Küresel sağlık krizi ile birlikte teknolojinin yaşamımız üzerinde ne kadar büyük etkisi olduğu bir kez daha netleşti. Dünyanın dört bir yanında sektörler/şirketler, gelecekte iş yapmanın yolu olarak yapay zekâ teknolojisi ile üretilen robotik araçları hızla benimsiyor. Finansal hizmetler sektörü de bunlardan bir tanesi. Temelde insan görevlerini tamamlamak için teknolojiyi kullanmayı sağlayan yazılım robotları günümüzde veri toplayabiliyor, belgeleri düzenleyebiliyor. Hata riskini ortadan kaldıran robotik teknoloji sayesinde finansal hizmetler sektöründe çalışanlar basit görevlerden kurtulurken, daha yaratıcı ve nitelikli işlere odaklanabiliyor. Şirketler ve tüketiciler tarafından bakıldığında da finansal yönetim güveninde bir değişim söz konusu.

Dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden Oracle’ın kişisel finans uzmanı Farnoosh Torabi ile 14 ülkede 9 binden fazla tüketicinin ve işletme liderlerinin katılımıyla yaptığı araştırmaya göre, 2020 yılı parayla olan ilişkimizi değiştirdi ve insanlar artık finans işlerini yönetmede robotlara kendilerinden daha çok güveniyor. Araştırmanın önemli bulgularına bakacak olursak:

  • İşletme liderleri arasında finansal kaygı ve stres yüzde 186 artarken, tüketicilerin finansal endişesi ve stresi ise ikiye katlandı.
  • Tüketicilerin ve işletme liderlerinin yüzde 67'si, finanslarını yönetmesi noktasında robotlara insandan daha çok güveniyor.
  • İşletme liderlerinin yüzde 73'ü, finanslarını yönetmek için robotlara kendilerinden daha çok güvenirken, yüzde 77'si de robotlara kendi finans ekiplerinden daha çok güveniyor.
  • Tüketicilerin ise yüzde 53'ü finanslarını yönetme konusunda robotlara kendilerinden daha çok güvenirken, yüzde 63’ü de kişisel finans danışmanlarına kıyasla robotlara daha çok güveniyor.
  • İşletme liderlerinin yüzde 89'u robotların dolandırıcılığı tespit ederek (yüzde 34), fatura oluşturarak (yüzde 25) ve maliyet/fayda analizlerini yürüterek (yüzde 23) işlerini iyileştirebileceğine inanıyor.
  • Tüketiciler özelinde bakıldığında ise tüketicilerin yüzde 66'sı robotların dolandırıcılığı tespit etmeye (yüzde 33), harcamaları azaltmaya (yüzde 22) ve hisse senedi yatırımlarını yapmaya (yüzde 15) yardımcı olabileceğine inanıyor.
  • İşletme liderlerinin yüzde 85’i, finans onayları (yüzde 43), bütçeleme ve tahmin (yüzde 39), raporlama (yüzde 38) ve uyum ve risk yönetimi (yüzde 38) gibi konuların da aralarında bulunduğu finans işlerinde robotlardan yardım istiyor.
  • Tüketicilerin ise yüzde 76’sı boş zaman yaratarak (yüzde 33), gereksiz harcamaları azaltarak (yüzde 31) ve çevrimiçi ödemeleri arttırarak (yüzde 31) paralarını yönetmelerine yardımcı olmasını istiyor.

Kısacası, koronavirüs salgını tüm dünyada bireylerin alışkanlıklarını değiştirdi. Beklentilere kayıtsız kalmak mümkün değil.

Finansal hizmetlerde robotlara güven ve ilgi artarken, FinTech sektörünü de daha hareketli günler bekliyor. Hatta şimdiden pek çok FinTech bu alana yatırım yapıyor. FinTech’ler sayesinde yeni nesil finansman modelleri hayata geçiyor. Bugün teknoloji sayesinde KOBİ’lerin ticari performansları skorlanabiliyor ve ticari skoruna göre bankalardan finans desteğine hızlı, kolay ve güvenilir bir şekilde ulaşabiliyor. Yakın gelecekte de pek çok farklı modeli hep birlikte göreceğiz.

Advertisement