dan bu tür bir soru gelmezse bir şey yapmanıza gerek yok. Ancak sanırım işçi sizi yeniden dava edecektir; çünkü eski işine değil başka bir işe almak istemişsiniz.

Advertisement