Başçı: Kredilerde yavaşlama sürerse cari açık hızlı düşer

Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, Memnuniyetle belirtmek isterim ki aşırı hızlı kredi genişlemesi sorununa y&ouml;nelik olarak aldığımız tedbirler amacına ulaşmıştır. yıllıklandırılmış kredi b&uuml;y&uuml;me eğilimi, ge&ccedil;en yıl sonunda bulunduğu y&uuml;zde 50 nin &uuml;zerindeki seviyelerden bug&uuml;n itibariyle y&uuml;zde 10 a yakın seviyelere inmiş bulunmaktadır. Mevcut k&uuml;resel konjonkt&uuml;rde &uuml;lkemizi dış şoklara karşı koruyacak en &ouml;nemli ve &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde de s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmesi gereken gelişme budur dedi. Baş&ccedil;ı, Merkez Bankası nın d&uuml;zenlediği Finansal İstikrarın, Enflasyon Hedeflemesine Dahil Edilmesi konferansında yaptığı konuşmada, gelişmekte olduğu &uuml;lkelerin pek &ccedil;oğunda olduğu gibi T&uuml;rkiye de de kısa vadeli sermaye akımlarındaki oynaklığın makro finansal riskleri nasıl artırabildiğine hep beraber şahit olduklarını ifade etti. Baş&ccedil;ı, konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: &Ouml;rneğin 2010 yılının son &ccedil;eyreğinden itibaren bol ve d&uuml;ş&uuml;k maliyetli yurt dışı finansmanın etkisiyle ortaya &ccedil;ıkan aşırı hızlı kredi genişlemesi bu risklere bir &ouml;rnek olarak ele alınabilir. T&uuml;rkiye de s&ouml;z konusu riskleri sınırlamak amacıyla politika faizine ilave olarak 2 ara&ccedil; daha kullanmaya başladık. Bu ara&ccedil;lar faiz koridoru ve zorunlu karşılıklardır. Memnuniyetle belirtmek isterim ki aşırı hızlı kredi genişlemesi sorununa y&ouml;nelik olarak aldığımız tedbirler amacına ulaşmıştır. Yıllıklandırılmış kredi b&uuml;y&uuml;me eğilimi, ge&ccedil;en yıl sonunda bulunduğu y&uuml;zde 50 nin &uuml;zerindeki seviyelerden, bug&uuml;n itibariyle y&uuml;zde 10 a yakın seviyelere inmiş bulunmaktadır. Mevcut k&uuml;resel konjonkt&uuml;rde &uuml;lkemizi dış şoklara karşı koruyacak en &ouml;nemli ve &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde de s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmesi gereken gelişme budur. Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, hem enflasyona hem de dış dengeye ilişkin risklerin ge&ccedil;ici kalabilmesinin kredilerin ulaştığı makul seviyelerde b&uuml;y&uuml;meye devam etmesi sayesinde m&uuml;mk&uuml;n olacağını bildirdi. Baş&ccedil;ı, Merkez Bankası nın d&uuml;zenlediği Finansal İstikrarın, Enflasyon Hedeflemesine Dahil Edilmesi konferansında yaptığı konuşmada, konferansın temel amacının; yakın zamanda merkez bankalarının finansal istikrara verdiği &ouml;nem ile bunun para politikalarına yansımalarını değerlendirmek olduğunu ifade ederek, &uuml;lke deneyimlerinden &ccedil;ıkardıkları en &ouml;nemli dersin; merkez bankalarının para politikasını oluştururken finansal istikrarı g&ouml;z ardı etmesinin iktisadi ve sosyal a&ccedil;ıdan b&uuml;y&uuml;k maliyetlere yol a&ccedil;tığı ger&ccedil;eği olduğunu vurguladı. Baş&ccedil;ı, G-20, IMF ve BIS gibi uluslararası platformlarda da g&uuml;&ccedil;l&uuml; destek bulan bu tespitin, para politikası uygulamasına y&ouml;nelik bir&ccedil;ok yeni soruyu ortaya &ccedil;ıkardığı gibi, aynı zamanda akademik yazın a&ccedil;ısından da yeni bir araştırma g&uuml;ndemini beraberinde getirdiğini s&ouml;yledi. Konferansta yer alan oturumların birbiriyle ilişkili iki ana tema etrafında d&uuml;zenlendiğini, birinci temanın, bankacılık sistemi ve finansal piyasalarla parasal aktarım mekanizmasının arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacak &ccedil;alışmalara odaklandığını bildiren Baş&ccedil;ı, zorunlu karşılıklar, sermaye yeterlilik oranları, kredi/değer oranları, likidite d&uuml;zenlemeleri ve vergiler gibi makro-ihtiyati politika ara&ccedil;larının aktarım kanallarının birinci temanın başlıca unsurları olarak &ouml;ne &ccedil;ıktığını kaydetti.Baş&ccedil;ı, ikinci ana temanın ise finansal istikrarın para politikasına nasıl dahil edileceğini irdelediğini, bu konudaki pratik uygulamaları &ouml;zellikle konferansın ikinci g&uuml;n&uuml;ndeki panelde gelişmekte olan &uuml;lkelerin merkez bankası başkan ve başkan yardımcıları tarafından sunulacak olan &uuml;lke deneyimleri sayesinde daha yakından &ouml;ğrenme fırsatı bulacaklarını anlattı. K&uuml;resel finans krizi sonrasında ortaya &ccedil;ıkan dinamiklerin, merkez bankaları a&ccedil;ısından finansal istikrar konusunda artan sorumlulukları da beraberinde getirdiğini belirten Baş&ccedil;ı, T&uuml;rkiye de 2001 yılında yeniden d&uuml;zenlenen T&uuml;rkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu ile Merkez Bankası nın, fiyat istikrarı temel amacına ilave olarak finansal sistemde istikrarı sağlayıcı tedbirleri almakla g&ouml;revlendirildiğini hatırlattı. - Geleneksel olmayan para politikası uygulamaları...-Erdem Baş&ccedil;ı, Benzer şekilde bug&uuml;nlerde d&uuml;nya &ouml;rneklerine baktığımızda finansal istikrarın merkez bankalarının g&ouml;rev alanlarına eklenmekte olduğuna şahit oluyoruz. Bunun başlıca &ouml;rnekleri olarak AB tarafından kurulan ve sekretaryası Avrupa Merkez Bankası tarafından y&uuml;r&uuml;t&uuml;len Avrupa Sistemik Risk Kurulu nu, İngiltere Merkez Bankası nda oluşturulan Finansal Politika Komitesi ni ve ABD Merkez Bankası b&uuml;nyesinde kurulan Finansal İstikrar Politika ve Araştırma Ofisi ni verebiliriz. Ayrıca, enflasyon hedeflemesi uygulayan Brezilya, &Ccedil;ek Cumhuriyeti, G&uuml;ney Afrika, Sırbistan gibi diğer &uuml;lkelerde de merkez bankaları finansal istikrara katkıda bulunmakla g&ouml;revlendirilmiş bulunuyor diye konuştu. 2008-2009 yıllarında yaşanan k&uuml;resel finans krizi sonrasında gelişmiş &uuml;lkelerin merkez bankalarının krizi kontrol altına alabilmek amacıyla geleneksel olmayan para politikası uygulamalarına y&ouml;neldiğini ifade eden Baş&ccedil;ı, başta ABD, İngiltere ve AB olmak &uuml;zere gelişmiş &uuml;lkelerdeki bir&ccedil;ok merkez bankasının menkul kıymet satın almak suretiyle likiditeyi artırarak bilan&ccedil;olarını &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de b&uuml;y&uuml;tme yoluna gittiğini g&ouml;zlediklerini s&ouml;yledi. Baş&ccedil;ı, gelişmiş &uuml;lkelerdeki miktarsal genişleme politikalarının gelişmekte olan &uuml;lkeler &uuml;zerinde &ouml;nemli yansımaları olduğunu ifade etti. Baş&ccedil;ı, konuşmasını, Hem enflasyona hem de dış dengeye ilişkin risklerin ge&ccedil;ici kalabilmesi, kredilerin ulaştığı makul seviyelerde b&uuml;y&uuml;meye devam etmesi sayesinde m&uuml;mk&uuml;n olacaktır şeklinde tamamladı. Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, kredi b&uuml;y&uuml;mesinde son 10 g&uuml;nl&uuml;k ortalamalara bakıldığında y&uuml;zde 10 luk bile seyrin altına d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;ne dikkati &ccedil;ekerek, Bizim arzu ettiğimiz gibi kredilerdeki yavaşlama 10 civarında dalgalanmaya devam ederse, hem yıl sonu hedeflerine &ccedil;ok rahat ulaşacağız, hem de bundan sonraki 2012 yılıyla ilgili riskler a&ccedil;ısından &ccedil;ok rahat olacağız dedi.Baş&ccedil;ı, Finansal İstikrarın, Enflasyon Hedeflemesine Dahil Edilmesi konulu konferans sırasında, gazetecilerin Merkez Bankası nın bankaların likidite y&ouml;netimlerini kolaylaştırmak ve toplam fonlama maliyetlerini &ouml;ng&ouml;rebilmelerine yardımcı olmak amacıyla bir hafta vadeli repo ihalesi ile sağlamayı planladığı fonlama miktarı hakkında kamuoyunu d&uuml;zenli olarak bilgilendirmesi ni i&ccedil;eren duyuruyla ilgili sorularını yanıtladı.Kredi b&uuml;y&uuml;mesinde son 10 g&uuml;nl&uuml;k ortalamalara bakıldığında, y&uuml;zde 10 luk bile seyrin altına d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade eden Baş&ccedil;ı, ş&ouml;yle konuştu: Ama son 20 g&uuml;nl&uuml;k ortalamalarda hen&uuml;z değil. Bizim arzu ettiğimiz gibi kredilerdeki yavaşlama 10 civarında dalgalanmaya devam ederse, hem yıl sonu hedeflerine &ccedil;ok rahat ulaşacağız, hem de bundan sonraki 2012 yılıyla ilgili riskler a&ccedil;ısından &ccedil;ok rahat olacağız. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; eğer y&uuml;zde 10 luk seviyede giderse, cari a&ccedil;ıktaki kapanma bizim &ouml;ng&ouml;r&uuml;m&uuml;zden bile daha hızlı olabilir. Bundan dolayı ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini belirlerken, kredi b&uuml;y&uuml;mesine dikkat ediyoruz. Kurul kararında da dikkat ederseniz kredilere atıf daha fazla. Krediler, yurt i&ccedil;i talep, enflasyon beklentileri... Oralarda hızlanma anlamında k&ouml;t&uuml;leşme g&ouml;r&uuml;rsek, o zaman bir miktar daha sıkı politika izleyebiliriz. Oralarda bilakis tam tersine ciddi bir şekilde eksiye gidiş g&ouml;r&uuml;rsek, o zaman da tam tersine ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini aşağıya &ccedil;ekebiliriz. - Sinyal vermek istersek artırabiliriz de &ccedil;ekebiliriz de -Erdem Baş&ccedil;ı, kredi b&uuml;y&uuml;mesinin &ccedil;ok hızlı şekilde aşağı gelmesi halinde ne şekilde politika izleyecekleri y&ouml;n&uuml;ndeki soru &uuml;zerine, Eğer sinyal vermek istersek fonlama maliyetini fiilen de artırabiliriz, alt sınırı da yukarı &ccedil;ekebiliriz dedi.Kredilerdeki b&uuml;y&uuml;menin y&uuml;zde 10 larda devam etmesinin cari a&ccedil;ığa etkisine ilişkin soruya Baş&ccedil;ı, Cari a&ccedil;ıkta ocak, şubat aylarında &ccedil;ok daha hızlı bir kapanma g&ouml;rebiliriz. Zaten mevduat artış hızı 10 lar seviyesinde olduğu i&ccedil;in, o, bankaların en azından ekstra ilave dış finansmana ihtiya&ccedil; duymayacaklarını kabaca g&ouml;steriyor. &Ccedil;ekirdek dışı y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;kler dediğiniz taraf, kendisini ayarlamış oluyor yanıtını verdi. Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, 25 Kasım-8 Aralık 2011 zorunlu karşılık tesis d&ouml;nemindeki herhangi bir g&uuml;nde sağlanacak haftalık vadeli fonlama miktarına ilişkin, Sistem, 35 milyar liranın &uuml;zerinde talep ediyor. En az 20 milyar lirasını y&uuml;zde 5,75 ten bir hafta vadeli fonlayacağız. Geri kalanını gecelik bizden bor&ccedil;lanacaklar. Verdiğimiz mesaj da, 20 milyar liranın altına d&uuml;şmeyecek. Burada belirsizliği azaltıyoruz dedi.Baş&ccedil;ı, Finansal İstikrarın, Enflasyon Hedeflemesine Dahil Edilmesi konulu konferans sırasında, gazetecilerin Merkez Bankası nın, bankaların likidite y&ouml;netimlerini kolaylaştırmak ve toplam fonlama maliyetlerini &ouml;ng&ouml;rebilmelerine yardımcı olmak amacıyla bir hafta vadeli repo ihalesi ile sağlamayı planladığı fonlama miktarı hakkında kamuoyunu d&uuml;zenli olarak bilgilendirmesi ne ilişkin duyurusuyla ilgili sorularını yanıtladı.Bu kapsamda, bug&uuml;nden itibaren &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki 14 g&uuml;nl&uuml;k zorunlu karşılık d&ouml;nemi boyunca 28 milyar lira olan rakamın 20 milyar liranın altına d&uuml;şmeyeceğini ifade eden Baş&ccedil;ı, Bu ne demek? 8 puanlık bir sıkılaştırma gelebilir demek. Ama daha fazla sıkılaştırma da gelmeyecek demek şeklinde konuştu. Şu kadar fonlama ihalesi a&ccedil;ıyoruz denildiğinde bir sıkılaştırma s&ouml;z konusuysa 28 milyar lira olan rakamın aşağı ineceğini, ortalama faizin d&uuml;şmesine izin verildiği takdirde ise 28 milyar liranın &uuml;zerine &ccedil;ıkılacağını belirten Baş&ccedil;ı, ş&ouml;yle devam etti: Sistem, 35 milyar liranın &uuml;zerinde talep ediyor. En az 20 milyar lirasını y&uuml;zde 5,75 ten bir hafta vadeli fonlayacağız. Geri kalanını gecelik bizden bor&ccedil;lanacaklar. Verdiğimiz mesaj da, 20 milyar liranın altına d&uuml;şmeyecek. Burada belirsizliği azaltıyoruz. 20 milyar liranın altına inilmemesini iki hafta boyunca s&ouml;yl&uuml;yoruz. Sonrasında bir sonraki cuma, oradaki 20 milyar lirayı aşağı da yukarı da ayarlayabiliriz. - Kendilerini kademeli şekilde normalleştirecekler -Erdem Baş&ccedil;ı, kredi b&uuml;y&uuml;mesine odaklanmak gerektiğine dikkati &ccedil;ekerek, bunun aşağı yukarı &ouml;nemli riskleri sınırlayacağını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;klerini ifade etti.Repo ihalelerinde 5,75 den alınanın daha sonra bankalararası piyasada 10-11 e satıldığı y&ouml;n&uuml;ndeki değerlendirme &uuml;zerine Baş&ccedil;ı, mevcut sistemin likiditenin dağılımını da d&uuml;zeltecek y&ouml;nde &ccedil;alıştığını, Merkez Bankası ndan aşırı bor&ccedil;lanmış bankalara ya da ikincil piyasaya, bankalararası piyasalara aşırı bağlı bankalara da kendilerini zaman i&ccedil;inde ayarlaması i&ccedil;in teşvik sağladığını s&ouml;yledi.Sistemin likidite dağılımını daha dengeli hale getirmek y&ouml;n&uuml;nde teşvik verdiğini kaydeden Baş&ccedil;ı, ikincil piyasaya biraz daha fazla bağlı kalmış bankaların kendilerini kademeli şekilde normalleştireceklerini belirtti.- Stres olsa bunun faizlerine yansır -Piyasada yeterince dolar likiditesi olmadığı konusunda eleştiriler bulunduğunun hatırlatılması &uuml;zerine Baş&ccedil;ı, şunları kaydetti: Pazartesi sabahleyin Finansal İstikrar Raporu yayınlayacağız. Orada biraz ona da değinme olacak. Bankalar, şu anda dolar konusunda &ccedil;ok sıkıntılı değiller. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bize TL zorunlu karşılığı dolar yatırıyorlar. Orada y&uuml;zde 40 lık opsiyonun 33 kadarını zaten bankalar kullanmış. Demek ki onu rahatlıkla yapıyorlar. Maliyet avantajından yararlanmak i&ccedil;in yapıyorlar. Eğer d&ouml;vizleri olmasa, onu zaten yapamazlar. Dolayısıyla bizim orada sağladığımız imkan aslında swap a bir alternatif olmuş oluyor. Banka, eğer isterse d&ouml;vizini bize getirir, TL likiditesi serbest kalır, oradan swap ihtiyacını karşılayabilir. Bu, tamamen bankaların inisiyatifinde olduğu i&ccedil;in sisteme b&uuml;y&uuml;k bir esneklik veriyor. Biz orada bir sıkıntı vermiyoruz, repo piyasasına baktığımızda orada da sıkıntı vermiyoruz. Repo piyasasında da bankalar birbirlerine son derece d&uuml;ş&uuml;k faizlerden şu anda bor&ccedil; alıp veriyorlar. Zannedersem en son rakam 2,25 ti... Orada bir stres olsa bunun faizlerine yansır ve bize yatırdıkları d&ouml;viz miktarlarında biz onu g&ouml;r&uuml;r&uuml;z. O zaman ilave tedbir almak gerekir mi diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;r&uuml;z. - Odak krediler... -Bir gazetecinin bankacılık sisteminde d&ouml;viz likiditesi problemi yok diyebilir miyiz şeklindeki sorusuna da Baş&ccedil;ı, Şu an itibariyle bizde yok karşılığını verdi.Bug&uuml;n d&ouml;vizle ilgili olarak mesaj vermediğini ve vermeyeceğinin altını &ccedil;izen Baş&ccedil;ı, Kredilerle ilgili mesaj, dolaylı yoldan &ouml;b&uuml;r tarafı da etkiliyor. TL nin nispi performansı, diğer &uuml;lkelere g&ouml;re nispi performansı daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; kalıyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; kredilerle ilgili attığımız adımlar, cari a&ccedil;ıkla ilgili kaygıları ortadan kaldırıyor. Odak krediler... şeklinde konuştu.Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, Bankacılık D&uuml;zenleme ve Denetleme Kurumu nun (BDDK) bazı T&uuml;rk bankalarının Avrupalı bankalarla olan alışverişinde dolar alacaklı kalmamaları y&ouml;n&uuml;ndeki uyarısına ilişkin soru &uuml;zerine, BDDK her zaman &uuml;zerine d&uuml;şeni yapıyor dedi. Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, 25 Kasım-8 Aralık 2011 zorunlu karşılık tesis d&ouml;nemindeki herhangi bir g&uuml;nde sağlanacak haftalık vadeli fonlama miktarına ilişkin, Sistem, 35 milyar liranın &uuml;zerinde talep ediyor. En az 20 milyar lirasını y&uuml;zde 5,75 ten bir hafta vadeli fonlayacağız. Geri kalanını gecelik bizden bor&ccedil;lanacaklar. Verdiğimiz mesaj da, 20 milyar liranın altına d&uuml;şmeyecek. Burada belirsizliği azaltıyoruz dedi.Baş&ccedil;ı, Finansal İstikrarın, Enflasyon Hedeflemesine Dahil Edilmesi konulu konferans sırasında, gazetecilerin Merkez Bankası nın, bankaların likidite y&ouml;netimlerini kolaylaştırmak ve toplam fonlama maliyetlerini &ouml;ng&ouml;rebilmelerine yardımcı olmak amacıyla bir hafta vadeli repo ihalesi ile sağlamayı planladığı fonlama miktarı hakkında kamuoyunu d&uuml;zenli olarak bilgilendirmesi ne ilişkin duyurusuyla ilgili sorularını yanıtladı.Bu kapsamda, bug&uuml;nden itibaren &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki 14 g&uuml;nl&uuml;k zorunlu karşılık d&ouml;nemi boyunca 28 milyar lira olan rakamın 20 milyar liranın altına d&uuml;şmeyeceğini ifade eden Baş&ccedil;ı, Bu ne demek? 8 puanlık bir sıkılaştırma gelebilir demek. Ama daha fazla sıkılaştırma da gelmeyecek demek şeklinde konuştu. Şu kadar fonlama ihalesi a&ccedil;ıyoruz denildiğinde bir sıkılaştırma s&ouml;z konusuysa 28 milyar lira olan rakamın aşağı ineceğini, ortalama faizin d&uuml;şmesine izin verildiği takdirde ise 28 milyar liranın &uuml;zerine &ccedil;ıkılacağını belirten Baş&ccedil;ı, ş&ouml;yle devam etti: Sistem, 35 milyar liranın &uuml;zerinde talep ediyor. En az 20 milyar lirasını y&uuml;zde 5,75 ten bir hafta vadeli fonlayacağız. Geri kalanını gecelik bizden bor&ccedil;lanacaklar. Verdiğimiz mesaj da, 20 milyar liranın altına d&uuml;şmeyecek. Burada belirsizliği azaltıyoruz. 20 milyar liranın altına inilmemesini iki hafta boyunca s&ouml;yl&uuml;yoruz. Sonrasında bir sonraki cuma, oradaki 20 milyar lirayı aşağı da yukarı da ayarlayabiliriz. - Kendilerini kademeli şekilde normalleştirecekler -Erdem Baş&ccedil;ı, kredi b&uuml;y&uuml;mesine odaklanmak gerektiğine dikkati &ccedil;ekerek, bunun aşağı yukarı &ouml;nemli riskleri sınırlayacağını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;klerini ifade etti.Repo ihalelerinde 5,75 den alınanın daha sonra bankalararası piyasada 10-11 e satıldığı y&ouml;n&uuml;ndeki değerlendirme &uuml;zerine Baş&ccedil;ı, mevcut sistemin likiditenin dağılımını da d&uuml;zeltecek y&ouml;nde &ccedil;alıştığını, Merkez Bankası ndan aşırı bor&ccedil;lanmış bankalara ya da ikincil piyasaya, bankalararası piyasalara aşırı bağlı bankalara da kendilerini zaman i&ccedil;inde ayarlaması i&ccedil;in teşvik sağladığını s&ouml;yledi.Sistemin likidite dağılımını daha dengeli hale getirmek y&ouml;n&uuml;nde teşvik verdiğini kaydeden Baş&ccedil;ı, ikincil piyasaya biraz daha fazla bağlı kalmış bankaların kendilerini kademeli şekilde normalleştireceklerini belirtti.- Stres olsa bunun faizlerine yansır -Piyasada yeterince dolar likiditesi olmadığı konusunda eleştiriler bulunduğunun hatırlatılması &uuml;zerine Baş&ccedil;ı, şunları kaydetti: Pazartesi sabahleyin Finansal İstikrar Raporu yayınlayacağız. Orada biraz ona da değinme olacak. Bankalar, şu anda dolar konusunda &ccedil;ok sıkıntılı değiller. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bize TL zorunlu karşılığı dolar yatırıyorlar. Orada y&uuml;zde 40 lık opsiyonun 33 kadarını zaten bankalar kullanmış. Demek ki onu rahatlıkla yapıyorlar. Maliyet avantajından yararlanmak i&ccedil;in yapıyorlar. Eğer d&ouml;vizleri olmasa, onu zaten yapamazlar. Dolayısıyla bizim orada sağladığımız imkan aslında swap a bir alternatif olmuş oluyor. Banka, eğer isterse d&ouml;vizini bize getirir, TL likiditesi serbest kalır, oradan swap ihtiyacını karşılayabilir. Bu, tamamen bankaların inisiyatifinde olduğu i&ccedil;in sisteme b&uuml;y&uuml;k bir esneklik veriyor. Biz orada bir sıkıntı vermiyoruz, repo piyasasına baktığımızda orada da sıkıntı vermiyoruz. D&ouml;viz depo piyasasında da bankalar birbirlerine son derece d&uuml;ş&uuml;k faizlerden şu anda bor&ccedil; alıp veriyorlar. Zannedersem en son rakam 2,25 ti... Orada bir stres olsa bunun faizlerine yansır ve bize yatırdıkları d&ouml;viz miktarlarında biz onu g&ouml;r&uuml;r&uuml;z. O zaman ilave tedbir almak gerekir mi diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;r&uuml;z. - Odak krediler... -Bir gazetecinin bankacılık sisteminde d&ouml;viz likiditesi problemi yok diyebilir miyiz şeklindeki sorusuna da Baş&ccedil;ı, Şu an itibariyle bizde yok karşılığını verdi.Bug&uuml;n d&ouml;vizle ilgili olarak mesaj vermediğini ve vermeyeceğinin altını &ccedil;izen Baş&ccedil;ı, Kredilerle ilgili mesaj, dolaylı yoldan &ouml;b&uuml;r tarafı da etkiliyor. TL nin nispi performansı, diğer &uuml;lkelere g&ouml;re nispi performansı daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; kalıyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; kredilerle ilgili attığımız adımlar, cari a&ccedil;ıkla ilgili kaygıları ortadan kaldırıyor. Odak krediler... şeklinde konuştu.Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, Bankacılık D&uuml;zenleme ve Denetleme Kurumu nun (BDDK) bazı T&uuml;rk bankalarının Avrupalı bankalarla olan alışverişinde dolar alacaklı kalmamaları y&ouml;n&uuml;ndeki uyarısına ilişkin soru &uuml;zerine, BDDK her zaman &uuml;zerine d&uuml;şeni yapıyor dedi.

Başçı: Kredilerde yavaşlama sürerse cari açık hızlı düşer

MB Başkanı Başçı, "Kredilerdeki yavaşlama % 10 civarında devam ederse, cari açık beklenenden hızlı düşer" dedi

Öne Çıkanlar