Başbakan Davutoğlu, iş kazaları için tedbirleri açıkladı. Bu önlemler ülkede yıllık 1700’e varan ölümlü iş kazalarını belki biraz azaltır ama bitirmez. Kazaların en önemli sebebi sistemdedir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun en önemli unsuru, iş sağlığı ve güvenliği uzmanıdır. Bu uzmanlar kamu adına çalışacak olup ücretlerini de işverenden alacaklardır. İşyerinde hayati tehlike arz eden durumun düzeltilmesi için önce işvereni uyaracak, eğer düzelme olmazsa işvereni bakanlığa şikâyet edecek... Peki edebilir mi?

BİR FON OLUŞTURULMALIYDI

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda etken faktör, iş sağlığı ve güvenliği uzmanıdır. Bu uzmanların statüsü ise tartışmalıdır. Zira görevleri, kamu (devlet ve halk) adına işyerlerinde iş kazası oluşturacak, sağlığı tehdit edecek unsurları tespit edip düzeltmesi için işverene bildirerek süre vermektir. İşveren kendisine bildirilen ve hayati tehlike arz eden hususları düzeltmezse de güvenlik uzmanı, parasını ödeyen işvereni Çalışma Bakanlığı’na şikâyet etmek zorundadır.

İş sağlığı ve güvenliği uzmanı ile işyeri hekiminin ücretleri kamuda oluşturulacak bir fondan ödenseydi o takdirde uzmanlar ve hekimler görevlerini yaparken gerçekten özgür ve bağımsız olabilirlerdi. Şimdi ise ücretini ödeyen ve uzman ile hekim seçme yetkisi elinde olan işveren, pahalı ve üretim süreçlerini uzatan, verimliliği azaltacağı kesin olan iş güvenliği tedbirlerini asgari seviyede tutacak uzman ve hekim arayışı içine girecektir.