Tıpkı taksi şoförleri ve sanatçılar gibi gündelikçi kadınlara da torbadan haksızlık çıktı. Bir yandan çalışan ve işveren için düzenleme ek maliyet getirirken, ayda 10 günden az çalışanlarda SGK’ya bildirge verme zorunluluğu yok. İş kazasına karşı yüzde 2 prim ödeyerek kendilerini korumaya alacaklar.
Torba yasa içinde gündelikçi ev hizmetlilerinin sosyal güvenliği de var ama maalesef arzulanan ve bizim istediğimiz gibi yasalaşmadı. Tıpkı 2011 yılı “torba”sından çıkan ve sosyal güvenliğin ruhunasistematiğine aykırı şekilde, “Çalışan kendi primini kendi cebinden ödesin” türü (ek-6 sigortası) bir uygulamayla şehir içi toplu taşıma araçlarında çalıştırılan şoförler ve sanatçılar gibi şimdi de “Ev hizmetlerinde 10 günden az çalıştırılan kadınlar da kendi primlerini kendileri ödesinler” diye torba yasaya bir madde ilave edildi. Keşke kupon sigortası gelseydi de hem işverenler yani ev sahipleri bürokrasiden kurtulsaydı, hem de kadınlar sosyal güvenceye tam kavuşsalardı. Olmadı, yapmadılar, şimdi ortaya absürt bir durum çıktı. Eksik kaldı. Kuponla çalışacak ve aslında doğru dürüst işvereni olmayıp üç-beş gün orada, üç-beş gün başka yerde çalışan bu hizmetlilerin sigortası mutlaka hem uzun, hem kısa, hem de GSS’yi içermeliydi.
GÜNDELİKÇİ KADINA KUPON, ‘EKSİK SİGORTA’
Torbaya göre, ev hizmetleri için işverenleri (şu anda yüzde 34 ama) yeni düzenlemeyle yüzde 2 oranında kupon primi ödeyecekler, ama kısa vadeli primi işveren ödediği halde, kadın iş kazası veya meslek hastalığı geçirip hastaneye yatsa veya evinde raporlu geçirse, kadına “GSS primini ödedin mi?” diye sorup istirahat parası ödeyecekler. Yani primi işveren ödese bile kadına “Başka sigorta (GSS) çeşidinden borcun var, sana rapor parası vermeyiz” diyecekler. Kupon sistemi 10 günden fazla çalıştıranlarda iki taraf için de maliyeti artıran bir unsur olacak.
KADIN HEM İŞVEREN HEM KENDİ PRİMİNİ ÖDEYECEK
Bugün kötü dediğimiz uygulamada, ev hizmetlilerinin primlerini işverenleri yüzde 34 oranında ödüyordu; yani ayda kaç para veriyorsa yüzde 34 oranında da SGK’ya prim ödüyordu. Yeni getirilen sistemde kadın ayda (bir evde) 10 günden az çalışıyorsa, işveren yüzde 2 prim ödeyecek, kadın yüzde 12.5 oranında GSS primini mecburen ödeyecek, emekli olmak istiyorsa da yüzde 20 oranında ayrıca prim ödeyecek. Yani sosyal güvencenin tüm yükünü kadının üstüne yıkan bir sistem geldi. Genelde eğitimsizler ve fakir ailelerin kadınları, kızları başka evlere temizliğe, çocuk bakımına, yemek yapmaya gidiyorlar. Belki gençliklerinde çalışabilirler ama yaşları ilerledikçe çalışamamaya veya ev sahipleri çağırmamaya başlıyor. İleri yaşlarında da hem çalışamayan hem de yeteri kadar prim ödeme günü bulunmadığından emekli olamayan bu kesime yapılması gereken bu değildi.
KONYA GÜZELLEŞMIŞ
Gençlik yıllarımı geçirdiğim Konya’da Atatürk Sağlık Meslek Lisesi’nde parasız yatılı (leyl-i meccani) olarak 4 yıl okudum. Ali Tezel Sosyal Güvenlik Müşavirliği Bürosu açmak için yıllar sonra tekrar şehre gittim. Konya çok değişmiş, büyümüş, güzelleşmiş. En güzeli de ağaç ve yeşil alan bollaşmış olması. Emeği geçenlere teşekkürler...
Yazara ait görüş yazılarından anında haberdar olmak için e-posta adresinizi giriniz.