SGK, sadece boşandığı eşiyle yaşayan ve yaşadığı görüntüsü veren kadınları cezalandırıp verdiği yetim aylığını keser, ödediklerini de geri ister. Ayrıca eski eşiyle birlikte yaşayan kadına, anne babası üzerinden verilen yetim aylığı da kesilir

Ali Bey, bir kadın akrabamın kocası ölmüştü. Ondan SGK’dan dul aylığı alıyordu, şimdi de nikâhsız olarak başka bir erkekle yaşıyor. SGK’ya şikâyet ettik, hiçbir şey yapmıyorlar. Ben şimdi nereye şikâyet edebilirim. İsmi saklı
Sayın okurum, boşuna uğraşma, kadın yasadışı bir şey yapmıyor. 18 yaşından büyük olduğundan dilediği kişiyle birlikte yaşayabilir, hatta ondan çocuk bile yapabilir.
Hatta daha ileriye gidelim, yeni (imam nikâhlı) eşinden, resmi nikâhı olmasa bile SGK üzerinden hem hamilelik kontrollerini yaptırabilir hem de doğumunu SGK üzerinden yaptırabilir.
Sosyal Güvenlik Kurumu, imam nikâhlı yaşayanlara karışmaz, hatta nikâh için imama gitmeye gerek görmeyenlere de karışmaz. Sadece, boşandığı eski eşiyle birlikte yaşayan kadınlara verdiği (ana-babası üzerinden) yetim aylıklarını keser.
Hükümetin getirdiği düzenleme, boşanan kadınlara “Eski kocanla değil başka erkekle yaşa” der gibidir. Çünkü, “Sosyal Güvenlik Reformu” da denilen ve 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’a göre,
“...Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir” denildiğinden SGK’dan anababalarından yetim aylığı alan kadınlar ve erkekler, sadece eski eşleriyle beraber yaşamaya devam ediyorlarsa aylığı kesilir; başka bir erkekle veya kadınla aynı evde yaşasa aylığı kesilmez....

RESMİ NİKÂH YOKSA DUL AYLIĞI YASALDIR
Sosyal güvenlik mevzuatımız gereğince, bir kadının veya erkeğin vefat eden eşinden dolayı dul aylığı alabilmesi için resmi olarak nikâhlanmaması yeterlidir. Başkaca bir şart yoktur. Yani evlenmeyen dul erkek veya kadınlar, vefat eden eşlerinden aylık alırken, işe girseler de, emekli olsalar da aldıkları dul aylıkları kesilmez.

 

MEMUR ZİRAAT YAPABİLİR, ESER ÜRETEBİLİR

Birçoklarının yarım yamalak, kulaktan dolma bilgilerle insanları yanılttığı yerlerden birisidir memurun çalışma yasağı konusu. Çünkü okumayan, okumasını sevmeyen bir toplumuz.
Bizim kanunlarımıza göre, kazanç ve gelir çeşitleri şunlardır:
1. Ticari kazançlar
2. Zirai kazançlar
3. Ücretler
4. Serbest meslek kazançları
5. Gayrimenkul sermaye iratları
6. Menkul sermaye iratları
7. Diğer kazanç ve iratlar
Hangilerinin memurlara yasaklandığı ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda net olarak yazılıdır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 28’inci maddesine göre, memura sadece tüccarlık ve esnaflık yapmak yasaktır.
“Madde 28- Memurlar Türk Ticaret Kanunu’na göre (tacir) veya (esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kolektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde, kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç.)
Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri ile kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim ve denetim kurulları üyelikleri görevleri ve özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar, bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler.”
Görüldüğü üzere memurlar sadece ticaret ve esnaflık yapamazlar, zirai kazanç, telif (eser) kazancı elde edebilirler. Bu nedenle hem memuriyet yapıp, mesai saatleri dışında ve tatil zamanlarında olmak şartıyla tarlanızı, bağınızı bahçenizi ekip dikebilirsiniz, kira geliri elde edebilirsiniz, faiz gelir elde edebilirsiniz, kitap-makale yazıp, resimheykel yapıp telif kazancı elde edebilirsiniz.
Ancak esnaflık faaliyetinde bulunursanız ve ticaret yaparsanız veya şirketlerde görev alırsanız memurun disiplin cezası alması kaçınılmazdır.

Advertisement