Erdoğan: ABD ile yatırımların teşvik edilmesi için yeni fırsatlar oluşturabiliriz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail mezalimine d&uuml;nyada en g&uuml;&ccedil;l&uuml; tepkiyi veren, bu konuda ticaretin durdurulması dahil en somut adımı atan &uuml;lke hi&ccedil; tartışmasız T&uuml;rkiye dir. dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretleri d&ouml;n&uuml;ş&uuml;nde u&ccedil;akta gazetecilerin g&uuml;ndeme ilişkin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu. Riyad ve Bak&uuml; ye ger&ccedil;ekleştirdiği ziyaretleri tamamladığını anımsatan Erdoğan, Riyad da d&uuml;zenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Birliği İkinci Olağan&uuml;st&uuml; Ortak Zirvesi ndeki konuşmasında, Gazze ve L&uuml;bnan daki soykırıma değindiğini hatırlattı. Acil ateşkes ilanı &ouml;ncelikli olmak &uuml;zere, insani yardımların kesintisiz ve d&uuml;zenli şekilde ihtiya&ccedil; sahiplerine ulaştırılması gerekliliğine dikkati &ccedil;ektiğini s&ouml;yleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malumunuz İsrail &uuml;zerindeki baskıyı canlı tutmak ve uluslararası hukuk temelinde bu &uuml;lkeye karşı zorlayıcı tedbirler alınması i&ccedil;in yoğun gayret g&ouml;steriyoruz. İsrail mezalimine d&uuml;nyada en g&uuml;&ccedil;l&uuml; tepkiyi veren, bu konuda ticaretin durdurulması dahil en somut adımı atan &uuml;lke hi&ccedil; tartışmasız T&uuml;rkiye dir. Gazze ye g&ouml;nderilen insani yardım miktarında da en &uuml;stte yine biz varız. ifadelerini kullandı. T&uuml;rkiye nin, İsrail e silah ve m&uuml;himmat sevkiyatının engellenmesi amacıyla Birleşmiş Milletler de başlattığı girişime 52 &uuml;lke ve 2 uluslararası kuruluşun desteğini bildirdiğini belirten Erdoğan, Bu girişimimize dair mektubumuzu ge&ccedil;tiğimiz g&uuml;nlerde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu G&uuml;venlik Konseyi D&ouml;nem Başkanı ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ne ilettik. Riyad daki zirvemizde de t&uuml;m teşkilat ve Arap Birliği &uuml;yelerini mektubumuzu imzalamaya davet eden bir karar alındı. &Uuml;lkemizin, katliamın durdurulması i&ccedil;in attığı adımlardan ve insani yardım &ccedil;abalarından sitayişle bahsedildi. dedi. Zirve vesilesiyle ikili g&ouml;r&uuml;şmeler yapma imkanı da bulduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman la bir araya geldiğini ve g&ouml;r&uuml;şmenin verimli ge&ccedil;tiğini ifade etti. Ayrıca &Uuml;rd&uuml;n Kralı Abdullah ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ın yanı sıra Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, L&uuml;bnan, Irak, Gana, Burkina Faso, &Ccedil;ad, Gine Bissau, Senegal ve Maldivler devlet, h&uuml;k&uuml;met başkanı ve diğer yetkililerle de temas ve g&ouml;r&uuml;şmeler yaptığını anımsatan Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Ziyaretimin ikinci ayağında Bak&uuml; de d&uuml;zenlenen D&uuml;nya Liderleri İklim Zirvesi ne katıldım. Şahsıma ve heyetime g&ouml;sterilen h&uuml;sn&uuml;kabulden &ouml;t&uuml;r&uuml; zirveye ev sahipliği yapan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kardeşime bu vesileyle tekrar teşekk&uuml;r ediyorum. Birleşmiş Milletler &ccedil;atısı altındaki en &ouml;nemli iklim etkinliği olan zirveye, 80 &uuml;lke devlet ve h&uuml;k&uuml;met başkanı d&uuml;zeyinde iştirak etti. Zirvede beklentinin en y&uuml;ksek olduğu m&uuml;zakere başlığı, iklim değişikliğinin finansmanıydı. Bilhassa gelişmekte olan &uuml;lkelerin ihtiya&ccedil; duyduğu mali kaynağın ne şekilde oluşturulacağı ele alındı. 2009 da Danimarka İklim Zirvesi nde a&ccedil;ıklanan yıllık 100 milyar dolarlık iklim finansmanı hedefinin, 2025 yılı sonrası i&ccedil;in teyidi ve ilave mekanizmalarla desteklenmesini değerlendirdik. Zirveye hitabımda, &uuml;lkemizin iklim değişikliğiyle m&uuml;cadele yolundaki gayretlerini anlattım. K&uuml;resel iklim eğilimine katkı sunmaya devam edeceğimizi vurguladım. Eşim Emine Erdoğan ın girişimleriyle başlatılan ve kısa s&uuml;rede k&uuml;resel &ouml;l&ccedil;ekte bir projeye d&ouml;n&uuml;şen Sıfır Atık Hareketi nin &ouml;nemini ifade ettim. Ayrıca ağa&ccedil;landırma, su idaresi ve yenilenebilir enerji başlıklarında kaydettiğimiz ilerlemelere işaret ettim. Yenilenebilir enerjide Avrupa da 5 inci, d&uuml;nyada 11 inci sırada yer alıyoruz. Su verimliliği seferberliğine ilave olarak her 11 Kasım ı Milli Ağa&ccedil;landırma G&uuml;n&uuml; ilan ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların desteğiyle milyonlarca fidanı toprakla buluşturmaya başladıklarını s&ouml;yledi. Liderler Zirvesi ne katılan muhataplarıyla ikili g&ouml;r&uuml;şmeler de ger&ccedil;ekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, bu kapsamda İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım C&ouml;mert Tokayev, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatovi&ccedil; ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya geldiklerini s&ouml;yledi. Bu g&ouml;r&uuml;şmelerde ikili m&uuml;nasebetlerle birlikte b&ouml;lgesel gelişmeler hakkında istişarelerde bulunduklarını belirten Erdoğan, her iki zirvede alınan kararların hayırlara vesile olmasını dileyerek, hem Suudi Arabistan hem de Azerbaycan a nazik ev sahiplikleri dolayısıyla teşekk&uuml;r etti. İklim meselesi d&uuml;nyanın &ouml;n&uuml;nde bulunan en kritik tespitlerden biri Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, T&uuml;rkiye nin 2053 e kadar sıfır emisyon hedefine ilişkin sorusu &uuml;zerine, şu yanıtı verdi: İklim meselesi d&uuml;nyanın &ouml;n&uuml;nde bulunan en kritik tespitlerden biri. Savaşları, &ccedil;atışmaları, g&ouml;&ccedil;leri ne kadar &ouml;nemsiyorsak bu meseleye de aynı ciddiyetle yaklaşıyoruz. T&uuml;rkiye de h&uuml;k&uuml;met olarak bu konuda ilgili bakanlıklarımızla ne gibi tedbirler alabileceğimizin &uuml;zerinde ısrarla duruyoruz. D&uuml;nyamızın sınırlı kaynaklarını en verimli şekilde kullanmak ve insanlık olarak y&uuml;zyıllar boyunca gelişim g&ouml;stererek oluşturduğumuz medeniyetimizi &ccedil;ok farklı bir seviyeye getirebilmek i&ccedil;in tedbirlerimizi aldık, alıyoruz ve almaya devam edeceğiz. T&uuml;rkiye olarak bu konuyu &ouml;nemsiyor ve &uuml;zerimize d&uuml;şeni yapmak i&ccedil;in azami gayret g&ouml;steriyoruz. Fakat sadece bizim ya da beraberimizdeki birka&ccedil; &uuml;lkenin gayretleriyle bu meseleye k&ouml;kl&uuml; ve kalıcı &ccedil;&ouml;z&uuml;m bulmak m&uuml;mk&uuml;n değil. Organize hareket etmeli, bu sorunun y&uuml;k&uuml;n&uuml; hep birlikte omuzlamalıyız. Bazı &uuml;lkeler iklim değişikliği ile eksiksiz m&uuml;cadele ederken, bazıları kar hırsıyla alınması gereken tedbirleri g&ouml;rmezden gelir, hatta &ccedil;evreyi daha fazla kirletmeye kalkışırsa bu problemin &uuml;stesinden gelemeyiz. Toplumların en k&uuml;&ccedil;&uuml;k birimi ailelerden başlamak &uuml;zere, kurumlar, kuruluşlar, yerel y&ouml;netimler, sivil toplum, &uuml;lkeler ve uluslararası kuruluşlara kadar hedefe odaklanmış ve farkındalığı y&uuml;ksek bir seferberlik haliyle bu k&uuml;resel sorunu aşabiliriz. &Ouml;zellikle de iklim değişikliği ile m&uuml;cadele konusunda yeterli kaynağa ve imkana sahip olmayan &uuml;lkelerin de m&uuml;cadeleye katılımını sağlamak i&ccedil;in finansman, teknoloji transferi ve kapasite gelişimi &ouml;nemlidir. Sıfır atık girişiminin &ouml;neminin her ge&ccedil;en g&uuml;n daha &ccedil;ok anlaşıldığını belirten Erdoğan, bu girişimin yaygınlaştırılması ve bir yaşam tarzına d&ouml;n&uuml;şmesi i&ccedil;in gayret g&ouml;sterdiklerini s&ouml;yledi. &Ccedil;evre ve iklim hassasiyetlerinin en &uuml;st d&uuml;zeyde olduğunu ve &ouml;yle kalacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biz tedbirlerimizi şu ana kadar nasıl aldıysak, bundan sonra da almaya devam edeceğiz. dedi. Ş&uuml;phesiz iki &uuml;lke arasında fırsatlar her zaman mevcuttur ABD Başkanı se&ccedil;ilen Donald Trump ile yaptığı telefon g&ouml;r&uuml;şmesi hatırlatılarak, yeni d&ouml;nemde T&uuml;rkiye-ABD ilişkileri ile fırsatlar a&ccedil;ısından ve riskler bağlamında ilişkilerin seyriyle bu yeni d&ouml;nemi değerlendirmesi istenen Erdoğan, yeni d&ouml;nemde T&uuml;rkiye-ABD ilişkilerinin gelişmesinin, yaptıkları bir telefon diplomasisiyle sağlanamayacağını s&ouml;yledi. Trump ile uluslararası toplantılar ya da ikili g&ouml;r&uuml;şmelerde bir araya gelerek bundan sonraki s&uuml;reci nasıl değerlendireceklerini daha iyi tespit edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Şu anda Sayın Trump ın kabinesi nasıl oluşacak, nasıl bir kabine ortaya &ccedil;ıkacak bunları g&ouml;rmemiz gerekiyor. Bir de Sayın Trump ın kabinesi, benim kabinemdeki arkadaşlarla yapacakları g&ouml;r&uuml;şmelerle birbirlerini &ccedil;ok daha yakından tanıyacak, bilecek ve ona g&ouml;re de adımlarımızı inşallah atacağız. Bu noktada başkan yardımcıları ve dışişleri bakanları &ouml;nem arz ediyor. Bu bakanlarımız bir araya gelmek suretiyle birbirlerini tanıyıp, istişare edecekler. Temennimiz odur ki, T&uuml;rkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında &ccedil;ok daha farklı bir s&uuml;re&ccedil; başlamış olsun. Ş&uuml;phesiz iki &uuml;lke arasında fırsatlar her zaman mevcuttur. Bu fırsatları değerlendirme iradesi ve iki &uuml;lkeye de kazandıracak adımların atılması temel beklentimizdir. Biz konuya, her liderin yaptığı gibi &uuml;lkemizin &ccedil;ıkarları perspektifinden yaklaşıyoruz. Trump y&ouml;netimi, ekonomiyi &ouml;ncelikli hedeflerinden biri olarak g&ouml;r&uuml;yor. T&uuml;rkiye de stratejik coğrafi konumu ve gen&ccedil; n&uuml;fusu ile yatırım fırsatları sunan bir &uuml;lke. İki &uuml;lke arasında ticaret hacminin artırılması ve yatırımların teşvik edilmesi i&ccedil;in yeni fırsatlar oluşturabiliriz. &Ouml;zellikle enerji, altyapı ve teknoloji alanlarında yeni işbirliklerini geliştirmemiz m&uuml;mk&uuml;n. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Temennimiz odur ki; Trump bu d&ouml;nem b&ouml;lgeye y&ouml;nelik &ccedil;ok daha farklı adımlar atsın. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; zaman zaman verilen mesajlar bizi kaygılandırabiliyor. Onun i&ccedil;in de ocak ayını bir g&ouml;rmemiz lazım. dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretleri d&ouml;n&uuml;ş&uuml;nde u&ccedil;akta gazetecilerin g&uuml;ndeme ilişkin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu. ABD Başkanı se&ccedil;ilen Donald Trump la g&ouml;r&uuml;şmesinde Elon Musk ve oğlunun da olduğu, Musk ın New York T&uuml;rkevi ndeki g&ouml;r&uuml;şme sonrasında elinde, Daha Adil Bir D&uuml;nya M&uuml;mk&uuml;n kitabıyla &ccedil;ıktığı hatırlatılan Erdoğan, Elon Musk ile arada sırada g&ouml;r&uuml;ş&uuml;r m&uuml;s&uuml;n&uuml;z? Bunun yanında T&uuml;rkiye nin uzaya gitme &ccedil;alışmaları olsun, teknoloji ile ilgili &ccedil;alışmaları olsun bu noktada k&uuml;resel d&uuml;zlemde T&uuml;rkiye yi neler bekliyor? sorusu &uuml;zerine ş&ouml;yle konuştu: Bu kampanyada Elon Musk, Sayın Trump ın yanında yer aldı. Bizi burada ilgilendiren konu Musk ın uzay ve teknoloji alanında &ccedil;alışan bir iş insanı olması... Kendisi teknolojiyi yakından takip eden ve bazı ciddi teknolojik adımları da atan bir isim. T&uuml;rkiye de kendisiyle bu konuyla ilgili bir g&ouml;r&uuml;şme yaptık. Son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nda T&uuml;rkevi nde kendisiyle g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;m&uuml;zde &ccedil;ocuğunu da yanına almış ve T&uuml;rkevi ne &ouml;yle gelmişti. T&uuml;rkevi ndeki g&ouml;r&uuml;şmemizde de samimi bir havada g&ouml;r&uuml;şmeyi yaptık. T&uuml;rkiye nin teknoloji alanında attığı atılımlar, d&uuml;nyanın dikkatini &ccedil;ekiyor. Teknoloji tek başına ilerleyeceğiniz bir alan değil, mutlaka bazı işbirliklerine ihtiyacınız oluyor. Bu alanda işbirliği fırsatlarının doğması halinde Musk ile de adımlar atılabilir. Elon Musk, Sayın Trump y&ouml;netiminde hangi alanda g&ouml;rev alacak, hangi alanda aldığı g&ouml;revle Sayın Trump a veyahut da Amerika y&ouml;netimine faydası olacak bunu zaman i&ccedil;erisinde g&ouml;receğiz. Trump ile g&ouml;r&uuml;şmelerimiz Biden ile mukayese edilemeyecek derecede fazlaydı Erdoğan, Donald Trump ın ABD Başkanı olarak se&ccedil;ilmesinin, b&ouml;lgesel savaş ve İsrail işgali tehdidini ne oranda azalttığına ilişkin soru &uuml;zerine, şunları anlattı: Bana bu konuyla ilgili tespitler i&ccedil;in biraz erken gibi geliyor. Trump, g&ouml;revi Biden dan teslim alsın bakalım. Devir teslimden sonra yeni d&ouml;nemde ne gibi adımlar atacak, bunu o zaman g&ouml;receğiz. Temennimiz odur ki; Trump bu d&ouml;nem b&ouml;lgeye y&ouml;nelik &ccedil;ok daha farklı adımlar atsın. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; zaman zaman verilen mesajlar bizi kaygılandırabiliyor. Onun i&ccedil;in de ocak ayını bir g&ouml;rmemiz lazım. Ocak ayından itibaren ne gibi adımlar atılacağını bence o zaman g&ouml;receğiz. Kendisiyle se&ccedil;ilmesi sonrası nasıl birka&ccedil; g&uuml;n i&ccedil;erisinde g&ouml;r&uuml;ş&uuml;p konuştuysak, bundan sonraki s&uuml;re&ccedil;te de bu temaslarımızı aynı şekilde ger&ccedil;ekleştireceğimize inanıyorum. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ge&ccedil;mişte Trump ile g&ouml;r&uuml;şmelerimiz, Biden ile mukayese edilemeyecek derecede fazlaydı. İnşallah bu d&ouml;nemde de bu adımları en g&uuml;zel şekilde atarız ve hem Amerika Birleşik Devletleri hem T&uuml;rkiye buradan kazan&ccedil;lı &ccedil;ıkar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD nin liderliğindeki Batı, İkinci D&uuml;nya Savaşı ndan sonraki kurulu d&uuml;zen i&ccedil;in &Ccedil;in ve Rusya yı tehdit olarak g&ouml;r&uuml;yor. Rusya ve &Ccedil;in in İsrail ve Gazze konusundaki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusunu ş&ouml;yle yanıtladı: &Ccedil;in Devlet Başkanı Şi Cinping in, Rusya Devlet Başkanı Putin in ne gibi tavırları olacak bunları zaman bizlere g&ouml;sterecek. Bu işin en ideal şahidi zamandır. Bizler de bunu takip etmek durumundayız ve takip edeceğiz. Ona g&ouml;re de ne gibi tavır takınıyorlar, ne gibi adım atacaklar g&ouml;receğiz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bunlar artık d&uuml;nyada &ccedil;ok &ouml;nemli konuma gelmiş olan &uuml;lkeler. Dolayısıyla biz de artık onları takip edeceğiz. &Ccedil;in ve Rusya, İsrail in bu saldırılarının haksız ve hukuksuz olduğuna ilişkin a&ccedil;ıklamalar yaptı. Saldırıların sonlandırılıp konunun diplomasi yoluyla &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesi noktasında beyanları da bulunuyor. Birleşmiş Milletler zemininde başlattığımız, İsrail e silah ve m&uuml;himmat sevkiyatının durdurulması i&ccedil;in tedbir isteyen ortak mektup girişimimize Rusya ve &Ccedil;in imza verdi, bu &ouml;nemli bir adımdır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; İsrail e bu silah ve m&uuml;himmat sevki devam ettiği m&uuml;ddet&ccedil;e İsrail daha saldırgan hale gelecek. İsrail in durdurulmadığı her g&uuml;n Filistin ve L&uuml;bnan daki insani tablo biraz daha ağırlaşıyor. İnsani yardımların kesintisiz ulaşımının sağlanamadığı her g&uuml;n insanlar ila&ccedil;sızlık, a&ccedil;lık, susuzluk ve vahşice saldırılar nedeniyle &ouml;l&uuml;yor. Zulm&uuml;n karşısında olmak i&ccedil;in insan olmak yeterli Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arap &uuml;lkeleri ve T&uuml;rk devletlerine y&ouml;nelik İsrail konusunda daha aktif rol alınması &ccedil;ağrısına en fazla desteğin hangi &uuml;lkeden geldiğine ilişkin soru &uuml;zerine, İsrail in Gazze soykırımına giriştiği g&uuml;nden bu yana herkesi katliamların ve &ouml;l&uuml;mlerin karşısında olmaya davet ettiklerini hatırlattı. G&ouml;r&uuml;şt&uuml;kleri t&uuml;m &uuml;lkelerle g&uuml;ndem başlıklarından birinin mutlaka İsrail in Filistinlilere y&ouml;nelik zulm&uuml; olduğuna dikkati &ccedil;eken Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Zulm&uuml;n karşısında olmak i&ccedil;in insan olmak yeterlidir. Hangi dili konuştuğunuz, hangi inanca sahip olduğunuz, derinizin ya da sa&ccedil;ınızın, g&ouml;z&uuml;n&uuml;z&uuml;n rengi değil insani değerlere sahip olup olmadığınız &ouml;nemlidir. Maalesef bazı Batılı &uuml;lkelerin y&ouml;netimlerinden bunu g&ouml;remedik. &Ccedil;ırpınan Filistinli &ccedil;ocukların feryatları karşısında y&uuml;rekleri titremeyenlerle ortak bir paydada buluşmamız &ccedil;ok zor. Hastanelerin, ambulansların vurulduğunu g&ouml;rd&uuml;klerinde buna isyan etmeyenler, bunu normal g&ouml;r&uuml;p İsrail in kendini savunma hakkı var kılıfıyla bu su&ccedil;u &ouml;rtmeye &ccedil;alışanlardan zulme karşı duruş beklemek hayalcilik olur. Arap &uuml;lkeleri ve T&uuml;rk devletleri ile insanlık ittifakını genişletmek, tek ses ve tek y&uuml;rek olduğumuzu g&ouml;stermek i&ccedil;in &ccedil;alışıyoruz. Bir ve beraber aynı ama&ccedil;la ve aynı tonda bu zulme karşı seslerimizi y&uuml;kseltmemiz gerekiyor. Kaybedilen zamanı &ccedil;oğaltmadan bunu yapmak ise daha da &ouml;nemli. &Ccedil;ağrımız somut adımları i&ccedil;eriyor. Mesela Uluslararası Adalet Divanı nda bir hukuk m&uuml;cadelesi başladı, ona g&uuml;&ccedil;l&uuml; destek &ouml;nemli. Filistin devletinin tanınması i&ccedil;in &ccedil;abalamak bir başka somut adım. İki devletli &ccedil;&ouml;z&uuml;m olmadan b&ouml;lgeye huzur ve barışın gelmesi m&uuml;mk&uuml;n değildir. İsrail e y&ouml;nelik ticari kısıtlamalar ve ambargolar da yine başka bir m&uuml;cadele bi&ccedil;imi. Diplomatik baskının artırılması i&ccedil;in İsrail i her alanda k&ouml;şeye sıkıştıracak aktif bir diplomasi ortaya konulması da m&uuml;him. B&uuml;y&uuml;k bir insanlık sınavının ortasındayız. Bu sınavdan ge&ccedil;mek insanlık ittifakının par&ccedil;ası olmakla m&uuml;mk&uuml;n. Yoksa tarih İsrail in yanında duranları da zulme sessiz kalanları da yargılayacaktır. Erdoğan ın başında olduğu T&uuml;rkiye Cumhuriyeti, İsrail ile hukukunu devam ettirmez T&uuml;rkiye nin, İsrail ile ticaretinin halen devam ettiğine dair bazı iddiaların g&uuml;ndeme getirildiği hatırlatılarak, bu konudaki d&uuml;ş&uuml;ncesi sorulan Erdoğan, şunları aktardı: Siyasetin en kirli tarafı burası. Niye yaparlar bunları? Mevcut h&uuml;k&uuml;meti nasıl yıpratırız anlayışıyla, bu ama&ccedil; i&ccedil;in yaparlar. Biz şu anda T&uuml;rkiye Cumhuriyeti Devleti ve h&uuml;k&uuml;meti olarak İsrail ile ilişkileri kesmiş durumdayız. Bizim şu anda İsrail le bu noktada herhangi bir ilişkimiz yok. Bundan sonraki s&uuml;re&ccedil;te de bu ilişkileri geliştirmek i&ccedil;in attığımız adım da yok. Malum bu siyasi partiler, ki bunlar da c&uuml;rm&uuml; kadar yer yakar, ne yapıyorlar şimdi? Acaba biz Cumhur İttifakı nı nasıl yıkarız veya Cumhur İttifakı nı nasıl yerden yere vururuz , bunun arayışı i&ccedil;indeler. Bununla yerden yere vurulmaz. Şu anda Cumhur İttifakı, İsrail ile ilişkilerin kesilmesi konusunda kesin kararlıdır. Biz bu kararlılığımızı bundan sonraki s&uuml;re&ccedil;te de devam ettireceğiz. Tayyip Erdoğan ın başında olduğu T&uuml;rkiye Cumhuriyeti H&uuml;k&uuml;meti, İsrail ile hukukunu devam ettirmez, geliştirmez. B&ouml;yle bir niyetimiz de s&ouml;z konusu değil. Bu konuda bazıları kulaklarını, g&ouml;zlerini ve zihinlerini hırs tıka&ccedil;larıyla kapatmış durumda. Onlar hakkı g&ouml;rmeye k&ouml;r, hakkı işitmeye sağır, hakkı s&ouml;ylemeye dilsizler. Onlar i&ccedil;in yapacak bir şey kalmamıştır. Bulundukları &ccedil;ukurda &ccedil;ırpınmaya ne dersek diyelim devam edecekler. Bizim muhatabımız iftiracılar hi&ccedil; olmadı. Biz bu konuyu milletimize anlattık ve anlatmaya devam ediyoruz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bizim bu konuda ne kadar samimiyetle gayret g&ouml;sterdiğimize milletimiz şahittir. Sadece milletimiz değil, d&uuml;nya şahittir. Biz İsrail ile ticareti de ilişkileri de kestik, nokta. Biz Filistin in sonuna kadar haklı davasında yanındayız. Biz Netanyahu denilen zalimden de onun &ccedil;etesinden de bu yaptıklarının hesabını hukuk &ouml;n&uuml;nde soracağız. Sonuna kadar zalimlerin ensesinde olacağız. Biz b&ouml;ylesi bir baskı yaptığımız i&ccedil;in İsrail in d&uuml;men suyundaki bu iftiracılar bizi hedef alacak, biliyoruz. Biz istikametimizi iftiracıların kirli c&uuml;mlelerine g&ouml;re değil, milletimizin işaret ettiği y&ouml;ne g&ouml;re tayin ediyoruz.

Erdoğan: ABD ile yatırımların teşvik edilmesi için yeni fırsatlar oluşturabiliriz

Öne Çıkanlar