Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, TÜSİAD Başkanlığı görevinden istifa ettiğini açıkladı.

Muharrem Yılmaz, "Sütaş ile ilgili iddiaların TÜSİAD'a zarar vermesine izin veremem. Yazılı basında yer alan haberler ile TÜSİAD istismar edildi." dedi.

Yılmaz, sahibi olduğu Sütaş ile ilgili iddialara yönelik düzenlediği basın toplantısında, bir süredir Sütaş'ın işçi sendikası ve işçileriyle ilgili bir gerilim olduğu, Sütaş'ın işçilerinin sendikasızlaştırılması için gayret olduğu yönünde kasıtlı haberler yayınlandığını belirterek, şunları kaydetti:


"Bugün bazı gazetelerde bu haberlerin yer aldığını gördük. Bu haberler TÜSİAD Başkanlığımla alakalı birlikte haber haline getirilmişti. Sütaş'taki 40 yıllık çalışma hayatımın sonucunda geldiğim noktada TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim. TÜSİAD Başkanlığı ile 43 yıl boyunca taş taş üstüne koyarak bina edilen bir itibarı devraldım. Türkiye'nin en saygın iş dünyası kuruluşunun, STK'larından birinin itibarını devraldım.

Maalesef bu haberlerle TÜSİAD Başkanlığım üzerinden TÜSİAD'ın da yıpratılmaya veya istismar edilmesine imkan olduğunu görüyorum. TÜSİAD'a zarar gelmesine izin veremem. Ben TÜSİAD'ın Başkanıyım. Bunu en fazla gözetmesi gereken benim. TÜSİAD'ın itibarına zarar gelmesine ben izin veremem. Bu sebeple TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimden istifa ettim. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı olarak basın organlarında Sütaş'ın işçi işveren ilişkileri üzerinden sürdürülen asılsız iddiaları, bilgilendirmeleri cevaplandırmak isterim."

"TÜSİAD'ın itibarı çok önemli bir emanet, zarar gelmesini istemedim." diyen Yılmaz, "Sütaş'ta sendikal çalışmaları hızlandıracağım. Sendika üyeliği nedeni ile işine son verilen var ise gereğini yapacağım. Sütaş'ta sendikaya karşı herhangi bir yönetici yoktur. Benim üzerimden TÜSİAD'ı yıpratma operasyonu yapılıyor." açıklamasında bulundu.

İstifa açıklamasının ardından basının sorularını yanıtlayan Muharrem Yılmaz, "İstifanız kabul görecek mi?" sorusunun üzerine "İstifa tek taraflı bir müessesedir. Basın toplantısından 15 dakika önce istifamı yazılı olarak gönderdim. " yanıtını verdi.


Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanlığı'nı bırakan Muharrem Yılmaz, "Hiçbir TÜSİAD başkanı baskı nedeniyle istifa etmez. Benim sebebim de TÜSİAD'ın itibarının istismar edilmesini engellemekti" dedi.

Yılmaz, sahibi olduğu Sütaş ile ilgili iddialara yönelik düzenlediği basın toplantısında, sendikanın iş barışını bozarak, işçi ile işvereni kutuplaştırarak, bunun için birbirleri üzerinde baskı kurarak ulaşılması gereken yer olmadığını belirterek, "Sendikal örgütlenme demokratik, çağdaş toplumun gereğidir. Bunu yerine getirebilecek olgunlukta hareket etmeliyiz" diye konuştu.


Bugüne kadar gerek evrensel yönetim ilkelerine gerek etik değerlere bağlılıkla ve gerçekten bir aile oluşturarak Sütaş'taki çalışmalarını yürüttüklerini ifade eden Yılmaz, "Huzur içerisinde ve barış ortamında çalıştık. Biz 4 bin kişiyiz. Uzun yıllardır sektörümüzün lideriyiz. İşçisiyle barışık olmayan, iş yerinde huzuru olmayan bir firma yıllardır sektörünün lideri olabilir mi? Yıllardır tüketicisinin, kamuoyunun beğenisini koruyabilir mi? Bu mümkün değil. Biz iş yerinde temin ve tesis ettiğimiz barışın devamını arzu ediyoruz. Bunun kurumsallaşması için de sendikal örgütlenmeye karşı kapımızı açık tuttuk. Kendimizi sendikal ortamda çalışmaya her geçen gün biraz daha hazır ettik" değerlendirmesinde bulundu.


Yılmaz, Sütaş çalışanlarından 850'sinin söz konusu sendikaya kayıtlı olduğunu haberlerden gördüğünü aktararak, şunları anlattı:


"Ben işveren olarak hangi işçinin sendikaya üye olduğunu bilme imkanım yok. Son yapılan yasal düzenlemelerle bu konuda gereken önlemler alınmış ve işçinin sendika üyeliği öğrenilerek sendikalaşma çalışmalarının önüne engel oluşturulmasının engellenmesi için gerekli hukuki altyapı hazırlanmıştır. Demek ki bu örgütlenme devam edebilir ve Sütaş'ta sendika yetki alabilir. Bu konuda ilerleyemeyince işçi ve işveren ile aralarında problem olduğu, işverenin sendikaya üye olanları işten çıkardığı yönünde haberler yaymak ve bu haberleri bana göre abartıp istismar seviyesine çıkartarak kamuoyuyla paylaşmak Sütaş'a yapılacak en büyük haksızlıktır. Ben bu haksızlığa isyan ediyorum."


- "Sendikanın TÜSİAD'taki yoğun çalışmalarıma destek olmasını beklerdim"


Yılmaz, Sütaş'ın iş barışının temini için bundan sonraki çalışmalarını yoğunlaştıracağını belirterek, "Sendika ile yürüttüğüm iyi ilişkiler içerisinde benim TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı olarak yoğun çalışmalarımda bana destek olmalarını beklerdim. Beni bu noktaya getirmelerini umut etmezdim ama bütün bu haberlerin kaynağının onlar olduğunu maalesef görüyorum" dedi.

Sendika temsilcilerinin iş yeri önünde bekledikleri alana gübre dökülmek suretiyle onların rahatsız edildiği iddialarının bulunduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bu bir tatil günü, pazar günü, kimsenin orada olmadığı gün, bütün Sütaş'ın çevre düzenlemesi çerçevesinde ve bundan sorumlu arkadaşların gübreleme ve bakım çerçevesinde yapılan bir iştir. Bunun kasıt ile yapıldığını tespit etsem ya da tespit edersem aynı gün bu kasıtlı davranışı ben cezalandırırım. Bu kadar basit ve çocuksu şekilde bir tepki verilmesini de beklemenin doğru olmadığı kanaatindeyim.

Çıkan haberlerde haksız işten çıkarmalar yönünde haberler var. Bu haberleri de insaf ile değerlendirmeye davet ediyorum. 4 bin kişinin çalıştığı bir iş yerinde tabii ki işten ayrılmalar olacaktır. 4 bin kişi içerisinde 850 kişi sendikal örgütlenme yolunda ilerlerken 40-50 kişinin yıllar içerisinde işten çıkarıldığı yazıyor. Bu haklı bir şey değil."

Yılmaz, sendikaya üye olduğu için Sütaş'tan çıkarıldığı iddiasında olanları dinleyeceğini, ikna etmeye çalışacağını ve böyle bir haksızlığa uğradığına yönelik kendisini ikna eden olursa gereğini yerine getireceğini söyledi.

Muharrem Yılmaz, haberlerde "çalışanların e-devlet şifrelerini almak suretiyle sendikaya üye olmalarını engellenildiği" iddialarının yer aldığını dile getirerek, şunları söyledi:

"Arkadaşlar bu mümkün değil. Bizim 4 bin kişi bir arada bu tür bir ilişki içinde yaşamamız mümkün mü? İşçilerimizi korkutarak, Türkiye'nin her yerine yayılmış 4 bin kişilik aileyi yönetebilir misiniz? Sütaş'ta çalışma yürüten sendikanın başkanı ile diyalog halindeyim. Yıllardır adım adım bu konuda hazırlık yapıyoruz. Onun da bu haberlerden hayal kırıklığına uğradığını tahmin ediyorum. Çok yakın zamandaki beraberliğimizde olumlu bir noktaya doğru ilişkilerimizi geliştirmeye ulaşmıştık. Bu vesileyle kendisine üzüntülerimi ve hayal kırıklığımı ifade etmek isterim. Bir dostumun beni bu noktaya getirmemesini beklerdim."

Sütaş camiasında hiçbir yöneticinin ağzından, "biz sendikaya karşıyız, sendikadan istifa edin" lafının çıkamayacağını belirten Yılmaz, kurumsallaşma için yaptıkları bu kadar çalışmanın inkar edilmiş olacağını kaydetti.

Yılmaz, "Bazen hayat böyle. Sorumluluklarınız arasında tercih yapmak zorunda kalıyorsunuz. TÜSİAD'taki sorumluluğum bir başkasının emaneti. 40 yıldır TÜSİAD üyelerinin oluşturduğu itibarın emanetiydi. Onun için TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığımdan istifa ettim" dedi.

Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin de işçilere yapılan haksızlık varsa denetlemeleri ve kamuoyuyla paylaşmalarını beklediğini ifade eden Yılmaz, bu konuda gereken her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu söyledi.


- "Hiçbir TÜSİAD Başkanı baskı nedeniyle istifa etmez"

Sendikal örgütlenmeye yönelik soru üzerine Yılmaz, işyerinde 850'ye varan sendikal örgütlenme olduğunu gazetelerden okuduklarını belirterek, "Bu durumda 20-25 kişinin sendikaya üye olduğu gerekçesiyle işten çıkarılmaları mümkün değildir. Böyle bir cadı avı olmamıştır. Arkadaşların ya performanslarıyla ilgili ya da sendikal faaliyetini iş yeri huzurunu bozacak dereceye getirmelerinden kaynaklanmıştır" yanıtını verdi.

Bir gazetecinin "850 kişi sendikalı ama 1000 kişiyi bulduğunda toplu sözleşme haklarının olacağını ve bu yüzden işten çıkarıldıklarını söylediler" değerlendirmesi üzerine Yılmaz, "Haberim olsa, niyetim de kötü olsa 250 kişiyken müdahale ederim. 850 kişi olduğunu bilmem mümkün değil" açıklamasında bulundu.

Yönetim Kuruluna istifanın verilip verilmediğine yönelik soruya Yılmaz, "İstifa dilekçemi TÜSİAD Yönetim Kuruluna takdim ettim. Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımıza da duyurdum. Buraya gelmeden 15 dakika önce dilekçemi gönderdim" cevabını verdi.

İşçilerin işe geri alınıp alınmayacağına yönelik soru üzerine Yılmaz, kendileriyle mutlaka görüşeceklerini söyledi.

"Hükümetten eleştiri yapılırken istifayı düşündünüz mü?" sorusu üzerine Yılmaz, "TÜSİAD Başkanı iken sorumluluklarımın gerektirdiğin bütün görevleri yerine getirmeye gayret ettim. Hiçbir TÜSİAD Başkanı hiçbir baskı nedeniyle istifa etmez. Benim istifa sebebim de TÜSİAD'ın itibarının istismar edilmesini engellemekti" değerlendirmesinde bulundu.

Sütaş'ın çağdaş bir kurum olmak için adım adım ilerleyerek ulaşmaya çalıştığı bir sendikal örgütlenme seviyesinin bulunduğunu belirten Yılmaz, "Bu süreçte giderken bazı insanlar beceriksizlik etmişlerdi. Bu beceriksizliğin Sütaş'a ve çalışanlarına zarar vermemesine özen gösteriyorum" dedi.

"Yarından itibaren işçiler gidip sendikaya üye olabilirler mi?" sorusu üzerine Yılmaz, "Benim ruhum bile duymaz, istediklerini yapabilirler, kimsenin haberi olamaz" ifadelerini kullandı.