BDDK, sektörümüzün uzun zamandır beklediği bir düzenlemeyi yeni yılı beklemeden, 29 Aralık tarihinde kamuoyuna açıkladı. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ile Servis Modeli Bankacılığı Hakkında Yönetmelik”,ülkemizde yepyeni bir finansal yapılanmanın kapılarını açacak. Yönetmeliğin ana felsefesini, finansal kapsayıcılık oluşturuyor. Tüm yeniliklerde olduğu gibi bu gelişmede de en önemli konu, altında yatan gerekçe. Elbette teknolojinin getirdiği çeşitli zorunluluklar var ancak yeni finansal düzen, bankacılık şemsiyesi altında olmayan çok önemli bir kesime hitap edecek ki bu oran hiç de az değil, nüfusun yüzde 40’a yakını! Bir diğer toplumsal faydası da hizmet rekabeti ve çeşitliliği sağlayacağı için tüketicilerin lehine iyileştirmelerin yaşanacak olması.
Elbette yönetmeliğin bu ana felsefeyi destekleyecek alt başlıklara sahip olması gerekir. Finansal kapsayıcılığı sağlayacak, hizmet ve ürünlerle yeni müşteri tabanını genişletecek olan oyuncuların ağırlığını FinTek’ler oluşturacak. Tabii ki bu düzenleme geleneksel bankacılık tarafında da değişim sağlayacak ancak esas değişim FinTek’lerden gelecek.
Yönetmelikte FinTek’lerin bu rolü beklendiği gibi yerine getirmesine zemin hazırlayacak bir yaklaşım var mı? Bu soruya hiç düşünmeden “evet” yanıtını vermek zor. Bazı maddeler, şu an ülkemizdeki FinTek’lerin ölçeğine baktığımızda önemli bariyerler oluşturuyor. Bunların başında da sermaye zorunluluğunun yüksek olması geliyor. Yönetmelik, dijital bankacılık lisansı almak için asgari 1 milyar TL’yi şart koşmuş. Aslında taslak yönetmelik kamuoyuyla paylaşıldığında sivil toplum kuruluşları olarak, bu konulardaki çekincelerimizi iletmiştik. Hatta “lego lisans” olarak adlandırıldığımız faaliyetlerin sınıfına göre sermaye şartı getirilmesini de bir seçenek olarak sunmuştuk. Bu önerimizin kabul görmemiş olmasını üzülerek karşıladık. Çünkü FinTek’lerin çok önemli bir kısmı ne yazık ki dijital banka lisansı için başvuru yapamayacak.
Teknoloji ve telekom şirketleri için yeni bir pazar
Öte yandan taslakta BDDK, “daha önceden faaliyet izni verdiğim ödeme ve e-para kuruluşlarına kuruluş izni için inceleme yapmayacağım" diyordu. Bunlar zaten BDDK’nın denetiminden geçmişlerdi ancak bu uygulama da değişiyor. Dolayısıyla Merkez Bankası da ödeme ve e-para kuruluşlarının başka alanda faaliyet göstermesini sınırlamış oldu. Bu da dijital bankacılık alanında yine FinTek’leri zorlayacak bir uygulama. Sermaye yeterliği ve diğer kısıtlar düşünüldüğünde sektör olarak dijital bankacılığın büyük teknoloji şirketleri ve telekom şirketlerinin oyun alanı haline gelmesinden endişeleniyoruz. Keşke düzenlemenin bir başka hedefi de FinTek sektörünü geliştirmek olabilseydi.
Servis bankacılığı alanında büyük potansiyel var
Ancak servis bankacılığı alanındaki düzenlemeleri olumlu olarak değerlendirmek mümkün. FinTek’ler için yeni bir oyun alanı açılmış olacak. Bankaların üçüncü partilerle API vb. yöntemlerle sadece verilerini değil, hizmetlerini paylaştığı servis modeli bankacılığı (Banking as a Service - BaaS) iş modeline ilişkin esasların ve koşulların düzenlendiği yönetmelik, bizler için fırsatlar barındırıyor. Servis bankacılığı modeli sayesinde FinTek’lerle finansal kuruluşlar farklı lisanslar ve API’lar ile kendi ekosistemlerini oluşturabilecek. Geleneksel bankacılığın diğer sektörlerle olan etkileşimi ve entegrasyonu artacak. FinTek’ler e-ticaret, perakende, telekomünikasyon gibi şirketler için arayüz geliştirerek bu sektörlerin finans fonksiyonlarına katkı sunabilecek. Kısaca bankacılık hizmetlerinin daha demokratikleştiği, daha erişilebilir olduğu, müşteriye daha çok dokunan bir dönem bizi bekliyor. Şimdi FinTek’ler için kolları sıvama zamanı!
Yazara ait görüş yazılarından anında haberdar olmak için e-posta adresinizi giriniz.