Advertisement
HABERLER ABONE OL

Erdoğan, Endonezya'nın Bali adasında düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nin son gününde Bali Uluslararası Konferans Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

"Dünyamız sancılı bir süreçten geçiyor"

G20'nin bu seneki temasının "Birlikte toparlanma, daha güçlü toparlanma" olduğunu aktaran Erdoğan, bu çerçevede sene boyunca bakanlar düzeyinde toplantı ve çok sayıda teknik düzeyde çalışma gerçekleştirildiğini söyledi.

Türkiye olarak bu faaliyetlere aktif olarak iştirak ettiklerini, görüşlerini paylaştıklarını, zirve gündemine katkıda bulunduklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Zirve kapsamında küresel, siyasi ve ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri değerlendirdik. Dünyamız son 3 yıldır salgınla başlayıp sıcak çatışmalar ve bölgesel gerilimlere, özellikle çetrefilleşen sancılı bir süreçten geçiyor. Salgın döneminde alınan katı tedbirlerin tedarik zincirleriyle uluslararası ticaretin işleyişi üzerindeki olumsuz etkilerini halen hissediyoruz. Bilhassa aşırı yükselen enerji, gıda ve ham madde fiyatlarının hiçbir ayrım yapmadan tüm ekonomileri zorladığı görülüyor."

Avrupa ve Amerika dahil pek çok bölgede son 50-60 yılın zirvesine ulaşan enflasyon rakamlarının, karşılaşılan sıkıntının büyüklüğünü ortaya koyduğunu dile getiren Erdoğan, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun hiçbir ülkenin şimdiye kadar kendisini bu enflasyon cenderesinin dışında tutmakta başarı sağlayamadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Küresel ekonomiyle ilgili giderek artan resesyon tartışmaları yakın gelecekte bizleri bekleyen tehlikeye işaret ediyor. Uluslararası kuruluşların raporları ve ekonomik göstergeler, şayet bir çıkış yolu bulunamazsa mevcut durumun kötüleşeceğini gösteriyor. Elbette bu kriz belli bölgelerin değil, batıdan doğuya, kuzeyden güneye tüm ülkelerin krizidir. Ancak küresel ekonomideki kötüleşmenin en şiddetli vurduğu yerler Afrika ve Asya'daki kırılgan devletlerdir. Salgın döneminde sağlık alanında ortaya çıkan gayriinsani manzaralar, bugün de gıda ve enerji alanında tekerrür etmektedir. Somali'den Yemen'e, Sudan'dan Afganistan'a uzanan geniş bir bölgede milyonlarca insan, açlık ve kıtlık tehdidiyle karşı karşıyadır."

Tahıl koridoru anlaşması

Ukrayna'da, ihtilafın ilk gününden bu yana savaşın kazananının, adil bir barışın ise kaybedeninin olmayacağı düşüncesiyle hareket ettiklerini aktaran Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:

"Taraflar nezdinde bu anlayışla pek çok kolaylaştırıcı ve arabulucu nitelikte girişimde bulunduk. Tarafları pek çok defa aynı masa etrafında bir araya getirme başarısını sergiledik. Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler'le birlikte Karadeniz'de tahıl koridorunu inşa ettik. Bu şekilde gıda krizinin çözümüne büyük katkı sağladık. Şimdiye kadar yaklaşık 11 milyon ton tahılın dünya pazarına girmesini temin ettik. Mutabakatın kesintisiz işlemesi ve ayrıca tahılın Afrika başta olmak üzere en fazla ihtiyacı olan ülkelere ulaşımı için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz."

"F16 konusunda Sayın Biden olumlu gelişmelerin olduğunu söyledi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

ABD Başkanı Biden ile yaptığı görüşme hatırlatılarak, F-16 tedarik programı çerçevesinde yapılan son seçimlere ilişkin değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, "Öncelikle F-16 konusunda Sayın Biden olumlu gelişmelerin olduğunu söyledi. Cumhuriyetçiler ile daha önce New York'ta yaptığım görüşmelerde de Cumhuriyetçilerin bu konuya olumlu yaklaştığını, özellikle orada kendilerinden dinledim." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile tahıl anlaşmasının genişletilmesi ve süresinin uzatılmasıyla ilgili herhangi bir görüşme yapıp yapmadıkları sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Görüşmelerimiz sürekli devam ediyor ve şu an itibarıyla devam edeceği kanaatindeyim. Herhangi bir sıkıntı burada yok. Döner dönmez yine başta Sayın Putin olmak üzere görüşmelerimizi devam ettireceğiz. Çünkü barışın yolu diyalogdan geçer ve biz bu konuda bir defa özellikle kararlı olduğumuzu hep söyledik, söylemeye devam ediyoruz ve bu sürecin devam etmesi zaten tüm dünya için geçerli olan bir şeydir ve daha önce de Sayın Putin ile yaptığım görüşmelerde bunun ışıklarını gördüm."

"Gübre, amonyak önemli. Bunlarla ilgili çalışmalar da sürüyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tahıl anlaşmasında yer alan maddelerden biri de Rus gübresinin engellenmeden ihracatıydı. Bu konu G-20 Liderler Zirvesi'nde gündemde miydi? Macron ile yaptığınız ikili görüşmede AB'nin bu anlaşmanın uzaması için daha fazla inisiyatif alması gerektiğini belirttiniz. Bu konuda ne söylemek istersiniz?" soruları üzerine şunları kaydetti:

"Burada özellikle tahılın gönderilmesiyle ilgili rakamı söyledim. Bu artık 10 milyon tonun üzerine çıktı. Burada gübre, amonyak önemli. Bunlarla ilgili çalışmalar da sürüyor. Döner dönmez yine Sayın Putin ile bu görüşmeleri yaparak, gübre ve amonyak nakliyatını da ele alacağız, görüşeceğiz ve süreyi de en azından 1 yıla çıkarmanın gayreti içerisinde olacağız. İstanbul Sözleşmesi'nin de gereği zaten bu, bunu sağlayacağız. Buna inanıyorum."

Erdoğan, "Biden birçok NATO ülkesiyle otelde toplantı yaptı. Siz neden orada yoktunuz? NATO ülkeleri arasında genel olarak Rusya ve Ukrayna savaşı, özel anlamda da Polonya sınırında yaşanan olay konusunda herhangi bir bölünme var mı?" sorusuna, "Diğer 20 ülkeyi niye sormuyorsun? Demek ki bizi arama imkanları o esnada olmamış olabilir, yani o çok da önemli değil. Konuşulan şey de 'Bu füzenin markası nedir, ne değildir?' Onu da zaten Sayın Biden, 'Bu bir Rus yapımı değil' demek suretiyle cevabı vermiş. Çok da önemli değil. Bizi önemli işlere davet ediyorlar, önemsiz olan işlere de gitmemize gerek yok." diye karşılık verdi.

"Rusya'yı dünyadan izole etmenin maliyeti sınırsız olur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin "Rusya'yı dünyadan izole etmenin maliyeti hakkında düşünceniz ne olur?" sorusuna, "Maliyeti sınırsız olur" yanıtını verdi.