Bankacılıkta şimdi de 'ek tier 1' tartışması

Yaklaşık 16 milyar İsvi&ccedil;re frangı (17,3 milyar dolar) b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;ndeki Credit Suisse Group AG tahvilleri, bankanın rakip UBS Group AG tarafından devralınmasının ardından değersiz hale geldi. İsvi&ccedil;reli bankacılık d&uuml;zenleme ve denetleme kurumu FINMA pazar g&uuml;n&uuml; yaptığı a&ccedil;ıklamada &ldquo;Olağan&uuml;st&uuml; h&uuml;k&uuml;met desteği, Credit Suisse&rsquo;in t&uuml;m AT1 tahvillerinin yaklaşık 16 milyar CHF tutarındaki nominal değerin tamamen silinmesini tetikleyecek ve b&ouml;ylece &ccedil;ekirdek sermayede bir artış yaşanması sağlanacak&rdquo; dedi. Tahvillerde değer silinmesi sonucu, Avrupa&rsquo;nın 275 milyar dolarlık AT1 (ek tier 1) piyasasındaki en b&uuml;y&uuml;k tek seferlik kayıp ger&ccedil;ekleşti. AT1 tahvilleri, k&uuml;resel mali krizden sonra bankaların &ccedil;&ouml;kmesine karşı şokları absorbe etmeye yardımcı olması i&ccedil;in Avrupa&rsquo;da &ccedil;ıkarılmaya başlanmıştı. Bu tahviller, bankanın daha &ouml;nce belirlenen bir sermaye yeterlilik oranının altına d&uuml;şmesi sonucu tahvil yatırımcılarına kalıcı zararlar yansıtarak veya hisseye d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lerek bankanın bilan&ccedil;osunu desteklemeyi ve b&ouml;ylece banka faaliyetlerinin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmesini ama&ccedil;lıyor. Ancak tahvil yatırımcıları AT1 tahvillerinin silinmesine tepkili. S&ouml;z konusu tahvilin yatırımcılarından Aquila Asset Management SGMK Portf&ouml;y Y&ouml;neticisi Patrik Kauffmann, &ldquo;Elinde sıfır olan hissedarlar olmalıydu. AT1&rsquo;lerin hisselere karşı a&ccedil;ık bir &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; var&rdquo; s&ouml;zleriyle ile tepkisini g&ouml;sterdi. Bir başka yatırımcı Axiom Alternative Investments&rsquo;ın Araştırma M&uuml;d&uuml;r&uuml; J&eacute;r&ocirc;me Legras da hissedarlara ciddi miktarda &ouml;deme yapılırken AT1 yatırımcılarının cezalandırılmasının &ldquo;2008 krizi sonrası kabul g&ouml;ren t&uuml;m uluslararası ilke ve kurallara aykırı olduğunu&rdquo; belirtti. AT1 nedir? Sermaye benzeri tahvillere konu olan d&uuml;zenlemeler 1980 li yıllara kadar uzanıyor. 1970 li yıllarda k&uuml;resel olarak bankacılık krizinde yaşananlar ortak standartları g&uuml;ndeme getirirken bankacılık tarihine giren Basel kriterlerinin ortaya &ccedil;ıkmasına neden oldu. Bu kriterlerde sermayenin hesaplanması ana unsurlardan biri olurken, bankacılık sekt&ouml;r&uuml; i&ccedil;in sermayeyi oluşturan iki alt kırılım yer alıyordu. Bunlardan ilki &ccedil;ekirdek sermaye tier 1 oldu. Tier 1 genel olarak bankaların t&uuml;m alacaklardan sonra gelen &ouml;denmiş sermayesini, hisse senedi ihra&ccedil; prim ve k&acirc;rlarını, yedek ak&ccedil;elerini, serbest karşılıklarını kapsayan kalem olarak tanımlandı. İkinci kırılım ise katkı sermaye tier 2 olmuştu. Buradaki tanımda da yeniden değerleme karşılıkları, sermaye benzeri bor&ccedil;lar, genel zarar karşılık rezervleri yer aldı. Zaman i&ccedil;erisinde Basel kriterleri kuşaklar halinde g&uuml;ncellemeler ge&ccedil;irirken tier 1 &ccedil;ekirdek sermaye ve ek ana sermaye (additional tier 1- AT1) olarak ikiye ayrıldı. AT1 tanımında yer alan kalemler ş&ouml;yle sıralanmıştı: &Ccedil;ekirdek sermaye i&ccedil;inde bulunmayıp ana sermaye kalemine eklenebilecek kalemler, envanter değer artışları, konsolide mali verilerde bulunan bağlı ortaklıkların ve iştiraklerin değer artışı ya da başka bir ortağın iştirak etmesiyle sermayede yaşanan artışların yansıtılması, d&uuml;zenleme ve denetleme kurumlarının ana sermayeye eklenebilir kalemlerinin dahil edilmesi. AT1 tahvilleri bu kapsamdaki sermaye benzeri bor&ccedil;lanma ara&ccedil;ları olarak &ouml;ne &ccedil;ıkmıştı.

Bankacılıkta şimdi de 'ek tier 1' tartışması

UBS ile Credit Suisse arasındaki tarihi anlaşma 16 milyar franklık (17,3 milyar dolar) sermaye benzeri borçlanma aracı olan ek tier 1 (AT1) tahvilin silinmesine neden oldu. Bu durum küresel piyasalarda AT1 tahvillerinin değer kaybetmesine yol açtı.

Öne Çıkanlar