25 maddede çiftçinin 2021 beklentisi

2020 yılının sonundaki yazılarımızda tarım ve gıda sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n hem 2020 karnesini &ccedil;ıkarmış hem de 2021 yılına dair &ouml;ng&ouml;r&uuml;leri paylaşmıştık. Adana &Ccedil;ift&ccedil;iler Birliği de 2021 yılına dair sorunların tespit edilip &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ouml;nerilerinin de yer aldığı 25 maddelik bir bilgi notu yayınladı. Adana &Ccedil;ift&ccedil;iler Birliği Başkanı Mutlu Doğru imzasıyla paylaşılan bilgi notunda, 2020 yılında d&uuml;nyaca m&uuml;cadele edilen pandemi s&uuml;recinde sağlık sekt&ouml;r&uuml;nden sonra en &ccedil;ok konuşulan ve g&uuml;ndeme gelen tarım sekt&ouml;r&uuml; olmuştur. G&uuml;venilir gıdaya s&uuml;rekli ve spek&uuml;lasyonlardan uzak, makul fiyatlarla ulaşımın sağlanması i&ccedil;in &uuml;lkemizin başta stratejik tarımsal &uuml;r&uuml;nlerde kendi kendine yeter duruma gelebilme hedefi herkes tarafından benimsenmiştir. K&uuml;resel ısınma, iklim değişikliği, d&uuml;nyada artan n&uuml;fus baskısı, n&uuml;fus yoğun &uuml;lkelerin y&uuml;kselen gelir seviyesiyle artan farklı beslenme ihtiya&ccedil;ları, tatlı su kaynaklarındaki azalma, k&ouml;yden kente g&ouml;&ccedil;, tarım n&uuml;fusunun yaşlanması ve tarım yapılan arazilerin imar veya farklı sebeplerle kaybedilmesi gibi g&uuml;ndemdeki temel konular ışığında, hepimiz i&ccedil;in zor ge&ccedil;en 2020 yılını geride bırakırken, &uuml;lkemizde tarım sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n yaşadığı sorunlar ve &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ouml;nerilerimizi ilgili merciler ve kamuoyunun g&ouml;r&uuml;şlerine sunarız ifadelerine yeriliyor. 2021 yılı ve sonrası i&ccedil;in &ccedil;ift&ccedil;ilerin dikkat &ccedil;ektiği sorunlar ve &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ouml;nerileri şu şekilde sıralanıyor: 1- Enflasyonla m&uuml;cadele kapsamında, gıda enflasyonunu d&uuml;ş&uuml;rmek i&ccedil;in &uuml;retici fiyatları yerine &uuml;retim maliyetlerini d&uuml;ş&uuml;r&uuml;c&uuml; &ouml;nlemler alınmalıdır. Tarımsal girdilerin fiyatları yakından takip edilerek, haksız kazan&ccedil; veya spek&uuml;latif artışlarda Tarım Bakanlığı, m&uuml;dahil olarak gerekirse Rekabet Kurumu&rsquo;nu devreye sokmalıdır. Kur artışı bahanesiyle dışa bağımlı olduğumuz girdilerde artan fiyatlar, kurların d&uuml;şmesiyle aynı oranda gerilemiyorsa, ilgili kurumlar tarafından, &ccedil;ift&ccedil;imizin menfaatini koruyacak, haksız rekabeti &ouml;nleyecek tedbirler alınmalıdır. 2- İ&ccedil;inde bulunduğumuz pandemi s&uuml;recinde oluşturulan bilim kurulu, yapmış olduğu tespitler ve tavsiyeleriyle takdir toplamıştır. Tarım sekt&ouml;r&uuml; i&ccedil;in de işin pratiğini bilen bilim insanları, sanayiciler, &ccedil;ift&ccedil;i temsilcileri ve b&uuml;rokratlarımızdan oluşacak bir kurul, uzun vadeli tarım sorunlarına daha akılcı &ccedil;&ouml;z&uuml;mler &uuml;retilmelidir. 3- K&uuml;resel ısınmanın etkisiyle iklim değişikliği ve tatlı su kaynaklarımızın azalma riski T&uuml;rk tarımının &ouml;n&uuml;ndeki en b&uuml;y&uuml;k ortak sorundur. Su kaynaklarımızın y&uuml;zde 70&rsquo;inin kullanıldığı tarım sekt&ouml;r&uuml;nde geleceğimizin emaneti suyumuzu tasarruflu kullanmaya y&ouml;nelik eğitici, teşvik edici, y&ouml;nlendirici uygulamaları hayata ge&ccedil;irerek, her t&uuml;rl&uuml; tarımsal destek, s&uuml;bvansiyonlu kredi ve tarımsal yatırım teşviklerinde suyu doğru tekniklerle ve tasarruflu kullanma &ouml;n koşul haline getirilmelidir. 4- Tarım ve Orman Bakanlığımızın 2021 yılında sulama yatırımlarına &ouml;ncelik vereceği a&ccedil;ıklaması sekt&ouml;r&uuml;m&uuml;z a&ccedil;ısından memnun edici bir gelişmedir ve takdirle karışlanmaktadır. Ancak yeni tarımsal sulama yatırımlarında &ccedil;ağın gerekleri de g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alınarak su ve enerji tasarrufu sağlayacak yeraltı kapalı sistem basın&ccedil;lı sulamaya ge&ccedil;ilmesi gerekmektedir. 5- T&uuml;rkiye&rsquo;de tarım hakkında a&ccedil;ıklanan verilerin g&uuml;venilir olmaması, karar alma ve projeksiyon yapmayı da zorlaştırmakta ve hatta kimi zaman yanlış kararlar almaya da sebep olmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığımız b&uuml;nyesinde başlatılan &uuml;r&uuml;n masalarının &ccedil;alışmalarını takdirle takip etmekle beraber, doğru tarımsal istatistiklere ulaşmak i&ccedil;in gelişmiş &uuml;lkelerin tarımsal veri toplama metotları da incelenip, her t&uuml;rl&uuml; teknolojiyi devreye sokarak, T&uuml;rk tarımında doğru verilere ulaşmalıyız. &Ouml;l&ccedil;emezsek kontrol edemeyiz, kontrol edemezsek y&ouml;netemeyiz. 6- &Uuml;lkemiz farklı coğrafi ve iklim koşullarında her &ccedil;eşit &uuml;r&uuml;n&uuml;n &uuml;retilmesine imkan veren &ouml;nemli bir tarım &uuml;lkesidir. Her b&ouml;lge ve &uuml;r&uuml;n&uuml;n farklı sorunları olabilmektedir. Bu sorunların en akılcı şekilde &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesi, işin i&ccedil;inde olan sivil toplum kuruluşları ve &ccedil;ift&ccedil;i temsilcileriyle g&ouml;r&uuml;ş&uuml;lerek, kaynağından doğru bilgi almakla olur. Tarım ve Orman Bakanımız ve ilgili b&uuml;rokratlarımız ile &ccedil;ift&ccedil;iyi temsil eden kuruluşların daha sık ve d&uuml;zenli bir araya gelmesi sorunların &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml;n&uuml; hızlandıracaktır. 7- &Ccedil;ift&ccedil;ilik; her t&uuml;rl&uuml; iklim şartında, zaman ve mesai şartlarının diğer sekt&ouml;rlere g&ouml;re farklı olduğu, doğayla i&ccedil; i&ccedil;e yapılan zor bir meslektir. Tarım sekt&ouml;r&uuml;nde &ccedil;alışan s&uuml;rekli tarım iş&ccedil;ileri ve işverenlerin arasındaki &ccedil;alışma ve sosyal g&uuml;venlik şartlarının d&uuml;zenlendiği Tarım İş Kanunu, g&uuml;n&uuml;m&uuml;z şartlarına g&ouml;re yeniden tartışılarak hazırlanmalı ve hayata ge&ccedil;irilmelidir. 8- Meclis&rsquo;te 2020 yılında kabul edilen yeni taklit ve tağşişle m&uuml;cadele yasası, &ccedil;ift&ccedil;imizin &uuml;rettiği &uuml;r&uuml;nleri gıda tebliğine uygun olarak &uuml;reterek mamul hale getiren d&uuml;r&uuml;st sanayicimizin ve &ccedil;ift&ccedil;ilerimizin hakkını ve emeğini koruyan, gıda sekt&ouml;r&uuml;nde &uuml;retilen mamul &uuml;r&uuml;nlerde haksız rekabetin &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ecek ve halk sağlığını da koruyacak &ouml;nemli bir yasal d&uuml;zenlemedir. Ancak bu yasanın tarım il teşkilatları ve hatta belediyelerimiz tarafından etkili ve adil olarak uygulanması ve sonu&ccedil;larının da Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından aylık olarak kamuoyu ile paylaşılmasını bekliyoruz. 9- Tarımsal desteklemeler, toplam miktarı tartışmalara a&ccedil;ık da olsa, tarımın desteklenmesi gerekliliği ve bunun da kanuna bağlanarak her yıl a&ccedil;ıklanması tarım sekt&ouml;r&uuml;m&uuml;z i&ccedil;in &ouml;nemlidir. Ancak bu desteklerin, tarımın i&ccedil;inden gelen &ccedil;ift&ccedil;iler ve temsilcileriyle g&ouml;r&uuml;ş&uuml;lerek etki analizleri yapılmalı; rekolteye, &uuml;retim maliyetine, &ccedil;evre ve insan sağlığına, &uuml;r&uuml;n&uuml;n pazarlama g&uuml;c&uuml;ne ve &ccedil;ift&ccedil;i refahına katkıları ayrıntılarıyla tek tek ele alınarak, sadeleştirilmeli, gereksiz ve etkisiz olanlar kaldırılmalı, mevcut destekleme b&uuml;t&ccedil;esi daha etkili kullanılmalıdır. 10- Tarımsal destekler yılın başında a&ccedil;ıklanarak ekim planlamasıyla &uuml;lkenin ihtiyacı olan &uuml;r&uuml;nlerin ekimi teşvik edilmeli ve bir sonraki &uuml;r&uuml;n tohum tarlaya d&uuml;şmeden, &ccedil;ift&ccedil;inin &uuml;retim maliyetleri i&ccedil;in nakit ihtiyacının en &ccedil;ok olduğu zamanda &ouml;denmelidir. 11- Tarımsal desteklerden kesilen y&uuml;zde 2 ile 4 oranındaki stopaj vergisi Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığımızın yapacağı g&ouml;r&uuml;şme ile kaldırılmalı ve desteklemeler &ccedil;ift&ccedil;ilerimizin hesabına kesintisiz olarak ve bankanın a&ccedil;ık olduğu hafta i&ccedil;i g&uuml;nlerde yatırılmalıdır. 12- Tarım politikalarının uygulanması ve &ccedil;ift&ccedil;imizin y&ouml;nlendirilmesinde; stratejik &uuml;r&uuml;n &uuml;retimi, sera ve hayvancılık yatırımları, basın&ccedil;lı sulama sistemlerinin yaygınlaşması, 40 yaş altı ve kadın &ccedil;ift&ccedil;ilerin desteklenmesi gibi konularda Ziraat Bankası aracılığıyla hazine destekli yatırım ve işletme kredileri verilmesinin ne kadar etkili ve &ouml;nemli olduğu g&ouml;r&uuml;lm&uuml;ş ve &ccedil;ift&ccedil;ilerimiz tarafından da takdirle karşılanmaktadır. Bu kredilerin daha da yaygınlaşarak belirlenen tarımsal politika ve y&ouml;nlendirmelerin uygulamasında daha etkin kullanılması tarımın geleceği i&ccedil;in yararlı olacaktır. 13- Tarım kesiminde artan bor&ccedil;lanma ve takibe d&uuml;şme oranlarındaki y&uuml;kseliş, &ccedil;ift&ccedil;imizin maliyet ve satış fiyatları arasındaki makasın daraldığı, kar oranlarının d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; ve hatta zarar ettiğinin g&ouml;stergesidir. &Ouml;zellikle k&uuml;&ccedil;&uuml;k &ccedil;ift&ccedil;imizin bor&ccedil; yapılandırma ihtiyacı artmıştır. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinde takibe d&uuml;şen bor&ccedil;ların faizlerinin hazine tarafından &ouml;denip, anaparanın 5 yıl vadeye b&ouml;l&uuml;nerek tahsil edilmesi, sadece ekonomik değil, k&ouml;yde yaşayan ve kefaletle kredi kullanan k&uuml;&ccedil;&uuml;k &ccedil;ift&ccedil;imiz i&ccedil;in sosyal bir gereklilik haline gelmiştir. 14- Tarımsal kredilerdeki geri d&ouml;n&uuml;şlerde kamu ve &ouml;zel bankalarda yaşanan sıkıntılar g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alınarak, &uuml;retimin devamı i&ccedil;in &ouml;deme g&uuml;&ccedil;l&uuml;ğ&uuml; &ccedil;eken &ccedil;ift&ccedil;imize, kredinin a&ccedil;ıldığı faiz oranıyla yapılandırma imkanı getirilmeli, yeni a&ccedil;ılacak tarımsal işletme kredilerinde BDDK&rsquo;nın alacağı kararla, 6 ayda bir faiz &ouml;denmesi şartıyla kapatma vadesi 24 aya &ccedil;ıkarılmalıdır. 15- Hayvancılıkla ilgilenen &ccedil;ift&ccedil;ilerimizin kredi teminatı olarak hayvan varlığını g&ouml;stermesi BDDK tarafından da kabul g&ouml;rmesine rağmen, kamu ve &ouml;zel bankalarımız bu uygulamadan ka&ccedil;ınmaktadır. Bu durumda başka teminatı olmayan &ccedil;ift&ccedil;i sistem dışı kaynaklardan y&uuml;ksek oranlarla bor&ccedil;lanarak &uuml;retim maliyetlerini arttırmaktadır. Bankalarımızın hayvan varlığını teminat olarak kabul etmesi, Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından sağlanmalıdır. 16- Kooperatif&ccedil;ilik, &ouml;zellikle tarım sekt&ouml;r&uuml;nde dağınık yapıdaki k&uuml;&ccedil;&uuml;k &ccedil;ift&ccedil;ilerin g&uuml;&ccedil;lerini birleştirerek toplu alım ve satış yaparak maliyetlerini d&uuml;ş&uuml;rmeleri ve katma değer yaratmaları a&ccedil;ısından kabul g&ouml;rm&uuml;ş bir ekonomik modeldir Ancak T&uuml;rkiye&rsquo;de sekt&ouml;r&uuml; kurtaracak yeni bir buluş da değildir. Kooperatif&ccedil;ilik &uuml;lkemizde Cumhuriyetin ilk yıllarında başlamıştır. Az sayıda da olsa başarılı &ouml;rnekleri olmasına rağmen yaygınlaşmamasının ve başarısız olmasının temel nedeni kooperatiflerin yanlış y&ouml;netilmesidir. Kooperatif&ccedil;iliğin gelişmesi i&ccedil;in Tarım Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı ilgili sivil toplum kuruluşlarının da g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n&uuml; alarak, ortak bir &ccedil;alışmayla tarımsal kooperatiflerin kuruluş ve y&ouml;netimleriyle ilgili kanunu yeniden d&uuml;zenlemeli ve y&ouml;neticilerine mutlaka t&uuml;m şahsi varlıklarıyla sorumluluk getirilmelidir. 17- Tarım Kredi Kooperatifleri, &ccedil;ift&ccedil;imiz i&ccedil;in &ouml;nemli ve gerekli bir kuruluştur. Yaklaşık 810 bin &ccedil;ift&ccedil;imizin ortak olduğu ancak y&ouml;netimine m&uuml;dahil olamadığı bu &ouml;nemli kurum, Ziraat Bankasıyla aynı hazine desteğini almasına rağmen daha y&uuml;ksek faiz oranı, masraf ve komisyon uygulayarak, piyasadaki en b&uuml;y&uuml;k alıcı konumunda olmasına rağmen g&uuml;bre ve zirai ilacı &ccedil;ift&ccedil;imize daha pahalıya satarak k&uuml;&ccedil;&uuml;k &uuml;reticilerimizin tepkisini &ccedil;ekmektedir. Tarım Kredi Kooperatiflerinin y&ouml;netim organizasyonu, kooperatif, b&ouml;lge birliği, hizmet b&uuml;roları, depoları ve iştirakleriyle yeniden yapılandırılarak işletme maliyetlerini d&uuml;ş&uuml;recek tedbirler alınmalı ve ortaklarına piyasa fiyatlarının altında girdi sağlamalı ve &uuml;retilen &uuml;r&uuml;nlere katma değer yaratılmalıdır. Kooperatif&ccedil;iliğin esas amacı budur. 18- Toprak Mahsulleri Ofisi TMO), piyasa d&uuml;zenleyici g&ouml;revi nedeniyle &ccedil;ift&ccedil;inin destek&ccedil;isi, sanayici ve t&uuml;keticinin ise g&uuml;venidir. TMO değişen piyasa şartları ve enflasyona g&ouml;re a&ccedil;ıkladığı m&uuml;dahale alım fiyatını aylık olarak g&uuml;ncellemelidir. Aksi halde bu yıl olduğu gibi a&ccedil;ıklanan buğday ve mısır fiyatı piyasanın altında kaldığından, gerekli alımı yapamayarak ithal etme durumunda kalabilmektedir. TMO, alım fiyatlarıyla birlikte aylık satış fiyatlarını da a&ccedil;ıklamalı, sanayicinin &ouml;n&uuml;n&uuml; g&ouml;rerek piyasaya girmesini sağlamalıdır. 19- Cumhuriyetimizin 100 &uuml;nc&uuml; yılında tarımsal &uuml;r&uuml;n ihracatındaki hedeflere ulaşmak i&ccedil;in ihra&ccedil; ettiğimiz tarım &uuml;r&uuml;nlerimizde tek pazara bağlılığı &ouml;nlemek, yeni ve zengin pazar arayışına girmek, ihracatın artarak s&uuml;rekli olması ve &uuml;rettiğimiz &uuml;r&uuml;ne katma değeryaratılması &ouml;nemli bir husustur. Bu konuda ihracat&ccedil;ılarımızın yeni pazarlara girmesinin &ouml;n&uuml;n&uuml; a&ccedil;acak &uuml;lkelerle alım protokolleri imzalanması, uzak mesafeler i&ccedil;in gerekirse havayolu taşımasını da devreye sokarak navlun desteği verilmesi ihracat&ccedil;ımızın yeni pazarlarda rekabet g&uuml;c&uuml;n&uuml; arttıracaktır. 20- Yaş meyve &uuml;retiminde &ccedil;ok yıllık &uuml;r&uuml;nlerin ekimi ve dikimi konusunda planlama eksikliği, uzun vadede arz fazlalığına ve dolayısı ile değersiz ve hatta zararına &uuml;retime neden olmaktadır. Bu konuda envanter &ccedil;alışması yapılarak &ccedil;ift&ccedil;ilere yapacağı uzun vadeli yatırım konusunda destek olunmalı, fazla ekimi olan ve yurt dışında rekabet şansı olmayan &uuml;r&uuml;nlere destekleme kesilerek gereksiz yatırımın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ilmelidir. 21- &Ccedil;iğ s&uuml;t fiyatlarının, a&ccedil;ıklanan maliyetler dikkate alınmadan Gıda Komitesince belirlenip, Ulusal S&uuml;t Konseyine a&ccedil;ıklatılması, konseyin vasfını yitirmiş olduğu anlamındadır. Serbest ekonomi şartlarıyla uyumsuz olan bu duruma a&ccedil;ıklık getirilmeli, fiyat a&ccedil;ıklanıyorsa Et S&uuml;t Kurumu (ESK) tarafından a&ccedil;ıklanan fiyatla &ccedil;iğ s&uuml;t alınarak s&uuml;t tozu haline getirilmeli, fazlası ihra&ccedil; edilerek piyasa d&uuml;zenlenmelidir. &Ccedil;iğ s&uuml;t maliyeti hesaplanırken, d&uuml;nyada kabul g&ouml;rm&uuml;ş s&uuml;t yem paritesine g&ouml;re, d&ouml;rder aylık d&ouml;nemlerde en &ccedil;ok kullanılan yem hammaddelerinin borsa fiyatlarının baz alındığı bir form&uuml;l &uuml;zerinde anlaşarak &ccedil;iğ s&uuml;t fiyatı belirleme bir sisteme bağlanmalı, toplama ve soğutma bedelleri ise y&uuml;zdesel olarak bu fiyata ilave edilmelidir. &Ccedil;iğ s&uuml;t destekleme prim miktarlarının belirlenerek aylık &ouml;deme yapılacağının a&ccedil;ıklanması &uuml;retici a&ccedil;ısından olumlu bir gelişmedir. 22- S&uuml;t Hayvancılığıyla uğraşan &ccedil;ift&ccedil;ilerimizin &uuml;ye oldukları birlik ve kooperatiflerin sayıca &ccedil;ok ve dağınık yapıda olması, sekt&ouml;re zarar vermektedir. Damızlık sığır yetiştiren ve s&uuml;t &uuml;reten bir &ccedil;ift&ccedil;inin &uuml;ye olması gereken birlik tek bir &ccedil;atı altında toplanarak tek seslilik sağlanmalı, birbirlerine adeta rakip hale gelen gereksiz birlik ve kooperatifler kapatılmalıdır. 23- Tarımsal ama&ccedil;lı kullanılan elektrik birim fiyat tarifesi, dağıtım şirketlerinin &ouml;zelleşmesiyle diğer tarifelerden farksız hatta daha pahalı hale gelmiştir. Tarımsal &uuml;retim maliyeti i&ccedil;inde &ouml;nemli bir yer tutan tarımsal elektrik fiyatlarına m&uuml;dahale edilerek indirim uygulanmalı, tarım ve hayvancılıkla ilgili elektrik faturaları Ziraat Bankasında otomatik &ouml;demeye alınması şartıyla hazine destekli sıfır faizli kredi ile aylık &ouml;denerek, &ccedil;ift&ccedil;imizden yıl sonunda tahsil edilmelidir. 24- İklim değişikliği, tarımın geleceği &uuml;zerindeki en b&uuml;y&uuml;k risktir. Bu riskle m&uuml;cadele ederken don gibi &ccedil;ift&ccedil;imize &ouml;nemli zararlar veren doğa olaylarına karşı korunma ama&ccedil;lı &uuml;lkemizde de &uuml;retimi başlayan dona karşı r&uuml;zgar pervanelerindeki y&uuml;zde 18 olan KDV oranlarının y&uuml;zde 8&rsquo;e d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmesi bu makinaların alımında finansman maliyetini d&uuml;ş&uuml;recek ve yaygın kullanımına destek olacaktır. 25- D&uuml;nyada h&uuml;cresel, dijital, dikey ve hassas tarım gibi konularla geleceğin tarımı tartışılıp, &ccedil;evreyi koruyan, sağlıklı ve y&uuml;ksek verimli tarımsal &uuml;retim modelleri dizayn edilmeye &ccedil;alışılırken, &uuml;lkemizde y&uuml;zde 17 olan tarım n&uuml;fusumuzun milli gelirden aldığı y&uuml;zde 7 payla &ccedil;ift&ccedil;imizin ayakta kalması ve ge&ccedil;im derdine &ccedil;are bulmayı konuşuyoruz. &Uuml;lkemizin y&uuml;ksek tarımsal potansiyeli ve lojistik avantajlarıyla, Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar ve hatta Uzakdoğu&rsquo;nun tarımsal &uuml;retim merkezi haline gelmesi hayal değildir. İhtiyacımız olan stratejik &uuml;r&uuml;nleri, dışarıya bağımlı olmadan, toprak, su ve iklim koşullarımıza g&ouml;re en verimli şekilde &uuml;retmek i&ccedil;in tarımsal politikalarımızı ve &uuml;retim &ouml;nceliklerimizi, uzun vadeli, siyaset &uuml;zeri d&uuml;ş&uuml;nerek belirlemeliyiz. Tarım kesiminin kronikleşen sorunlarına, g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir siyasal iradeyle, radikal ve kalıcı &ccedil;&ouml;z&uuml;mler getirilmeli, tarımda aynı sorunları konuşma kısır d&ouml;ng&uuml;s&uuml;nden kurtulup, bizler de &uuml;lkemizde geleceğin tarımını dizayn etmeliyiz. Adana &Ccedil;ift&ccedil;iler Birliği Başkanı Mutlu Doğru imzasıyla yayınlanan rapor niteliğindeki 25 maddelik bilgi notu, sadece sorunları tespit etmekle kalmıyor, &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ouml;nerilerini de gayet net bir şekilde ortaya koyuyor. Ve hatta sorunların &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml;nde aktif rol alması gerekirken, beklenen hamleleri yapamayan kurum ve kuruluşların yapısı ve işleyişine dair de &ouml;nemli bir a&ccedil;ılımda bulunuyor. Masa başında rapor hazırlayanlardan ziyade ger&ccedil;ek &ccedil;ift&ccedil;ilerin sesine kulak vermekte fayda var. İrfan Donat - Bloomberg HT Tarım Edit&ouml;r&uuml; idonat@bloomberght.com

25 maddede çiftçinin 2021 beklentisi

Diğer Yazılar