Bakan Dönmez: Yeni bir tarife modeli için çalışıyoruz

Sabancı &Uuml;niversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) 10. Konferansı: D&uuml;nya Enerji G&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; 2019 T&uuml;rkiye Lansmanı, bu yıl K&uuml;resel Enerji, İklim Gelişmeleri ve T&uuml;rkiye i&ccedil;in &Ccedil;ıkarımlar temasıyla ger&ccedil;ekleştirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih D&ouml;nmez, 10 uncusu d&uuml;zenlenen konfereransta &ouml;nemli a&ccedil;ıklamalarda bulundu. D&ouml;nmez, Ben elektriğimi tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından &uuml;retilen elektrikten kullanmak istiyorum&rdquo; diyen t&uuml;keticilerimiz i&ccedil;in yeni bir tarife modeli &ccedil;alışmasını başlattık. Bu tarifeyle vatandaşlar yada işyerleri istedikleri takdirde sadece yenilenebilir enerji t&uuml;ketebilecek dedi. YENİLENEBİLİR ENERJİYE &Ouml;ZEL TARİFE Bakan D&ouml;nmez, Enerji sekt&ouml;r&uuml; &ouml;zelinde olduk&ccedil;a kutuplaşmış bir d&uuml;nya g&ouml;r&uuml;yoruz. Ve enerji sekt&ouml;r&uuml;nde bu tip kutuplaşmaların artması &ccedil;oğunlukla bir kırılmayla sonu&ccedil;lanıyor. Bu kırılma k&uuml;resel durgunluk, y&uuml;ksek ya da &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k fiyatlar ya da jeopolitik ve ticari gerilimler olabilir. D&uuml;nyadaki volatilite arttık&ccedil;a bu durum elbette &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilir politikaların da kısmen &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;iyor. &Ouml;rneğin yenilenebilir enerji maliyetleri d&uuml;şse de arz-talep dengesizliği ya da b&ouml;lgesel/k&uuml;resel gerilimler fosil yakıtların fiyatlarında oynaklığa sebep oluyor. K&uuml;resel enerji d&uuml;zleminde biz b&ouml;yle bir kırılmayı da kendi senaryolarımızda değerlendiriyoruz dedi. EMİSYON ARTIŞI EKONOMİK B&Uuml;Y&Uuml;MENİN YAVAŞLAMASI İLE YAVAŞLIYOR D&ouml;nmez, Bizim en &ccedil;ok izlediğimiz konulardan biri de iklim değişikliği konusunda bu kadar s&ouml;yleme rağmen emisyonların artması. Bir &ccedil;ok eylem ve politikaya rağmen emisyon artışlarının yavaşlaması şimdilik en fazla ekonomik b&uuml;y&uuml;menin yavaşlamasıyla ger&ccedil;ekleşiyor. T&uuml;rkiye olarak bu emisyon artışlarının ancak Ar-Ge ve inovasyonla, yeni teknolojilerle &ccedil;&ouml;z&uuml;lebileceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Burada proaktif bir strateji izleyerek bakanlık b&uuml;nyesinde start-up ve Ar-Ge s&uuml;re&ccedil;lerini başlattık. Bir sonraki etkinliğimiz de bunu da buradan ilk kez duyuracağız Ocak ayında hidrojen stratejileri &uuml;zerine olacak. Bizim baktığımız noktadan, sistemde daha fazla yenilenebilir kaynak barındırmanın en &ouml;nemli noktalarından biri de hidrojen sistemleri olabilir. YERLİ K&Ouml;M&Uuml;RDEN HİDROJEN ELDESİNİ ELE ALACAĞIZ D&uuml;nyada k&ouml;m&uuml;r t&uuml;ketimi 1983&rsquo;ten g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze iki kat arttı diyen D&ouml;nmez, Asıl b&uuml;y&uuml;k soru k&ouml;m&uuml;r ve fosil yakıtların geleceği.. Uzun vadeli trendlerde petrol krizleri sonrası Avrupa &uuml;lkelerinde de k&ouml;m&uuml;r t&uuml;ketimlerinde hep bir artış s&ouml;z konusu. K&ouml;m&uuml;r yatırımları başta gelişmekte olan Asya &uuml;lkeleri olmak &uuml;zere g&uuml;c&uuml;n&uuml; koruyor. Ancak 2-3 yıl &ouml;ncesine kıyasla bu alanda bir gerilemede başladı. Bizim merak ettiğimiz soru, petrol ve gaz fiyatları d&uuml;ş&uuml;k olduğu i&ccedil;in mi k&ouml;m&uuml;r yavaşladı? K&ouml;m&uuml;r talebinin ikame fiyat esnekliği &ccedil;ok y&uuml;ksek olabilir mi? Eğer &ouml;yle ise, daha fazla temiz k&ouml;m&uuml;r teknolojileri konusunda Ar-Ge yapmamız lazım. Kendi hidrojen stratejilerimizde yerli k&ouml;m&uuml;rden hidrojen eldesini de konuşacağız dedi. D&ouml;nmez s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;, Doğal kaynaklar stratejimizde &ccedil;ok bilinen bir yol izliyoruz. T&uuml;rk Lirasıyla dolar &uuml;retmiş oluyoruz. Bizim yerli işg&uuml;c&uuml;m&uuml;zle T&uuml;rk insanının en doğal hakkı ve varlığı olan yer altı zenginliklerimizle eğitim, sağlık, g&uuml;venlik gibi hizmetlerimize kaynak oluşturuyoruz. Bug&uuml;n Avrupa&rsquo;nın en yeşil ekonomileri olarak bildiğimiz Danimarka, Norve&ccedil; ve İngiltere Avrupa&rsquo;nın en b&uuml;y&uuml;k fosil kaynak &uuml;reticileri. Almanya Avrupa&rsquo;nın en b&uuml;y&uuml;k k&ouml;m&uuml;r &uuml;reticisi ve &uuml;retimi T&uuml;rkiye&rsquo;nin iki katı. 2018 itibarıyla ABD&rsquo;nin k&ouml;m&uuml;r &uuml;retimi de T&uuml;rkiye&rsquo;nin 8 katına ulaştı. Yani kişi başına hala bizim iki mislimiz k&ouml;m&uuml;r &uuml;retmektedir. Almanya&rsquo;nın 1981&rsquo;den bug&uuml;ne yaptığı k&ouml;m&uuml;r t&uuml;ketimi T&uuml;rkiye&rsquo;nin aynı d&ouml;nemdeki k&ouml;m&uuml;r t&uuml;ketiminin 5 katı. Bu &uuml;lkelerin enerji t&uuml;ketimlerinde bir doygunluğa eriştiğini de kabul etmeliyiz. Batı ekonomilerinde enerji t&uuml;ketimi gelişmekte olan &uuml;lkelerdeki gibi b&uuml;y&uuml;k değişimler g&ouml;stermiyor artık. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; kullanımı halen devam eden fosil kaynaklı yakıtlar bundan 30 yıl &ouml;ncesine kadar bu &uuml;lkelerin enerji portf&ouml;ylerinin belkemiğini oluşturuyordu. Bug&uuml;n de bir anda vazge&ccedil;me gibi bir durum s&ouml;z konusu değil. Diğer enerji kaynaklarındaki maliyet d&uuml;ş&uuml;ş&uuml;, yeni enerji kaynaklarının ortaya &ccedil;ıkışı, enerji verimliliğindeki artış gibi pek &ccedil;ok unsura bağlı olarak bu alandan &ccedil;ıkış zamana yayılacaktır. Sonu&ccedil;ta her &uuml;lkenin &ouml;nceliği yerli kaynaklarını maksimum d&uuml;zeyde kullanmak. T&Uuml;RKİYE DİĞER &Uuml;LKELER İ&Ccedil;İN DOĞALGAZ ARZ G&Uuml;VENLİĞİ MODELİDİR T&uuml;rkiye doğalgazda altyapısını &ccedil;ok kısa bir s&uuml;rede g&uuml;venilir seviyeye &ccedil;ıkardı diyen Bakan D&ouml;nmez, Bu noktada bir&ccedil;ok &uuml;lke i&ccedil;in T&uuml;rkiye bir doğalgaz arz g&uuml;venliği modelidir. B&ouml;lgesel anlaşmazlıklar ve tartışmalara rağmen vatandaşlarımıza, bu sorunlu b&ouml;lgede, en g&uuml;venilir enerji kaynaklarını en kesintisiz şekilde sağlamak i&ccedil;in gece g&uuml;nd&uuml;z &ccedil;alışan ekiplerimiz var. T&uuml;rkiye &uuml;&ccedil; y&uuml;zer LNG terminali ve iki kıyı terminali, depolama noktaları ve her noktadan doğal gaz girişiyle coğrafyasındaki doğal enerji merkezidir. Enerji merkezlerinin en &ouml;nemli &ouml;zellikleri de yatırımcılara risklerini kontrol edebilecekleri ara&ccedil;ları vermesidir. EPİAŞ da bu ara&ccedil;ları hızla devreye alacak. B&ouml;ylelikle ileri doğru kontratlar ve esnek LNG tedariğiyle daha &ccedil;ok oyuncunun yer aldığı bir pazara doğru ilerliyoruz. T&uuml;rkiye&rsquo;nin bu tesisleri b&ouml;lgesel arz g&uuml;venliği i&ccedil;in de &ccedil;ok &ouml;nemli olacak. T&uuml;rkiye sadece kendisine değil, b&ouml;lge halklarının refahına da yatırım yapmıştır. Enerji, k&uuml;resel bir oyun ve T&uuml;rkiye&rsquo;de bunu b&ouml;lgesel oynayabilecek ara&ccedil;larını devreye aldı. Enerjide tam anlamıyla bir merkez &uuml;lke olmak i&ccedil;in enerjinin sadece transfer edildiği değil, aynı zamanda fiyatlandırılmasının yapıldığı, pazarın gelişimine y&ouml;n veren, serbest piyasa şartları i&ccedil;erisinde daha fazla alıcı ve satıcının bir araya geldiği gelişmiş bir enerji altyapısına sahip olmak zorundayız. Siyasi istikrarımız, g&uuml;&ccedil;l&uuml; ekonomimiz, artan talebimiz, nitelikli iş g&uuml;c&uuml; piyasamız ve dinamik pazar yapımız en g&uuml;&ccedil;l&uuml; yanlarımız. Bunu başaracak b&uuml;t&uuml;n arg&uuml;manlara sahibiz dedi YENİLEBİLİR ENERJİDE T&Uuml;RKİYE NİN B&Ouml;LGESİNDE MERKEZ OYUNCU OLMASI İ&Ccedil;İN STRATEJİLER İZLİYORUZ D&ouml;nmez, Ge&ccedil;tiğimiz g&uuml;nlerde Avrupa Birliği tarafından a&ccedil;ıklanan &ldquo;Yeşil Yeni D&uuml;zen&rdquo; paketinin tanıtımını da izledik. İngilizcesi itibariyle 1933-1938 yılları arasında ABD&rsquo;de uygulanan &ldquo;Yeni D&uuml;zen-New Deal&rdquo; paketini anımsatan ve b&uuml;y&uuml;mekte zorlanan bir AB ekonomisini yeşil politikalar ve sınır korumacılığıyla hareketlendirmeye &ccedil;alışan bu paketi takip ediyoruz. Enerji daima bir kalkınma projesi olabilir. Fakat sınır vergileri, emisyon fiyatlamasıyla ekonomilerdeki y&uuml;kler ve t&uuml;ketici korkusu arttırılarak daha uzun s&uuml;reli bir d&uuml;ş&uuml;k b&uuml;y&uuml;me d&ouml;nemi riski de oluşabilir. T&uuml;rkiye olarak biz de yenilenebilir enerjide bir kalkınma ve sanayi geliştirme stratejisi izliyoruz. YEKA modelimiz ile yerli bir sanayi inşa etmekte sonuna kadar kararlıyız. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde T&uuml;rkiye&rsquo;nin yenilenebilir ve temiz enerji teknolojilerinde b&ouml;lgenin merkez oyuncusu olması i&ccedil;in yeni stratejilerimiz olacak. Enerji sanayi stratejimizi Ar-Ge stratejimizle de eşg&uuml;d&uuml;me getirerek buna start-up ekosistemini de entegre edeceğiz. Enerji sekt&ouml;r&uuml;nde &ccedil;ok &ouml;nemli yeniliklerin merkezi olmaya adayız. ELEKTRİK PİYASALARININ D&Ouml;N&Uuml;Ş&Uuml;ME İHTİYACI VAR Bakan D&ouml;nmez, D&uuml;nyadaki dijitalleşme s&uuml;reci arttık&ccedil;a ve şu an fosil yakıtların kullanıldığı pek &ccedil;ok alanda dijitalleşme ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla elektriğin yaygınlaşması devam ettik&ccedil;e bu beraberinde arz-talep dengesinde yeni bir d&ouml;nemi de başlatacak. Elektrikli ulaşım ara&ccedil;ları buna en g&uuml;zel &ouml;rneklerden biri şu anda. Fosil yakıtların buradaki egemenliği &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki 30-40 yıl boyunca yavaş yavaş erimeye başlayacak. Fakat burada &ouml;nemli bir sorun da var. D&uuml;nyadaki elektrik piyasaları ve tasarımları bu kadar yenilenebilir kaynağı entegre etmeye hen&uuml;z hazır değil. Eğer t&uuml;m sistemin kalbi olan fiyatlama mekanizması doğru &ccedil;alışmazsa sistem hareket edemez. Bu sebeple elektrik piyasalarının da bir d&ouml;n&uuml;ş&uuml;me ihtiyacı var. Şubat ayında EPDK ile &ldquo;Elektrik Piyasalarının Geleceği&rdquo; Konferansını d&uuml;zenleyerek, şebeke, piyasa yapısı, tarife ve t&uuml;ketici alanlarında oturumlar yapacağız. Yine Arama Buluşmaları s&uuml;re&ccedil;leriyle de uzun bir kamu istişaresi s&uuml;reci başlatacağız. Bu noktada bizim kadar sekt&ouml;r oyuncularının da d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml; &ccedil;ok &ouml;nemli. T&uuml;m lisanslı oyuncularımızından Standart Girişimcilik Modeli adını verdiğimiz modeli hayata ge&ccedil;irmelerini istedik. Artık şirketler sadece finans tablosu okuryazarlığı ile değil, yenilik&ccedil;ilik, kurum i&ccedil;i girişim, yeni fikirlere a&ccedil;ık olma ile de değer &uuml;retmek zorundalar. Eğer d&uuml;nya ile rekabet edeceksek, şirketlerimizin inovasyona daha fazla meraklı olmasını bekliyoruz. Burada da gen&ccedil; nesilleri mutlaka desteklemek gerekiyor. Teknolojiyi alan ve kullanan değil, &uuml;reten ve ihra&ccedil; eden bir ekosistemi inşa etmek zorundayız. Enerji altyapımızın dijitalleştirilmesi ve sekt&ouml;r&uuml;n Ar-Ge, inovasyon temelli b&uuml;y&uuml;mesi i&ccedil;in gerektiği yerde d&uuml;zenleyici ve denetleyici rol&uuml;m&uuml;z&uuml; kullanıyoruz. Uluslararası Enerji Ajansı&rsquo;nın raporunda da belirtildiği &uuml;zere devletler bu konularda &ouml;nc&uuml; bir rol &uuml;stlenmeli. YEKA PROJELERİ İLE T&Uuml;RKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİNDE &Uuml;RETİM &Uuml;SS&Uuml; OLACAK D&ouml;nmez, Milli Enerji ve Maden Politikamızın en &ouml;nemli ayaklardan biri de bu kapsamda yerlileştirme. Enerji d&ouml;n&uuml;ş&uuml;mleri aslında bir teknoloji hik&acirc;yesidir. Yani teknolojiniz yoksa enerji oyununda s&ouml;z&uuml; ge&ccedil;en bir oyuncu olmanız zor. B&uuml;y&uuml;k bir oyunun oyuncusuysanız, teknolojiniz olmalı ve bu teknoloji başkalarının da işine yaramalı. YEKA projeleri ile T&uuml;rkiye yenilenebilir enerji teknolojilerinde ve gelecekte depolamada teknoloji merkezlerinde en &ouml;nemli &uuml;retim &uuml;slerinden biri olmayı hedefliyor. Fakat daha bir&ccedil;ok teknoloji en az birer enerji kaynağı kadar sistemimize etki ediyor. Yapay zek&acirc;, akıllı sistemler, gelişmiş veri ara&ccedil;ları g&uuml;ndemimizde en &uuml;st sıralardadır. Elektrikli arabalar, kayıt zinciri gibi bir&ccedil;ok yeni teknolojiyi de araştırarak kendimize bir yol haritası belirliyoruz dedi İSTEYEN VATANDAŞ SADECE YENİLENEBİLİR ENERJİ T&Uuml;KETECEK D&ouml;nmez, Buradan sizlere bir &ccedil;alışmamızla ilgili de bilgi vermek istiyorum. &ldquo;Ben elektriğimi tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından &uuml;retilen elektrikten kullanmak istiyorum&rdquo; diyen t&uuml;keticilerimiz i&ccedil;in yeni bir tarife modeli &ccedil;alışmasını başlattık. Bu tarifeyle vatandaşlar yada işyerleri istedikleri takdirde sadece yenilenebilir enerji t&uuml;ketebilecek. Verimliliği teşvik edecek yeni mekanizmalara ihtiya&ccedil; var. Klasik anlamda tasarruftan kazan&ccedil; elde etme y&ouml;ntemi t&uuml;keticileri motive etmiyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; tasarruf konfordan &ouml;d&uuml;n verilerek sağlanırken, verimlilik ise aynı konfor d&uuml;zeyini koruyarak t&uuml;keticiye kazan&ccedil; sağlıyor dedi. SEKT&Ouml;RDE &Ouml;NG&Ouml;R&Uuml;LEBİLİRLİĞİ ARTIRMALIYIZ Etkinlikte konuşan T&uuml;rk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (T&Uuml;SİAD) Başkanı Simone Kaslowski ise, yeni politika odağının verimli b&uuml;y&uuml;meye &ccedil;evrilmesi gerektiğini belirterek, &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemin hedeflerini arz g&uuml;venliğinin yanı sıra s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik, verimlilik, kaynak optimizasyonu, &ccedil;evreye uyumluluk ve g&uuml;&ccedil;l&uuml; altyapı olarak konumlandırmalıyız ifadesini kullandı. Kaslowski, enerjinin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir kalkınma perspektifinde oynadığı kritik rol&uuml;n sekt&ouml;r&uuml;n d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml;n&uuml; &ouml;ncelikli hale getirdiğine değinerek, Etkin bir d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml;, &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilir piyasa odaklı uygulamaları kararlılıkla hayata ge&ccedil;irerek sağlayabiliriz dedi. Yeni politika odağının verimli b&uuml;y&uuml;meye &ccedil;evrilmesi gerektiğini vurgulayan Kaslowski, &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemin hedeflerini arz g&uuml;venliğinin yanı sıra s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik, verimlilik, kaynak optimizasyonu, &ccedil;evreye uyumluluk ve g&uuml;&ccedil;l&uuml; altyapı olarak konumlandırmalıyız. Kamunun ger&ccedil;ekleştirdiği reform adımları, iş d&uuml;nyasına yatırım yapma y&ouml;n&uuml;nde her zaman cesaret verdi. Bu kapsamda, piyasalarda rekabetin &ouml;n&uuml;n&uuml; a&ccedil;acak ve t&uuml;keticilere fayda sağlayacak uygulamaların &ouml;n&uuml;n&uuml; daha da a&ccedil;malıyız. Yenilenebilir enerji d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml;n&uuml; destekleyecek mekanizmaları daha hızlı hayata ge&ccedil;irmeliyiz. Sekt&ouml;rde &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliği artırmalıyız diye konuştu. Y&Uuml;KSEK KATMA DEĞERLİ PROJE VE İŞBİRLİKLERİNE ODAKLANACAĞIZ Konferansın a&ccedil;ılış konuşmasını yapan Sabancı &Uuml;niversitesi Kurucu M&uuml;tevelli Heyeti Başkanı G&uuml;ler Sabancı da, yatırımlar i&ccedil;in &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirlik ve finansal s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik &uuml;zerinde &ccedil;alışmaya devam edilmesi gerektiğini belirtti. G&uuml;ler Sabancı, enerji sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n her halkada daha verimli işletilmesi gerektiğini ifade ederek, Enerji verimliliği ve karbon yoğunluğunun azaltılmasına katkı sağlayacak teknolojileri desteklemeliyiz. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde t&uuml;m paydaşların, iş birliği i&ccedil;inde bu alanlara odaklanması gerektiğine inanıyoruz diye konuştu. Teknolojinin etkisiyle hızla d&ouml;n&uuml;şen bir enerji ekosistemine doğru ilerlendiğini vurgulayan Sabancı, &Uuml;lkemizde enerji denildiğinde, 500 binden fazla &ccedil;alışanı, kamu kurumları, &ouml;zel sekt&ouml;r, STK ve &uuml;niversiteleriyle &ccedil;ok geniş bir ekosistemden bahsediyoruz. Dolayısıyla gelecek i&ccedil;in en &ouml;nemli değerimiz, yetişmiş insan kaynağımız. Bu noktada, pek &ccedil;ok alanda olduğu gibi enerjide de kamu, sanayi ve &uuml;niversite iş birliklerini &ccedil;ok &ouml;nemsiyoruz. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde de y&uuml;ksek katma değerli, bilgi ve teknoloji yoğun proje ve iş birliklerine odaklanmayı s&uuml;rd&uuml;receğiz dedi. ENERJİDE BOLLUK D&Ouml;NEMİNE GİRİYORUZ Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol ise IEA D&uuml;nya Enerji G&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; 2019 raporunun sunumunu ger&ccedil;ekleştirdi. K&uuml;resel enerji sekt&ouml;r&uuml;nde şu andaki en &ouml;nemli başlığın enerji bolluğu olduğunu s&ouml;yleyen Birol, Petrol, doğal gaz, k&ouml;m&uuml;r ve diğer kaynaklar olmak &uuml;zere enerjide bolluk d&ouml;nemine giriyoruz. B&ouml;yle bir d&ouml;nemde, karar alıcıların enerjiyi makul fiyatlarla ve &ccedil;evreye en az zararla nasıl vatandaşa ulaştıracağını belirmesi gerekiyor &ccedil;&uuml;nk&uuml; ucuz enerji kaynağı her zaman &ccedil;evreye duyarlı olmuyor, &ccedil;evreye duyarlı olan da pahalı olabiliyor dedi. Birol, enerji bolluğunun yanı sıra k&uuml;resel enerji sekt&ouml;r&uuml;nde ciddi &ccedil;elişkiler olduğuna dikkat &ccedil;ekerek, Bunlardan ilki petrol piyasalarında. 2019 da Venezuela petrol &uuml;retiminde &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k d&uuml;ş&uuml;şe ge&ccedil;ti, İran ın ihracatı yaptırımlar sebebiyle neredeyse sıfırlandı. Suudi Arabistan a &ccedil;ok ciddi bir saldırı oldu. Bunun gibi bir&ccedil;ok soruna rağmen petrol fiyatları 60 dolar seviyesinde kaldı. Petrol İhrac Edenler &Ouml;rg&uuml;t&uuml; n&uuml;n (OPEC) Viyana daki toplantısından sonra da fiyatlarda bir değişiklik olmadı &ccedil;&uuml;nk&uuml; OPEC ve Rusya nın petrol &uuml;retimindeki payı hızlı bir şekilde azalıyor. Bu y&uuml;zden, d&uuml;nya petrol piyasalarında fiyatları dikte etme kabiliyetlerinde &ccedil;ok ciddi bir d&uuml;ş&uuml;ş var. Bu durum d&uuml;nya ekonomisi ve T&uuml;rkiye gibi ithalatı y&uuml;ksek olan &uuml;lkeler i&ccedil;in &ccedil;ok iyi gelişme, ama bir &ccedil;elişki ifadesini kullandı. Birol, bir diğer &ccedil;elişkinin de iklim değişikliği konusunda g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve enerji sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n iklim değişikliğine sebep olan emisyonların y&uuml;zde 80 inden sorumlu olduğunu hatırlattı. İklim değişikliğiyle m&uuml;cadele i&ccedil;in yapılan araştırmalar ve alınan kararlara rağmen 2015 teki Paris İklim Zirvesi nden bug&uuml;ne emisyonların giderek arttığına işaret eden Birol, Karbondioksit emisyonları tarihi bir seviyede şu anda. Aynı şekilde, enerji verimliliği herkesin hem fikir olduğu bir konu ama 2018 de enerji verimliliği artışı son 10 yılın en k&ouml;t&uuml; d&ouml;nemini ge&ccedil;irdi. Sıcaklık artışının 2 derecenin altında tutulabilmesi i&ccedil;in daha fazla yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, n&uuml;kleer ve hidrojen yatırımının yapılması gerekiyor diye konuştu.

Bakan Dönmez: Yeni bir tarife modeli için çalışıyoruz

Öne Çıkanlar