Advertisement
HABERLER ABONE OL

Dünyada, devletlerin ve kurumların blockchain teknolojisi ve vadettiği potansiyele yönelik çalışmaları tam gaz sürerken, geçen yıl haziran ayında kurulan ve kısa sürede kamu ve özel sektörden 60'ın üzerinde kurumun üye olduğu Blockchain Türkiye Platformu'ndan (BCTR) detaylı iki yeni rapor geldi. BCTR'nin Hukuk, Düzenlemeler ve Kamu İlişkileri Çalışma Grubu, 6 kıtadan ülkeleri inceleyerek  “Dünyada Blokzinciri Regülasyonları  ve Uygulama Örnekleri” adlı raporu yayınlarken, BCTR Teknoloji, Eğitim ve Etkinlikler Çalışma Grubu ise “Blockchain için Kavramsal Mimari” raporunu hazırladı. BCTR Çalışma Grubu Üyeleri Dr. Avukat Çiğdem Ayözger Öngün ve Dr. Aydın Akyol raporun detaylarını Bloomberg HT Finansal Teknoloji programında anlattı.

 

 

'AĞIRLIKLA BEKLE VE GÖR YAKLAŞIMI VAR'

“Dünyada Blokzinciri Regülasyonları  ve Uygulama Örnekleri” raporunda öncelikle dünyadaki blockchain düzenlemeler ve uygulamalarının neler olduğunu incelediklerini belirten Öngün, Türkiye'ye bir model önerisi çalışması öncesinde dünya örneklerinden bir derleme yaptıklarını ifade etti. Dünyada blockchain düzenlemerine bakıldığında iki ana yaklaşımın görüldüğünü vurgulayan Öngün, "Ağrılıkla bekle gör yaklaşımı var. Bir de düzenleyici yaklaşım var. Düzenleyici yaklaşım finansal işlemlerde güven prensibinin esas olduğu ülkelerde daha çok var. Bekle gör yaklaşımı genel olarak AB ülkelerinde görülen bir yaklaşım. Daha çok önünü açmak ve daha çok blockchaini desteklemek isteyen ülkeler ise düzenleyici yaklaşım tandansındalar" diye konuştu.

'BLOCKCHAINDE ORTAK DİL KRİTİK ÖNEME SAHİP'

“Blockchain için Kavramsal Mimari” raporunu hazırlayan Teknoloji Grubu adına konuşan Dr. Aydın Akyol ise bu konuyla ilgilenmek isteyen her türlü seviyeden yapıya bakıldığında blockchain konusunda nasıl konumlandırılacağı ve stratejisi ile ilgili bir karmaşanın olduğunu gözlemlediklerini, raporda bu ihtiyacı gidermek istediklerini söyledi. Akyol,  blockchainde ortak dilin oluşmasının kritik öneme sahip olduğunun altını çizdi.

Kurumların vizyon ve stratejilerini oluştururken dikkat etmeleri gereken blockchainin bir sihirli değnek olmadığını, dolayısıyla nerede kullanılacağına, hem gereksinimler hem kısıtlar, hem alabileceğiniz riskler ve kabullerle, bütünsel bir değerlendirme yapmak gerektiğini altını çizen Akyol, "Bu rapor aslında tam da bu hizmete aracılık edecek bir enstrüman olarak çıktı" diye konuştu. Blockcahinin kurumlar için değer önermelerine de değinen Akyol şöyle devam etti: "Bu konuya iki tarafı bakıyoruz. Ticari anlamda baktığımızda genelde kullanım alanı mevcut durumda ve yaygınlaşması beklenen verimlilik tarafında olacak. İkincisi de işlerin otomatize edilmesi, onay ve doğrulama mekanizmalarının yer aldığı faaliyetler olacak. Bunları aslında süreçlerin revizyonu şeklinde düşünebiliriz."

'EN SOFİSTİKE ÜLKELER JAPONYA, İSVİÇRE VE MALTA'

Bir başka alanında da tamamen yeni pazarlar açmak ve yeni süreçler tasarlamak olacağını ifade eden Akyol, "Bu teknolojinin önemli kullanım alanlarından biri de hata durumları. Risk dağıtıldığı için daha sağlam bir altyapıya kavuşuluyor. Bir önemli kazanım alanı da veri alanında olacaktır. Veri bütünlüğü tamamen garanti altına alınmış oluyor. Verinin güvenliği anlamında kullanılabilecek bir alan" diye konuştu. Regülasyon anlamında en sofistike ülkelerin Japonya, İsviçre, Malta gibi ülkelerde çok daha öncü ve ilerici düzenlemelerin olduğunu kaydeden Öngün ise ABD gibi ülkelerde de düzenleyici yaklaşımların olduğunu ama henüz tam anlamıyla oturmuş olmadığını, ama destekleyici yaklaşımların olduğunu söyledi.

Öngün ve Akyol, dileyen herkesin her iki raporu da Blockchain Türkiye Platformu'nun internet sitesinden ulaşabileceğini sözlerine ekledi.