Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın raporu, dünya nüfusunun en zengin yüzde birlik kesiminin toplam gelirin yüzde 40'ını, gelir tablosunun en altında yer alan yüzde 50'lik kesimin ise toplam gelirin yüzde birini aldığına işaret etti.

Rapora göre, gelişmekte olan ülkelerde gelir dağılımı eşitsizliği 1990'dan 2010 yılına kadar yüzde 11 oranında artış gösterdi.

BM raporunda, en zenginler ile diğer kesimler arasındaki gelir farkının boyutları kalkınma ve sosyal barışı tehdit edecek düzeyde olduğuna dikkat çekildi.

Gelir eşitsizliğinin yüksek seviyelerde olmasının ekonomik büyümeye, demokratik kültüre ve sosyal dokuya zarar verebileceğinin vurgulandığı raporda, eşitsizliğin giderilmesi için yeniden dağıtımın önemli olduğu ancak öncelikle daha katılımcı, yoksul ve dar gelirlilere öncelik veren bir ekonomik gelişme modeline doğru gidilmesi gerektiği belirtildi.

Raporda, binyıl kalkınma hedeflerine ulaşmada gelişmekte olan ve yükselen ekonomilerdeki büyümenin hayati önemde olduğu kaydedilirken, hızlı büyüme ve artan toplam milli gelirin her zaman bir ülkedeki gelir, eğitim, sağlık ve diğer insani alanlardaki eşitsizliği giderme anlamına gelmeyebileceği de vurgulandı.

Dengesizliğin giderilmesi için hükümetlere büyük görev düştüğünü söyleyen rapor, vasıflı işgücü ile iş fırsatlarını artıracak politikaların bu sorunun çözümü için öncelikli olduğu belirtti.