AB, tarım ve gıdada 2030 rotasını belirliyor

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, gelecek 10 yılın tarım ve gıda stratejisini revize edip, belirlemek &uuml;zere aksiyon planını yayınladı. Biyolojik &ccedil;eşitliliği koruyarak, sağlıklı ve s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir bir gıda sistemi kurmayı ama&ccedil;layan AB Komisyonu, yeni stratejilerini i&ccedil;eren &ccedil;alışmasını yayınladı. Covid-19 salgınıyla birlikte, işleyen, sağlam ve esnek bir gıda sisteminin &ouml;neminin her koşulda arttığının altı &ccedil;izilen strateji belgesinde, &ldquo;Pandemi, k&uuml;resel anlamda sağlık, ekosistem, tedarik zincirleri ve t&uuml;ketim arasındaki ilişkilerden daha &ccedil;ok haberdar olmamızı sağladı&rdquo; ifadelerine yer verildi. Pestisit ve antimikrobiyallere bağımlılığın acilen azaltmaya ihtiya&ccedil; duyulduğu belirtilen strateji belgesinde, aşırı g&uuml;bre kullanımının azaltılması, organik tarımın artırılması, biyolojik &ccedil;eşitlilikte yaşanan kaybın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ilerek hayvan refahının iyileştirilmesine dair adımlar atılması gerektiği vurgulandı. &Ccedil;iftlikten Sofraya Strateji - Adil, Sağlıklı ve &Ccedil;evre Dostu Gıda Sistemi başlıklı tarım ve gıda stratejisi belgesinde &ouml;nemli hedefler ortaya kondu. PESTİSİT KULLANIMI %50 AZALTILACAK İnsanlığın hem kendisini hem de gezegeni korumak adına daha fazla adım atması gerektiği belirtilen strateji belgesine g&ouml;re, AB &uuml;lkelerinde pestisit kullanımı 2030 yılına kadar y&uuml;zde 50 oranında azaltılacak. Daha tehlikeli olarak nitelenen diğer pestisit grubunda da yine y&uuml;zde 50 oranında azaltma hedefi s&ouml;z konusu. &ldquo;Pestisitlerin S&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir Kullanımı Direktifi&rdquo;nin revize edileceği belirtilirken, s&ouml;z konusu hedefe gerek&ccedil;e olarak, &ldquo;Tarımda kimyasal ila&ccedil;ların kullanımı toprak, su ve hava kirliliğine, biyolojik &ccedil;eşitlilik kaybına neden olurken, hedef olmayan bitki, b&ouml;cek, arı, kuş, memeli ve amfibilere de ciddi zararlar verebiliyor&rdquo; denildi. Bu konudaki risk g&ouml;stergesi &ouml;l&ccedil;&uuml;m hesaplamalarına da yer verilen strateji belgesinde, bug&uuml;ne kadar alınan &ouml;nlemler sonucu son 5 yılda pestisit kullanımına dair risklerin y&uuml;zde 20 azaltıldığı kaydedildi. KİMYASAL G&Uuml;BRE KULLANIMI %20 D&Uuml;Ş&Uuml;R&Uuml;LECEK Toprak verimliliğinin ve organik madde a&ccedil;ısından zenginliğinin arttırılmasının hedeflendiği strateji belgesine g&ouml;re, AB&rsquo;de 2030 yılına kadar kimyasal g&uuml;bre kullanımı en az y&uuml;zde 20 oranında d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lecek. Biyolojik &ccedil;eşitliliği korumak i&ccedil;in Avrupa nın kara ve denizlerinin y&uuml;zde 30 u &ouml;zel koruma alanlarına d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lecek. ANTİMİKROBİYAL SATIŞI %50 AZALTILACAK &Ccedil;iftlik hayvanları ve balık &ccedil;iftliklerinde antimikrobiyal satışı (dolayısıyla kullanımı) 2030 yılına kadar y&uuml;zde 50 azaltılacak. Hayvan refahının insan sağlığı ile bağlantısına dikkat &ccedil;ekilen belgede, antimikrobiyallerin aşırı ve uygun olmayan kullanımına bağlı antimikrobiyal diren&ccedil; y&uuml;z&uuml;nden her yıl Avrupa da yaklaşık 33 bin insanın hayatını kaybettiği ifade edildi. ORGANİK TARIMIN PAYI ARTACAK Organik gıda pazarının b&uuml;y&uuml;meye devam edeceği ve biyolojik &ccedil;eşitliliğe pozitif etkisi olan organik tarımın daha fazla desteklenmesi gerektiği belirtilen strateji belgesinde, organik tarım alanlarının toplam tarım alanlarındaki payının 2030 yılına kadar y&uuml;zde 25 e &ccedil;ıkarılmasının hedeflendiği belirtildi. Strateji belgesine g&ouml;re, s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir ve sağlıklı gıda sistemleri alanında yapılacak araştırma ve geliştirme ile yeni girişim ve yatırımlar i&ccedil;in de 10 milyar Euroluk bir mali kaynak sağlanacak. Biyo&ccedil;eşitliliği korumak ve iklim değişikliğiyle m&uuml;cadele kapsamında mevcut ormanlar korunmasının yanısıra bozuk ormanlarda rehabilitasyon &ccedil;alışmasının da yapılacağı kaydedilen strateji belgesinde, AB &uuml;lkelerinde 2030 yılına kadar 3 milyar yeni fidan dikileceği belirtildi. Covid-19 salgınının bundan sonraki s&uuml;rece dair sadece bir &ouml;rnek olduğu belirtilen strateji belgesinde, benzer pandemi ve k&uuml;resel iklim değişikliği gibi risk senaryolarına karşı gıda sisteminin direncinin değerlendirileceği kaydedildi. AB, kriz d&ouml;nemlerinde gıda tedariki ve gıda g&uuml;venliğinin sağlanması i&ccedil;in olağan&uuml;st&uuml; durum planı/senaryoları geliştirilecek. T&Uuml;KETİCİ TALEBİ &Uuml;RETİM MODELİNİ ŞEKİLLENDİRİYOR Strateji belgesinde t&uuml;ketici taleplerinin &uuml;retim şartlarını belirlemede &ouml;nemli bir rol oynadığının da altı &ccedil;izilerek, &ldquo;İnsanlar tarımsal &uuml;retim ve gıdaya erişim konusunda sağlık, sosyal, etik ve &ccedil;evresel meselelere hi&ccedil; olmadığı kadar &ouml;nem veriyor. Kentleşme arttık&ccedil;a insanlar gıdaya kendini daha yakın hissetmek istiyor. Daha az m&uuml;dahale edilmiş ve daha az işlenmiş, taze ve s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir kaynaklı gıda talep ediyorlar. Gıda tedarik zincirinin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliğini sağlamada zincirin t&uuml;m akt&ouml;rlerinin etkin şekilde rol alması gerektiğini vurgulanan strateji belgesinde, &uuml;retim s&uuml;reci kadar t&uuml;ketim s&uuml;recine de dikkat &ccedil;ekildi. &Uuml;retilen gıdaların yaklaşık y&uuml;zde 20 sinin zayi olduğu belirtilirken, obezitedeki y&uuml;kseliş, yetişkin n&uuml;fusun yarısından fazlasının fazla kilolu olması, gıda &ccedil;eşidi ve t&uuml;ketim miktarına bağlı hastalıkların arttığı ve bunun y&uuml;ksek maliyetler doğurduğunun altı &ccedil;izilen strateji belgesinde, s&ouml;z konusu alanda iyileşme sağlanması i&ccedil;in t&uuml;ketici davranışlarında da iyileşmeye ihtiya&ccedil; olduğu ifade edildi. YEŞİL MUTABAKAT Yaklaşık 23 sayfalık &Ccedil;iftlikten Sofraya Strateji - Adil, Sağlıklı ve &Ccedil;evre Dostu Gıda Sistemi başlıklı stratejisi belgesinde gıda paketleme sisteminden, yeni iş modellerine, fiyatlamalardan, taklit ve tağşişe karşı m&uuml;cadeleye, ticaret politikalarından uluslararası işbirliğine kadar kapsayıcı i&ccedil;erikler yer alıyor. Bu bir yeşil mutabakat ... Biz sadece &ouml;ne &ccedil;ıkan noktaları &ouml;zet halinde sizlerle paylaşmak istedik. Tabii s&ouml;z konusu stratejilerin y&uuml;r&uuml;rl&uuml;ğe girmesi i&ccedil;in Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB &uuml;yesi &uuml;lkelerin de onayı gerekiyor ancak bug&uuml;ne kadar s&ouml;z konusu kararlarda ortak paydada bir şekilde buluşulduğunu hatırlatalım. AB&rsquo;NİN HEDEFLERİ T&Uuml;RKİYE İ&Ccedil;İN NE ANLAMA GELİYOR? Peki bu strateji belgesindeki hedefler ve aksiyon planı T&uuml;rkiye a&ccedil;ısından ne anlam ifade ediyor? Bir ka&ccedil; c&uuml;mle ile &ouml;zetleyelim&hellip; Eğer Avrupa Birliği, tarım ve gıdada &uuml;retimden t&uuml;ketime kadar kendi standartlarını iyileştirme y&ouml;n&uuml;nde mevcut planını revize ederek gelecek 10 yıla dair yeni hedefler ortaya koyuyorsa, birlik dışından ithal edeceği tarım ve gıda &uuml;r&uuml;nlerinde de benzer kriterleri baz alacaktır. Dolayısıyla T&uuml;rkiye a&ccedil;ısından &ouml;nemli bir ihracat kapısı konumundaki Avrupa&rsquo;ya dair pazarlama stratejileri oluşturulurken, &uuml;retimden başlayarak s&ouml;z konusu hedefleri ve kriterleri aklımızın bir ucunda tutmamızda fayda var diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. İrfan Donat Bloomberg HT Tarım Edit&ouml;r&uuml; idonat@bloomberght.com

AB, tarım ve gıdada 2030 rotasını belirliyor

Diğer Yazılar